Paylaş
Trump, nevi şahsın-a münhasır bir siyasetçi... Anlaşılan o ki, kendisine başkanlığı kazandıran ‘Önce Amerika’ anlayışı uluslararası siyasetin de belirleyici önemli unsurlarından biri haline geliyor. Artık ABD yönetimiyle ilişkilerde söz konusu partner ülkenin ABD ekonomisine sağlayacağı olası fayda ya da potansiyel iş imkanı giderek daha fazla önem taşıyacağa benziyor..
Trump’ın Kaşıkçı kriziyle ilgili salı günkü açıklaması tam da bunu gözler önüne seriyor. ABD lideri “Veliaht Prens pekâlâ bu trajik olay hakkında önceden bilgi sahibi olmuş olabilir, belki oldu, belki olmadı...” derken ‘ABD’nin sarsılmaz bir müttefiki olan Suudi Arabistan ile ilişkisini sürdüreceği’ mesajını da verdi.
ABD Başkanı’na göre Washington’ın İran’a karşı verdiği mücadeleye Suudilerin desteği önemli, Riyad’ın ABD’ye verdiği ihaleler de bir o kadar değerli. Suudilerin ABD’de 450 milyar dolar (2.4 trilyon TL) yatırım yapmayı kabul ettiğini belirten Trump, “Yüzbinlerce iş, muazzam ekonomik kalkınma” diyerek de vurgu yapıyordu. Trump’a göre paranın 110 milyar doları Boeing, Lockheed Martin, Raytheon ve diğer büyük ABD savunma şirketlerinden silah alımına gidecek.
ELİ KOLU BAĞLI MI
İŞTE Trump’ın kamuoyuna yaptığı bu açıklama ABD siyaseti, kamuoyu ve uluslararası basında sorgulanmaya devam ediyor; ‘Trump’ın, Suudi Arabistan karşısında eli kolu bu kadar bağlı mı’ diye. ABD Başkanı ise “Silahı biz satmazsak Çin ya da Rusya’dan alırlar” diye de uyarıyor.
Ancak savunma uzmanları, ordusunun altyapısını tamamen ABD’ye göre şekillendirmiş olan Suudi Arabistan’ın diğer satıcılara gitmesinin o kadar kolay olmayacağı görüşünde. Buna göre Riyad gidip de savaş uçakları için başka ülkelerden mühimmat alamaz. Demokrat Partili vekil Eliot Engel, “Suudi ordusunun Rus ya da Çin silahlarıyla donatılması yıllar alır” diyor.
Ayrıca Trump’ın söylediği Riyad ile işbirliğinin ABD’de 500 bin iş imkanı yaratacağı da abartılı bulunuyor. Lockheed Martin şirketi, işbirliğinin Suudi Arabistan’da 10 bin iş imkanıyla hali hazırdaki ABD’de 18 bin çalışanın işinin devam edebileceğini söylüyor. O zaman basın, emlak milyarderi olan Trump için “Suudi Arabistan ile kişisel bir ticari çıkarı mı var” diye soruyor.
TRUMP GİBİ YAPMAK
KAŞIKÇI cinayeti nedeniyle ABD Kongresi’nde Riyad’a yönelik bir tepki oluşmuş durumda. Ve bu tepki Suudi Arabistan’a yönelik silah satışıyla ilgili yaptırım girişimlerinin gündeme geleceğine işaret ediyor. Lakin Trump, şimdiden veto kartını gösteriyor.
ABD Senatosu’nda olduğu gibi Temsilciler Meclisi’nde de Riyad aleyhinde girişimler söz konusu. Raytheon silah şirketinin bulunduğu Massachusetts eyaletinden vekil olan Demokrat Jim McGovern, Arabistan’a yeni silah satışı öncesinde Kaşıkçı soruşturmasıyla ilgili bilgi talep eden bir yasa önerisi hazırlamış. Raytheon, her yıl Suudilere milyonlarca dolarlık silah satan bir firma. McGovern, “İş imkanını (yaratılmasını) çok önemsiyorum. Ancak bunu, gazetecileri hunharca öldüren ve sonra bununla ilgili yalan söyleyen ülkelere silah satarak yapmak istemiyorum” diyor.
Riyad’dan Trump’ın açıklamalarının ülkede bir rahatlama yarattığı haberleri geliyor. Öte yandan Kaşıkçı cinayeti sadece ABD açısından değil, insan hakları, hukuk ilkelerini ve özgürlükleri önemsediğini belirten diğer ülkeler için de bir sınamaya dönüşüyor.
Paylaş