Paylaş
Batılı şirketler, yıllardan beri yatırıma hasret kalmış 82 milyon nüfuslu İran pazarına hücum ederken Tahran da beklenen haberi verdi: “Petrol üretimini arttıracağız.”
*
PETROL: İran’a nükleer silah üretmeye çalıştığı gerekçesiyle yıllardır uluslararası yaptırım uygulanıyordu.
Temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile uzlaşmaya varan Tahran, geçen haftasonu da dünyayı nükleer anlaşmaya uyduğuna ikna etti.
Şii İran ile bölgede nüfuz savaşına giren Suudi Arabistan ise bu dönemde petrolü bir mücadele aracı olarak kullandı.
Suudi Arabistan bu sayede, kaya petrolüyle yurtdışına enerji bağımlılığı azalan ABD, bütçesi petrol ve doğalgaza bağımlı Rusya ve en önemlisi de İran’ı petrol baskısı altına aldı.
2014’te 100 doların üzerinde olan petrolün varil fiyatı bu hafta 27 doların altına düşerek 12 yılın en düşük seviyesine ulaştı.
*
ÇİN: Ucuz petrolün petrol tüketicisi ülkeler üzerindeki stresi azaltıp piyasaları canlandıracağı beklentisi vardı.
Ancak en büyük tüketicilerden biri olan Çin’deki ekonomik yavaşlama, yükselen pazarlardaki belirsizlik petrol fiyatları üzerindeki düşüş eğilimini sürdürüyor.
İran da ilk aşamada günde 500 bin varil petrolle piyasaya girmeye hazırlanırken Uluslarası Enerji Ajansı (UEA) aylık raporunda alarm verdi.
Günde 1 milyon varillik bir arz fazlası söz konusu.
UEA birkaç gün evvel yayınladığı raporunda, “Birşeyler değişene kadar petrol piyasası üretim fazlasında boğulabilir. Petrol fiyatları daha da düşebilir” dedi.
*
İSTİKRARSIZLIK: Şimdi düşük petrol fiyatları bu gidişatın baş aktörlerinden olan Suudi Arabistan ekonomisini bile olumsuz etkiliyor.
Bütçeleri açık veren Suudlar, harcamalarını, sübvansiyonları kısarak dengelemeye çalışıyorlar.
Keza Suriye’de savaşa giren Rusya.
Bütçe gelirlerinin yarısı petrol ve doğalgaz satışından karşılanan Rusya’da bazı bölgelerde itfaiyeci ve öğretmenlerin maaşlarının ödenemediği haberleri var.
Yine petrol satışına bağımlı Irak’ta ucuz fiyatlar nedeniyle bütçe açığı giderek büyüyor.
Bütçe gelirlerinin yüzde 95’i petrol ihracatından sağlanan Venezüella’da ekonomide acil durum ilan edildi.
Ekonomik darboğaz aralık ayındaki seçimlerde muhalefeti iktidara taşırken temel gıdanın temin edilmesinde zorluklar yaşanıyor.
Afrika’nın en büyük petrol üreticisi olan Nijerya’da da tablo vahim.
Ekonomik göstergeler dibe vururken hükümetin Boko Haram gibi terör örgütleriyle mücadelesi de olumsuz etkileniyor.
*
RİSKLER: Petrol fiyatlarındaki bu düşüş eğiliminin dünya sahnesini hem ekonomik hem de siyasi açıdan nasıl etkileyeceğine dair hararetli tartışmalar söz konusu.
Bir yanda bu gidişatın Rusya, Suudi Arabistan, Venezüella, Irak gibi petrole bağımlı ülkeleri reforma zorlayacağı, dolayısıyla toplum üzerinde sosyal ve siyasi etkilerinin olacağı beklentisi var.
Ancak bu ülkelerde olası ekonomik darboğazdan kaynaklanan toplumsal depremlerin, yine komşu ve partner ülkelere sirayet etme riski söz konusu.
En önemlisi de düşük petrol fiyatlarının yarattığı bazı ekonomik tehlikeler.
2008 yılında ABD’de ev kredilerinin ödenememesi dolayısıyla yaşanan finans krizi tüm dünyayı etkilemişti.
Şimdi ise ABD’de kaya gazı ve petrolü nedeniyle böyle bir tehdit konuşuluyor.
Kaya (şeyl) enerjisi sektörünün yaklaşık 200 milyar dolarlık bir borcunun olduğu hesaplanıyor.
Kaya petrolü üretimi Suud petrolünden daha maliyetli olduğu için ABD’de birçok proje askıya alındı, enerji şirketleri yeniden yapılanmaya gidiyor.
Binlerce kişi de bu nedenle işini kaybediyor.
Bir de düşük petrol fiyatlarının, çevre ve küresel ısınmanın frenlenmesine yönelik planlara da olumsuz etkisi sözkonusu.
Çünkü alternatif enerji projeleri ve çevreye dost teknolojiler üretilmesi küresel ısınmaya neden olan fosil yakıtların ucuza satılması nedeniyle rötara uğruyor.
Özetlersek.
Petrolde düşüş eğilimi sürecek gibi.
Benzin fiyatları daha da aşağıya çekilebilir.
Ancak bu durumun uluslararası piyasalar üzerinde yarattığı stres ve gelecek belirsizliği başka riskleri tetikleme potansiyeline sahip.
Ekonomik zenginlikler el değiştirirken yoksullaşan bölgelerde yeni krizler patlak verebilir.
Önümüzdeki dönemde de petrol meselesi gündemi epey meşgul edeceğe benzer.
Paylaş