Bugünlerde önemli iki kampanya var: Kalp ve damar hastalıklarına karşı bilinçli ol, kampanyayı destekliyorsan kırmızı giy. Beklenmeyen gebelik yaşamamak için korun. Kampanyanın sloganı: Senin Hayatın, Senin Bedenin, Senin Seçimin!
Geçenlerde İstanbul’da önemli bir toplantı vardı. Sloganı; "Kalbini Sev, Kırmızı Giy!" Ne alaka demeyin. Artık kalp hastalıkları sadece yaşlıları vurmuyor. Mesela ben... İki yıldır tansiyon ilacı kullanıyorum. Bazen içimden geçen "Bu yaşta ne tansiyonu, bırak ilacı" sesine kulak verip birkaç gün tansiyon ilacını almadığım oluyor. Sonra bünyem öyle bir tepetaklak oluyor ki, durumum eski halini alana kadar günler geçiyor. Elimi kolumu kaldıracak gücüm kalmıyor, serseme dönüyorum.
Bu durumu bir uzmana danıştığımda "Sakın bir daha böyle çocukça şeyler yapmayın. İlacınızı düzenli aldığınız için kendinizi iyi hissediyor, bunun doğal olduğunu sanıyorsunuz. Bu yaşta olan tansiyon yüksekliklerinde düzenli ilaç kullanmayı bırakırsanız, telafisi mümkün olmayan olaylarla karşılaşırsınız" dedi. Bu uyarıyı ilaç yazdırırken başka bir doktor daha yapınca işin ciddiyetini anlamış oldum.
Toplantıda, Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol, kalp-damar hastalıklarının en önemli nedenlerinin hipertansiyon (yüksek tansiyon), yüksek kolesterol, sigara, şişmanlık, hareketsiz yaşam olduğunu belirtti. Türkiye’de ölümlerin yüzde 48’inin kalp ve damar hastalıklarından kaynaklandığı düşünülürse, bu konuya dikkat çekmenin ve hastalıkların önlenebilir olduğunu vurgulamanın en güzel yolu, kırmızı giyerek sağlıklı bir yaşama adım attığınızı göstermek. Kırmızı sever biri olarak bu kampanyanın baş savunucularından olacağım.
Sorularınız yanıtlanacak
"Kalbini Sev, Kırmızı Giy" kampanyasının sponsoru Unilever. Unilever Pazarlama Direktörü Özgür Kölükfakı ise kalp hastalıklarının önlenebilir olmasına karşın her gün dünyada 120, Türkiye’de ise bir uçak dolusu insanın kalp hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. Bu rakamları hatırlattığım bir arkadaşım "Bu uçak Boeing Jumbo mu, Airbus mı?" diye espri yaparak konuyu ne kadar ciddiye (!) aldığını göstermiş oldu. Zaten biz hep böyleyiz. Bir şeyi ciddiye almak için illa canımızın yanması gerekiyor.
Kalp sağlığına ilişkin sorularınızı yanıtlayacak bir doktorunuz yoksa, kampanyanın www.kalbinisevkirmizigiy.com adlı sitesinden uzmanlara danışabilirsiniz.
Beden senin bedenin
Günümüzde dünya üzerinde 219 bin 178 kadın planlanmayan gebelik yaşıyor. 126 bin 575 kadın kürtaj oluyor. Plansız nüfus artışı çocukların kötü koşullarda yetişmeleri, eğitim ve sağlık imkánlarından yararlanamamaları gibi sorunlara yol açıyor. Ne yazık ki Türkiye Avrupa ülkelerine göre doğum kontrol yöntemlerini çok az bilen ve kullanan bir ülke.
Bu konuda da bilinç artırmak amacıyla geçen hafta ’Dünya Korunma Günü’ gerçekleştirildi. Dünyada korunma bilincini artırmak, planlı olmayan gebelikleri azaltmak, üreme ve cinsel sağlık konularında eğitimi geliştirmeyi hedefleyen Dünya Korunma Günü’nde toplumdaki tüm aksaklıkların sebebinin aslında plansız nüfus artışına dayandığı vurgulandı.
Bu sivil toplum hareketinin sloganı ise şu: "Senin Hayatın, Senin Bedenin, Senin Seçimin!"