Kızların kaderini anneler değiştirir

Kızını okutabilmek için Kars’ın bir köyünden yola çıkan gencecik bir anne ile erken yaşta büyümek zorunda kalan kızının mücadelesini anlatan Leylan dizisi, aynı kaderi paylaşan on binlerce kızın yaşadığı gerçeği gözler önüne seriyor.

Dedem karşısına alıp evleneceğini söylediğinde henüz 15 yaşındaydı annem. Hayali öğretmen olmaktı. Zaten kaydını da yaptırmıştı okula. Ama çevresindeki birkaç aykırı ses dedemi annemin evlendirilmesi için ikna etmişti. Beni doğurduğunda ise annem 17 yaşında bir kız çocuğuydu. Anneannem dedemin karşısına çıkıp "Benim kızım evlenmeyecek, okuyacak" demişti ama belki bir kez belki de sessizce. Yumruğunu masaya çarpacak güçte bir kadın olmadığı için annemin kaderi başka yazılmıştı.

Geçen hafta gece yarısı elimde kumanda kanal değiştirirken Star’ın yeni dizilerinden Leylan’a denk geldim. Belki annemin hikayesiyle bir bağ kurmasam bu kadar etkilemeyecekti beni. Leylan’la aynı kaderi paylaşan, kızlarını da aynı kadere kurban veren annelerin sayısı çoktur. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, kız çocuklarını okutmayı aklının ucundan bile geçirmeyen, babaları ikna eden, savaşçı, gözü kara, toprağından kopmayı, ailesinin karşınızda durabilmeyi göze alabilen kaç kadın tanıdınız çevrenizde?

Diziyi seyretmeyenler için küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Kızını okutabilmek için Kars’ın bir köyünden yola çıkan gencecik bir anne ile erken yaşta büyümek zorunda kalan kızının mücadelesini anlatan bir dizi Leylan. Aslında bir anne ile kızının sevgiyle yoğrulmuş, yürek titreten masalı da denebilir. Leylan’ın kızının adı Yonca. Benim kara böceğime de çok benziyor. Annesi, bahtı bu çiçek kadar şanslı olsun diye adını Yonca koymuş. Kızının kendisinden daha iyi bir hayatı olsun diye ailesi ve ’kızlar okutulmaz’ zihniyetiyle savaşıyor.

Yonca annesine hayran. Çünkü annesi bir savaşçı. Birçok kadından daha güçlü, daha gözü kara, köklerine ve kızına bağlı, kızı için toprağını, ömrünü, sadece bir kez tattığı aşkını bile terk etmiş bir anne. Leylan, Yonca’nın sığınağı, vatanı, kökleri, her şeyi...

Kadınlarımızın yüzde 20’si Leylan gibi olsa kızlarının kaderi değişir miydi acaba? Kim bilir? Leylan’da anlatılan hikayenin kahramanlarını Türkiye yakından tanıyor. Onlara Kardelenler deniyor. Türkan Saylan’ın yedi yıl önce Siirt’in Pervari ilçesinde başlattığı süreç, Turkcell’in katkısıyla bugün 5 bin kızı kucakladı. Ailesinin erkeklerinin ’okumayacak’ diye ferman verdiği 5 bin kız çocuğu bugün kendi rüyalarını gerçekleştirmek için çalışıyor.

Kadınlar mücadele etmeli

Kardelenler gibi okul hayatına sıkı sıkıya sarılan ya da okumak dışında başka kurtuluşu olmayanların gözlerindeki ışıltıyı iyi biliyorum. Onlar, imkansız olarak gördükleri düşlere bir adım yaklaştıklarında on adım koşuyorlar. Masal mutlu sonla bitecekse, her kadının gözü kara birer savaşçı olarak mücadele etmesine değmez mi sizce?
Yazarın Tüm Yazıları