Batı ülkelerinde insanlar daha fazla yaşlanıyor. Bugün doğan her iki kız çocuğundan biri 100 yaşına kadar yaşama şansına sahip.
Ama bu yaşlanmanın da gelecekte kolaylaşacağı ve kırışıklıklar ya da cildin elastikiyetini kaybetmesi gibi yan etkileri olmayacağı anlamına gelmiyor. İşte bu yüzden gün geçmiyor ki ‘anti-aging endüstrisi’ piyasaya yeni bir gençlik iksiri sunmasın. Ama cildin yaşlanmasını önlemede sadece kozmetik ürünleri yeterli mi? İşte, bu ve aklımıza takılan diğer soruların cevapları...
SORU 1: Anti-aging ürünleri hangi yaştan itibaren kullanılmaya başlanmalı? - 25 yaşla birlikte cildin elastikiyeti azalmaya başlıyor ve ilk mimik kırışıklıkları ortaya çıkıyor. Bu yüzden uzmanlar 20’lerin ortasından itibaren anti-aging ürünleri kullanmaya başlamak gerektiğini belirtiyor. Özellikle göz çevresinde görülen ilk çizgiler ve kırışıklıkların oluşumunu önlemek için bu şart. Çünkü bu bölgedeki cilt yapısı özellikle ince ve hassas. Dolayısıyla 25’ten itibaren kaliteli bir göz kremi kullanmak gerekiyor. Cildin nem ihtiyacını karşılayan, anti oksidan ve UV koruma etkisi olan ürünlerle ilk çizgilere karşı savaşmanız mümkün.
SORU 2: En etkili anti-aging maddeleri nelerdir? - Antioksidanlar vücudu karbondioksitin zararlı etkisinden böylelikle serbest radikallerin oluşumundan koruyor. Antioksidanlar arasında A, C ve E vitamini, koenzim Q 10, yeşil çay, üzüm çekirdeği ve yosunları saymak mümkün. Güneş filtresi de cildi UV ışınlarından dolayısıyla erken yaşlanmanın olumsuz etkilerinden sakınıyor. AHA-meyve asitleri üzüm, limon, elma ve şeker kamışında bulunuyor. Cildi ölü deri hücrelerinden arındırırken aynı zamanda doğal hücre yenilenme sürecini harekete geçiriyor, cilt yüzeyini pürüzsüzleştiriyor, nem dengesini sağlıyor ve serbest radikallerden koruyor.
SORU 3: Beslenmenin kırışıklıklar üzerinde etkisi var mı? - Sağlıklı beslenme ve yeterli sıvı tüketimi (günde 2-3 litre) etkili bir anti-aging önlemidir. Pürüzsüz bir cildin düşmanı ise şeker ve kan şekerini hızlı yükselten diğer besin maddeleridir. Bunların yerine uzmanlar mümkün olduğunca omega 3 yağ asitleri bakımından zengin balık tüketmeyi öneriyor. Ayrıca yine tavuk ya da deniz ürünlerinden elde edebileceğiniz yüksek değerdeki protein tüketimi de sağlıklı hücrelerin yapılanması açısından önem taşıyor. Taze meyvelerin de güzel bir cildin mimarları olduğunu hatırlatmakta fayda var. İçerdikleri C vitamini, kolajen üretimine yardımcı oluyor ve hücre koruyucu bio-flavonoid’leri agresif moleküllere karşı savunuyor.
SORU 4: Sigara kullanmak kırışıklıkları artırıyor mu? - Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre sigara kullananların ciltlerinde daha fazla kırışıklık oluştuğu gözlenmiş. Bugüne dek sigara ve güneş ışığı kombinasyonunun cildi yaşlandırdığı biliniyordu. Şimdi ise sigara kullananların güneş görmemiş bazı bölgelerinde bile sigara içmeyenlere oranla çok daha hızlı kırışıklıkların oluştuğu gözleniyor. Ayrıca sigara kullananların cildinde nemi depolama söz konusu olamıyor. Kuruyan cilt doğal olarak kırışıklıkların oluşumuna yol açıyor.
