Newsweek dergisi, erkek çocukların kız çocuklara göre daha düşük not aldığı, sözel yeteneklerinin daha zayıf olduğuna dair yapılan bilimsel araştırmayı kapak yaptı.
Kız çocuklarla erkek çocukları arasındaki farklar anneleri de zorluyor.
Kızdan sonra erkek çocuk sahibi olan ya da tam tersi erkek çocuktan sonra kız çocuk sahibi olan anneler hep aynı şeyi söylerler: "Kız ile erkek arasında dağlar kadar fark var."
Bu saptamaya iyi bir gözlemci olarak ben de katılıyorum. Yeğenimle kızım arasında öyle derin uçurumlar var ki, "Allah erkek çocuk annelerinin yardımcısı olsun" diyorum. Bir kere, yerlerinde bir dakika durmuyorlar. Sürekli hareket halindeler. Dikkatlerini toplamaları zor. Onlarla ders çalışmak, ödev yapmak ayrı bir stres kaynağı.
Oysa kızımı dizime yatırıp kitap okuduğumda en az yarım saat kıpırdamadan duruyor, yorgun olduğumda anlayış gösteriyor, kafamda tepinmiyor. Ama Ateş öyle mi! Annesini perişan ediyor. Bazen annem, Pınar’a (gelinimiz) "Ateş’le şunu şöyle yap, bunu böyle yap" diye önerilerde bulunuyor, Pınar’la birbirimize bakıp bıyık altından gülüyoruz. Annem Nehir’den yola çıkarak, Ateş’in de aynı şeyleri yapacağını düşünüyor.
Kızımın sınıfından annelerle bir araya geldiğimizde de aynı şeyleri konuşuyoruz. Kız çocuk anneleri daha rahat, daha mutlu, daha huzurlu. Erkek çocuk anneleri ise sürekli teyakkuz durumdalar.
İki cins arasındaki farkın akademik başarıya yansıması Amerika’da en fazla tartışılan konulardan biri. Erkek çocukların okullardaki başarısızlıklarının nedenleri Newsweek’te enine boyuna işlendi. Amerikalı bilim adamlarının saptadığı sorun şu: Erkek çocuklar, kız çocuklara göre daha düşük not ortalamalarına sahipler, üniversiteye girme oranları daha düşük ve sözel yetenekleri daha zayıf.
Amerikalılar huzursuz
Bu sonuçların çıkmasının nedeni ise erkek çocuklar hareketsiz durmaktan, okumaktan, dikkatini uzun süre toplamaktan hoşlanmıyor. Amerikalılar, erkek çocukların gösterdiği performans düşüklüğünün kızları etkilemesinden çekindikleri için bu durumun eğitim düzenini bozmasının önüne geçmek istediler. Hatta kız-erkek ayrı sınıf uygulamasını bile düşünüp bu uygulamayı birkaç yerde denemişler. Ama sonuç yine olumsuz. Bu fark özellikle dar gelirli kesimlerde daha büyük. Erkek çocuklardaki bu sorunları aşmak için kısa vadede bulunan en iyi çözüm de çoğu master’lı, iyi eğitimli öğretmenlerle çalışmak olmuş.
Bazen Nehir’i sabah okula ben bırakıyorum. Hava soğuk olmuş, kar ya da yağmur yağmış fark etmiyor, okulun bahçesinde sadece erkek çocukları görüyorum. Nehir ise bu durumu küçümseyen gözlerle izliyor, "Her teneffüste böyleler anne. Zil çalar çalmaz bahçeye fırlıyorlar" diyor. Kızım bugüne kadar okuldan sırtı terlemiş, forması tozlanmış ya da yakası bir yana gitmiş olarak hiç gelmedi.
Oysa Ateş, her gün okuldan sırtı ıslak, gömleğinin bir tarafı pantolonundan çıkmış, pantolon dizleri çamurlanmış, kabanı çantasına takılı halde geliyor. Ya da kafasından, gözünden bir darbe almış oluyor. Doğal olarak annesi isyan ediyor. Nehir’in hanım hanımcık görüntüsünün zaman zaman Pınar’ın sinirlerini bozduğunu biliyorum. Dalga geçmek için "Analar ne kızlar doğuruyor" diyor. Erkek ve kız çocuk arasında fark gerçekten büyük.
İ.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı’ndan Doçent Sabiha Keskin’in yaptığı ’Çocuğun Akademik Yeteneğinin Anne Davranışına Etkisi’ konulu araştırmasında, erkek ve kız çocuklarının anneleriyle ilişkilerinde ilginç ayrımlar dikkat çekiyor.
Mesela erkek annesi, kızlarınkine göre daha demokrat, daha baskıcı ve daha koruyucuymuş. Anne, başarısı düşük erkek çocuğunu korurken; başarısı düşük kız çocuğunu adeta gözden çıkarıyor, başarısı yüksek kız çocuğunu ise korumayı yeğliyormuş. Anne, başarılı kız çocuğuna daha demokrat olup onu anlamaya yönelerek başarısını arttırma gayreti gösteriyormuş. Yaşça küçük ve başarısız erkek çocuğuna daha kuvvetli koruma içgüdüsü ile yaklaşıyormuş.
Bu araştırma gösteriyor ki, erkek ve kız çocukların başarı durumu anne tutumunda da değişikliğe yol açıyor. Sonuçta kız ve erkek çocuk anneleriyle bir araya gelince konuşulan konuların, ortaya konulan davranış modellerinin farklı olmasının nedenleri belli. Kızları ve erkekleri bir terazinin iki farklı kefesinde tartmaya çalışmak, karşılaştırmak yanlış. Bu, elma ile armudu toplamak gibi bir şey. Artık, erkek çocuklara ve annelerine daha anlayışla yaklaşma kararı aldım. Onların işi gerçekten zor.
İki farklı cins
Doğumdan itibaren davranışlarında farklılık gösteren erkek ve kız çocuklar arasındaki uçurum, yaş büyüdükçe daha da artıyor. Özellikle okul döneminde bu ayrım dikkat çekici düzeye ulaşıyor.
Akademik başarısızlığın nedenleri
á Çocuğun kendisini nasıl algıladığı okul başarısı için önemli. Çocuk yeteneksiz olduğunu düşünüyor olabilir. Tam ne yapmak istediğine karar vermekte güçlük çekebilir. Bu nedenle kendisine bir hedef koymada yetersiz kalır.
á Bazıları öğrenmek için daha kontrollü bir ortama ihtiyaç duyarlar. Bu çocuklara neyin nasıl yapılacağı basamak basamak anlatılmalı.
á Ders çalışma alışkanlığı kazanamayanlar başarısız olurlar.
á Okula ve öğrenmeye olumsuz yaklaşan, eğitim hayatını gereksiz gören ebeveynler, çocuklarına negatif duygular aşılar.
á Sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocukların öz değerleri düşük olur. Öz değeri düşük bir öğrenci, kapasitesinin altında performans sergiler.
á Anne-babanın, çocuğun kapasitesinin üzerinde başarı beklentisi çocukta kaygı oluşturur. Çocuk başarısız olmaktan o kadar korkar ki, sonunda başarısız olur.
á Sınırsız televizyon izleme, oyun, bilgisayar oynama hakkı tanınması, bu konularda gereken sınırlamaların getirilmemesi, çocuğun vaktini iyi değerlendirememesine neden olur.
á Çocuk anne-babasına kızgın olabilir. Onları cezalandırmak için okulda başarısız olur.
á Ailenin çocuğu disiplin ederken bedensel cezalar kullanması, başarısızlık getirir.