Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Polat Alemdar’a zor vazife

“ÇOCUKLARIMIZIN bu yoz ve zorba rejimde büyümelerine izin veremeyiz, buna karşı mücadele etmeliyiz, bunun için hayatım dahil her şeyi vermeye hazırım”.

Haberin Devamı

Yok yok, bu sözler günlerdir dizide ölecek mi diye merak edilen Polat Alemdar’ın değil. Dominik Cumhuriyeti’nde yıllarca ülkeyi demir yumrukla yöneten diktatör Rafael Trujillo’ya karşı başkaldıran Mirabal kardeşlerin en büyüğü Patria’ya ait.

‘Kelebekler’ diye anılan Mirabal kız kardeşlerin cesetleri bir uçurumun dibinde bulunduğunda Patria 36, Minerva 34 ve Maria Teresa 24 yaşındaydı.
İşkence gören, hapse giren ama demokrasi ve insan hakları için savaşmaktan vazgeçmeyen ‘Kardeşler’, faşizme karşı verdikleri mücadeleyi hayatlarıyla ödemişti. Tarih 25 Kasım 1960’tı.

* * *

DOMİNİK Cumhuriyeti’ndeki bu olaydan yaklaşık 30 yıl sonra Kanada’nın Montreal kentinde hedef yine kadınlardı. Kadınların mühendis olamayacağına inanan saldırgan, bastığı üniversitede rehinelerini cinsiyetine göre ayırmış, 14 kız öğrenciyi kurşuna dizmişti.

1991 yılında bir grup Kanadalı erkek, bu kızların anısına kadına yönelik şiddete son verilmesi için “Beyaz Kurdele Kampanyası”nı başlattı. Ve 1999 yılında BM, 25 Kasım’ı Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kabul etti. Kadınlar için erkek hareketinin sembolü ise beyaz kurdele idi.

İşte bu kampanya geçen cuma günü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Türkiye’de de başlatıldı. Birçok ülkede olduğu gibi burada da sanat, spor, eğlence ve basın sektöründen ünlü isim bu kampanyaya destek verdi. Ama içlerinden biri özellikle dikkat çekiciydi. “Polat Alemdar” rolüyle tanınan Necati Şaşmaz.

* * *

Haberin Devamı

EYVAH. İlk tepkim buydu. Erkek egemen bir ülkede, erkek egemen bir kabinede tek kadın bakan olarak Aileden Sorumlu Bakan Fatma Şahin’in işinin kolay
olmadığını biliyordum. Bu nedenle kadınları üzecek şeyler söylediğinde de pek kızamıyordum. Bardağın dolusuna odaklanmıştım çünkü.

Geçtiğimiz günlerde ordu personeline yönelik yapılan aile içi şiddetin önlenmesi yolundaki duyarlılık kampanyası bunlardan biriydi mesela. Ama ama…

“Kadın-erkek bir araya gelerek şiddet yanlısı zavallı erkekleri yalnızlaştıracağız’’ diyen Şahin, bir yanına televizyonların ilk türbanlı dizisi Huzur Sokağı’nın mülayim genci Bilal’i (Kutsi) öte yanına da şiddet sahneleri ve maço halleriyle özdeşleşmiş Polat Alemdar’ı alınca bir an umutsuzluğa kapıldım.

* * *

Haberin Devamı

ÇÜNKÜ tüm çabalara rağmen kadınların durumu iç açıcı değil ülkemizde. Toplam çocuk gelin sayısı 181 bini aşmış durumda. Kadın cinayetlerinin önü alınamıyor. Bianet’e göre 2012’nin ilk 10 ayında 137 kadın öldürüldü. Binlercesi fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldı. Farklı araştırmalara göre, her üç kadından biri hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Parasızlık ve mahalle baskısı nedeniyle gitmeyen evliliklerde dayak yemeye mahkûm edilmiş yüz binlerce kadın var.

Şimdi ise işimiz Polat Alemdar’a havale. Umalım ki, jöleli saçları, atkısı ve omzuna attığı paltosuyla kendisini kopyalayan gençlere ya da sadece hayranlık duyan büyük kesime beyaz kurdelenin sadece yakaya takılan bir aksesuvar olmadığını anlatabilsin.

Umalım ki, kadınlara ve genç kızlara şiddet uygulamayacağına, tanık olduğu şiddete suskun kalmayacağına dair bu sözünü hayranlarına da aktarabilsin.

Yazarın Tüm Yazıları