Çoğu zaman zayıflamanın bedeli olarak karşımıza çıkan çatlaklar ve vücuttaki sarkmalar, gevşemeler hamilelik süreci yaşayan kadınların da doğum sonrasında mücadele ettiği en önemli estetik sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Ama neyse ki, çözüm yolları da oldukça etkili...
Kilo sorunu olmasa da ağırlıklı olarak karnında oluşmuş çatlaklardan diz üstü, kol, karın, basen gibi bölgelerde meydana gelen sarkmalardan şikayetçi olanların sayısının hiç de azımsanacak boyutta olmaması bu sorunun çözümünde etkili tedavi yöntemlerini ortaya koymada belirleyici oluyor.
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Dr. İsmail Ağar, vücudun sağlıklı ve formda görünümünü bozan, ona olduğundan yaşlı anlamlar yükleyen bu iki sorunun önemli nedenlerinin başında ani ve aşırı kilo değişimlerinin geldiğini hatırlatıyor ve soruna yönelik tedavilerden önce kişilerin diyet uygulamalarında ve beslenme programlarında defalarca altı çizilen "bilinçli yaklaşım" prensibinin unutulmaması gerektiğini belirtiyor: "Sarkma ve gevşemelerin sorumlularından biri olan sağlıksız diyetler ve ani kilo alıp vermeler vücudun formda ve dinç görünümüne darbe vurarak deformasyonuna sebep olur. Madalyonun bir yüzünde vücuda olduğundan yaşlı anlamlar yükleyen bu görünüm estetik kaygıların artmasına neden olup pek çok kişinin psikolojisini tehdit ederken diğer yüzünde yine sağlığı tehdit edici unsurlar barındırıyor."
"VÜCUDUM SARKIYOR" DİYORSANIZ
Vücut enerji üretimi için proteine ihtiyaç duyuyor. Yeterli protein alamayan vücut kas yapamıyor. Vücut bu durumda protein ihtiyacını karşılamak için kas proteinlerinden kullanmaya başlıyor ki bu durum kas dokusu gevşemeleri sonrasında karşımıza çıkan sarkmalara neden oluyor. Ani kilo kayıplarında sıkça karşılaşılan bu tabloda protein zafiyeti kas dokusunda gevşemeye yol açarak kas hücrelerinin kaybına neden oluyor. Ağar’a göre, bir bölgede oluşan gevşeme ve sarkmalar en az birkaç faktörün bileşkesinden oluşabiliyor. Bu nedenle sebebin iyice araştırılıp durum tespiti yapılarak buna yönelik bir yol haritası belirlenmeli.
ÇATLAKLARDAN NASIL KURTULALIM
Neredeyse her üç kadından birinde görülen vücut çatlaklarının başlıca sebepleri arasında ani kilo değişimleri ve doğum gibi sebepler bulunuyor. Cildin derm tabakasındaki çizgisel atrofi yani dokunun hasar görmesine bağlı olarak oluşuyor. Cildin aşırı gerilimi sonucu derideki elastik dokunun kırılmasıyla ortaya çıkan çatlak görünümler zaman içinde kişiyi rahatsız edici boyutlara ulaşarak ciddi bir estetik soruna dönüşüyor.
Daha çok göğüs, karın ve bel çevresinde rastlanan çatlaklara çözüm arayan pek çok insan tedavi yöntemlerinin sınırlı sonuçlarından ötürü yeterli tatmin alamadıklarından şikayet ediyor. Ancak sevindirici olan, teknolojinin ilerleyişine bağlı olarak gelişen tedavi yöntemlerinin gerek çatlaklar gerekse vücut sarkmaları ve gevşemeleri konusunda son günlerde başarılı sonuçlar sağlaması.
Proteinde denge
Protein vücut sağlığımız için çok önemli bir yere sahip olsa da aldığımız besinlerde protein dengesi vücut için çok önemli bir faktör. Protein eksiği kadar unutulmaması gereken fazlasının da hasarlara neden olabileceği. Yüksek proteinli besinlerin yağı genellikle çok olduğundan kandaki yağ ve kolesterol oranı yükseliyor. Bu ise damar sertliği, kalp krizi, göğüs ve kalın bağırsak kanserlerine yol açabiliyor. Dokuların yenilenmesinde, yaraların kapanmasında saçta ve ciltte büyük rol oynayan protein eksiğinden kaçınmak kadar fazlasından da sakınmak gerekiyor.