SORU 5: Yeterli uyku ne kadar önemli? - Yeterli uyku cilde yardımcı oluyor. İdeal olan gecede 7-8 saatlik bir uyku süresi. Çünkü gece boyunca hücreler kendilerini gündüze oranla 10 kez daha hızlı yenileme şansına sahip. Bu dinlenme fazında cilt yorgunluğunu atıyor ve yeterli su depolama şansına sahip oluyor. Bu etki de ciltte dinginlik ve gerginlik yaratıyor. Aynı şekilde uyksuzluk stresi de beraberinde getiriyor. Bu da hem fiziksel hem de ruhsal gerginliğe neden oluyor. Metabolizma yavaşlıyor, cildin bakımı sekteye uğruyor. Ayrıca bağ dokusunda da kasların sürekli gerginliği dolayısıyla baskı meydana geliyor.
SORU 6: Seks yaşlanmayı yavaşlatır mı? - İngiliz Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan ‘NHS Direct’de yapılan bir araştırmaya göre seks, spor kadar etkili bir fitness. Hatta orgazm sırasında serbest kalan endorfinin kırışıklıklar dışında kanser hastalıklarına da iyi geldiği belirtiliyor. Çünkü endorfin bağışıklık sistemini destekliyor. Seks sırasında harcanan 300 kalori kalp fonksiyonlarını düzenliyor, saçların güzelleşmesine, cildin arınmasına ve kırışıklıkların azalmasına yardımcı oluyor.
SORU 7: Anti-aging ürünü seçerken cilt tipine dikkat etmek gerekir mi? Farklı cilt tiplerinin farklı gereksinimleri var. Çok kuru ciltlerin kırışıklık sorunu diğer tiplerine oranla daha fazladır. Üstelik ince kırışıklıklar ciltte daha derin yerleşir. Epidermis özellikle hassas olduğundan rahatsızlıkların ortaya çıkması da daha kolaydır. Bu cilt tipi güneş filtresi içeren kuru ciltlere özel bir bakım ürününe ihtiyaç duyar. Yağlı cilt artan yağ üretimiyle savaşmak zorundadır, bu yüzden sıklıkla parlar. Bu durumda elastikiyet kaybını önleyici ve aynı zamanda yağ üretimini sınırlayıcı bir ürüne gereksinim duyar. Karma ciltte ise hem yağlı hem de kuru cildin sorunları vardır. Ancak yüzün büyük bir bölümü kuru olduğundan karma cilt ürün seçiminde kuru ciltlere önerilen anti-aging ürününe yönelilmelidir.
Saçların rengini açmak için doğal bir yöntem: KÜLTÜR MANTARI
Bio, bio, bio... Yeni yüzyılın iyileştirici bu trend kelimesi, kozmetik dünyasında bağlayıcı ve değişmez değeri olan garantili bir satış unsuru. Ancak aşağıdaki metinle bir bütün oluşturularak okunduğunda daha da ilginç bir hal alıyor; Japonya’nın Tokyo kentinde bilimadamları bir enzim yardımıyla saçların rengini yumuşak ve doğal bir şekilde sarartan bir kültür mantarı keşfetti... Yeni sarışın fanatikleri aynı zamanda ilginç bir de ismi hafızalarına yerleştirmek durumda, ‘Basidiomycete ceriporiopsis’. Araştırmacılar, saçları açmak için peroksitten tamamıyla vazgeçilemeyeceğini ancak formülasyona küçük bir ölçüyle bile ulaşılabileceğini belirtiyorlar. Şimdi üzerinde çalışılan en önemli nokta, bu kültür mantarının hızlı bir şekilde çoğaltılması ve arzulanan miktarı elde etmek.