Paylaş
Ziyaret tam da Trump’ın azil süreci nedeniyle iç siyasette giderek sıkıştığı, Türkiye’ye Rusya ile ilişkiler ve Suriye’ye yönelik harekât konusunda yeterince baskı yapmadığı gerekçesiyle hem Kongre hem de medya tarafından eleştirildiği bir döneme denk geliyor. Dolayısıyla ziyaret, zamanlaması ve içeriği bakımından son dönemlerin en kritik görüşmelerinden biri olmaya aday.
S-400 VE YAPTIRIMLAR
İKİ ülke arasında yatışmış gibi görünse de en ciddi konulardan biri Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alması olarak öne çıkıyor. ABD’nin Türkiye’yi ortağı olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkarması ABD Kongresi’ne yetmedi. Kongre, Türkiye’ye CAATSA (ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) çerçevesinde Rusya ile silah alışverişi yaptığı gerekçesiyle yaptırım uygulanmasını talep ediyor.
Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği Barış Pınarı harekâtı, bu bağlamda ABD’nin Suriye’deki asker sayısını azaltması Amerikan Kongresi’nin tepkisine neden olan diğer unsurlar. Nitekim ABD Temsilciler Meclisi, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye yaptırım öngören bir tasarıyı onayladı. Ankara’ya tepkide hızını alamayan Kongre, 1915 olaylarını ‘Ermeni soykırımı’ olarak tanıyan bir kararı da torba yasaya ekleyerek kabul etti.
SENATO BEKLEMEDE
TEMSİLCİLER Meclisi’nin yaptırım kararının yasalaşması için Senato’nun da benzer bir karar alıp bunun ortak bir tasarıya dönüştürülmesi ve sonra da Başkan’ın onayı gerekiyor. Trump’ın bir defa veto hakkı bulunuyor, ikinci de yasalaşıyor.
Halen Türkiye aleyhinde yedi tasarı Senato’nun komitelerinde bekliyor. Senato’da Trump’ın Cumhuriyetçileri çoğunlukta. Ancak Cumhuriyetçiler arasında da Türkiye’nin bir bedel ödemesi gerektiğini düşünenler söz konusu. Önceki gün de beş senatörün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya mektup yollayarak Türkiye’nin Washington ile Suriye’nin kuzeyiyle ilgili yapılan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği iddialarını araştırma ve bu iddiaların doğrulanması halinde Ankara’ya yaptırım çağrısı vardı.
YPG GERÇEKTEN ÇEKİLDİ Mİ
SENATO’da Türkiye’nin önemli bir müttefik olduğu, bu nedenle ona göre bir strateji belirlenmesi gerektiğini savunan Cumhuriyetçi Partili Çoğunluk Lideri Mitch McConnell gibi serinkanlı düşünen isimler de yok değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyareti öncesinde Senato’dan Türkiye karşıtı bir adım beklenmiyor. Lakin görüşme sonrasında nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı, Senato’da takılmış tasarıların yeniden hatırlanmasının yolunu açabilir.
Türkiye, ABD ile yapılan ateşkes anlaşmasının tam uygulanmadığı, bazı bölgelerde halen terör örgütü YPG’nin bulunduğunu belirtiyor. Buna karşılık YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin sözde lideri Mazlum Kobani, Rudaw haber sitesine verdiği röportajda bunların YPG ya da SDG olmadığını başka oluşumlar olduğunu savunuyor.
GÜVEN TESİS EDİLEBİLECEK Mİ
BEYAZ Saray’da Türkiye’nin en önemli talebi olarak ABD’nin YPG’ye desteğini kesmesi öne çıkıyor. Çünkü ABD’nin DEAŞ ile mücadelede YPG ile işbirliği ve silah desteği sürüyor. Suriye’nin kuzeyinde asker sayısını azaltan ABD, Irak sınırına yakın Haseke ve Deyrizor’daki petrol bölgelerinde SDG’ye destek için askeri varlığını arttırdı.
Öte yanda ABD’de bazı siyasiler, Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı Mazlum Kobani’ye Washington ziyareti için vize verilmesi konusunda lobi faaliyeti yürütüyor. Ve tabi bunlar hep ABD gibi bir müttefike yönelik güveni test edici durumlar.
Paylaş