Çatlak ve sarkmalara dalga boyunda çözüm
Uygulandığı bölgelerde 18 cm’e varan incelme sağlayan akustik dalga tedavisi, bir başka yönüyle vücut çatlakları ve gevşemelere hizmet ediyor. Güçlü basınç atılımı ile enerjiyi dokuya hiçbir zarar vermeden deri altına gönderen güçlü şiddetli akustik dalgalar her iki sorunun çözümünde etkili bir yer buluyor.
Cildin alt tabakasında bulunan fibroglaslara çarparak cildin elastik liflerinin sayısını artıran yöntem ciltte kalınlaşma ve elastikiyet artışını arttırarak çatlak görünümünü tedavi ediyor. Yöntemin cilt altı kas ve bağ dokusunu güçlendirme özelliği ise sarkma ve gevşeme problemlerine yönelik çözüm sunuyor. Kol, karın, basen ve dizüstü bölgelerinde sıkça karşılaşılan gevşemeler kas ve bağ dokusunun güçlenmesine bağlı olarak sıkılaşıyor. 6 ila 8 seans arasında uygulanan akustik dalga tedavisi hızlı çözüm arayışında olanlara önemli bir imkan sunuyor.
Saçlara yaz bakımı
Mutlaka uzun ya da boyalı olmaları gerekmiyor... Ama süper bakımlı, genç görünümlü ve mükemmel kesimleriyle saçlarınızdan "güzel" diye bahsedebiliriz.
Cildimizin zaman içinde yaşlandığınız hepimiz biliyoruz. Bu yüzden oluşmaya başlayan ilk kırışıklıklarla etkili kozmetik silahlar yardımıyla savaşıyoruz. Maalesef yıllarla birlikte saçlarımızda da birtakım değişimler gözlemek mümkün; artık eskisi kadar hızlı uzamıyorlar ve teller giderek daha da inceliyor. Tüm bunların nedenleri çeşitli. Tıpkı cildimizde olduğu gibi saçlarımızda da hücre bölünmesi ve buna bağlı olarak yenilenme süreci yavaşlıyor. Yaşlanmayla birlikte ayrıca tek tek saç tellerinin sağlamlığı ve çapı azalıyor. Tabii pigmentasyon ve sıklığını da unutmamak gerekiyor. Bunun suçlularından biri şüphesiz değişim geçiren saç derisi. Tıpkı yüz ve vücut derisi gibi farklı stres faktörlerine maruz kalıyor; UV ışınları, dengesiz beslenme, hormonal değişimler ve yanlış bakım saçları tamamen zayıf hale getirebiliyor. Bu yüzden etkili anti-aging stratejileri ve birtakım saç stilleriyle saçlarınızın yaşınızı ele vermesini engelleyebilirsiniz.
SOLGUN VE MAT SAÇLAR
Biz yaz boyunca güneşin tadını çıkarırken, saçlarımız için bu yılın en gergin dönemi. Parlaklığını kaybediyor, kuruyor ve rengi soluyor. Böylelikle sağlıklı saçlar bir anda dökülmeye yüz tutmuş saçlara dönüşüyor. Tıpkı cildimizde olduğu gibi saçlarda da UV ışını faktörü yaşlılık sürecini hızlandırıyor. Neden? Saçlarımız yüzde 90 oranında protein bileşimlerinden oluşuyor. Büyük bir bölümü keratindir ve ne yazık ki 40 yaşından itibaren vücutta tam anlamıyla yeniden üretimi söz konusu değildir. Bunun hoş olmayan sonuçlarından biri saçların zayıflaması, incelmesi ve kırılganlaşmasıdır. Eksilen keratin bağlantısı güneş ışığının da etkisiyle kopar bu da saç yüzeyinin matlaşmasına neden olur. Saçların zor taranması işte bu yüzdendir. Saçın iç yapısında ise zedelenmeler meydana gelir ve yavaş yavaş doğal melanin de zarar görür. Bundan dolayı renk verici pigmentler ışığın da etkisiyle karbondioksitle birleşiyor ve doğal düzenleri bozulduğu için renk ve koruma fonksiyonlarını kaybediyor. Saçlar matlaşıyor ve nemini kaybediyor. Ayrıca saç derisi baskıdan dolayı çok daha fazla terliyor bu da saçların yağlanmasına ve parlaklığını yitirmesine neden oluyor.