Bencilliğin sorumlusu kim

Çocuklarımızı küçük yaşta birey olsunlar diye bilinçli yetiştirmeye çalışır ve onlara "ben" demeyi öğretirken, ölçüyü bazen kaçırıyoruz. Çocuklar artık sorumlulukta en azı, sevgide en fazlasını almaya çalışıyorlar.

Dostluğumuz yarı yaşım kadar eski olan arkadaşım, kulağıma fısıldayarak "Bana ’Tek çocukta kalmayın, tek çocuk bencil olur, paylaşmayı bilmez’ derlerdi. İki çocuğum var, ikisi de bencil, paylaşmayı bilmiyor. Bu işin teki, çifti olmuyor. Bence bencillik günümüz çocuklarının sorunu" dedi.

Annesutu.org sitesinin annelik ve çocuk konusunda yazı yazan gazetecilere verdiği "Lider Anne’07" plaket törenindeydik. Bir uzman, çocuklara yapılacak ilk yardım konusunda önemli bilgiler veriyordu. Ancak, arkadaşım hepimizin zihninde kemikleşmiş şablonu altüst eden bir cümle söylemişti. Söylediklerine inanmamış gibi kulağına eğildim: "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Sen de öyle düşünmüyor musun?" diye soruma soruyla karşılık verdi. "Tek çocuğu olan anne-babalar çocuklarının bencil olmasından, paylaşımı öğrenememesinden korkar. Çok çocuğu olanlarsa kendilerinin bu sorunları yaşamayacağını zanneder. Oysa tek ya da iki-üç çocuk arasında öyle sanıldığı gibi büyük uçurumlar yok. Kardeşi olan çocuklar da bencil olabiliyor, oyuncağını paylaşmamak için saatlerce kavga edebiliyor. Özel okullarda 15-20 kişilik sınıflardaki çocuklar kadar, devlet okulunda 50-60 kişilik sınıflarda okuyan, kardeş sahibi olan çocuklar da bencil davranışlar sergiliyor" dedi.

Mehtap’ın kızı Zeynep bu yıl okula başladı. Bahçelievler’de bir devlet okuluna devam ediyor. 48 kişilik sınıfta eğitim görüyor. 3 yaşında bir erkek kardeşi var. Ne zaman Mehtap’la telefonda konuşsam, arka fonda çocukların sesini duyuyorum. Çoğunlukla sohbetimiz ağlama sesinin yükselmesi ve bir kardeşin diğerinin elindeki oyuncağı almasıyla kopan çığlıkla kesiliyor.

Sanıyorum çocuklarımızı küçük yaşta birey olsunlar diye bilinçli yetiştirmeye çalışırken, onlara "ben" demeyi öğretirken ölçüyü kaçırıyoruz. "Biz ezildik, başkaları için yaşadık, onlar önce kendileri için yaşasın" diyerek bu düşünceyi hem sözlerimizle hem de davranışlarımızla onlara benimsetiyoruz. Böylece çocuklar kendilerini dünyanın merkezinde hissettikleri gibi kendilerini her şeyin üstünde görüyorlar.

Bencilliklerini körüklüyoruz

Mehtap bu konuda çok dertli. Birden fazla çocuğu olanların arkadaşımla aynı şeyleri yaşadığına inanıyorum. Sevgili arkadaşım "Her hareketimi dikkatle izliyorlar ve diğeriyle olan ilişkimi kayırma olarak algılıyorlar. Zeynep düşüp bir yerini incittiğinde ona müdahalede geç kaldığımı iddia ediyor, ’Ahmet düşseydi ona hemen sarılırdın, daha çabuk koşardın’ diyor. Sevdikleri bir yemek geldiğinde birbirlerinin tabağına bakıyorlar, ’Onun köfteleri daha büyük olmuş’ diye bana küsüyorlar. Kendilerince ’en torpilli’ tabağı kapmaya çalışıyorlar. Çöp denilebilecek bir oyuncak için bile dakikalarca kavga edip sonra bir kenara atıyorlar ve bir daha ilgilenmiyorlar. Aynı oyuncağı aldığımız zaman bile biraz daha iyi görüneni almaya çalışıyorlar. İkisi de birbirine daha eskisini yutturmaya çalışıyor. ’Yemeğin en güzelini ben yiyeyim, en iyi oyuncak bana alınsın, kavgada benim tarafım tutulsun, bana daha çok hak verilsin’ diye hem bizimle hem de birbirleriyle amansız bir mücadelenin içine giriyorlar. Zeynep’e bir günde üç oyuncak alsak bile, ertesi gün Ahmet’e bir oyuncak aldığımızda ’Bana dün almıştınız ama bugün Ahmet’e aldınız, bana hiçbir şey almadınız’ diye ağlıyor. Sevdiği oyuncağı kardeşinin bulamayacağı bir yere saklayıp eskisiyle kandırmaya çalışıyor. Oğlum da iyi bir oyuncak kaptıysa ablası ne kadar yalvarırsa yalvarsın elini sürdürtmüyor. Karşısına geçip onu kızdıra kızdıra oynuyor. Sevgide en fazlasını, sorumlulukta en azını almaya çalışıyorlar" diyor.

Bana göre bencilliğin en güzel tarifi bu cümle. Sorumlulukta en azı, sevgide en fazlasını almaya çalışmak...

Aslında söyledikleri o kadar gerçek ve o kadar hayatın içinden şeyler ki! Bizde de aynı şeyler oluyor. Nehir televizyonda sürekli olarak kendi sevdiği programları seyretmemizi istiyor. Kumanda kazara bana veya anneannesinin eline geçince "Hep sizin istediğiniz şeyler izleniyor" diye sitem ediyor. Aslında suç biraz da bizde... Bencilliklerini körüklemek için bizler taktik vermiyor muyuz?

"Öğretmenine söyle de seni en önde oturtsun, 3 kişilik sıraya oturtmasın. Serviste yerin rahat değilse hostesle konuşayım, yerini değiştirsin, sıkışma. İstersen tiyatro oyununda başrolü alman için öğretmeninden rica edeyim. Seni takıma almaları için koçunla baban konuşsun" demiyor muyuz? Çocuğunun özel muamele görmesi için öğretmenlerin kapısını aşındıranların sayısı sizce az mı? Arkadaşının beslenme çantası getirmediğini gördüğü halde gözünün içine baka baka yiyen çocuklar kimin çocukları acaba? Bu davranışları tek çocuklar kadar kardeş sahibi çocuklar da sergiliyorlar.

"Tek çocuk şımarık olur, bencil olur hatta problemli olur. O yüzden sen ona bir kardeş yap da paylaşmayı öğrensin" cümlesi bana göre artık tarih olmuştur. Bunun teki de bir, çifti de birdir. En iyisi sorumluluğu üzerimize almayalım. Çocuklarımızın bencilliklerini içtikleri suya, soludukları havaya bağlayalım, olsun bitsin.

Yazarın Tüm Yazıları