Paylaş
DİKKAT.
Dünyada bir süredir siyasi ve ekonomik dengeleri değiştirebilecek inceden ve derinden bir enerji devrimi yaşanıyor. Geçen hafta, ABD ve AB arasında dünyanın en büyük ticari işbirliği için düğmeye basıldığını yazmıştım. Bu hafta anlatacağım enerji devrimi de en az onun kadar dikkate değer bir gelişme.
Nükleer enerjiyi bile gözden düşüren, jeo-stratejik hesapları alt üst eden devrimin adı kaya gazı, nam-ı diğer şeyl gazı.
Kaya gazında ABD başı çekiyor. Çin ise en az onun kadar hevesli, Avrupa kararsız, Rusya tedirgin. Türkiye ise şanslı ülkeler arasında sayılıyor. Ancak kaya gazı ya da petrolünün şans mı, yoksa şanssızlık mı olduğu tartışma konusu. Size bugün o tartışmayı aktaracağım.
*
YUNAN.
Devrimin ardında bir Yunan keçi çobanının oğlunun inanılmaz mücadelesi ve inadı söz konusu. Savvas Paraskevopulos, 1900’lerin başında bir gemiye atlayıp ABD’ye yelken açtığında dünyanın kaderini etkileyebilecek bir yolculuğa çıktığından habersizdi. Başta Utah eyaletine yerleşti, temizlik işlerinde çalıştı. İrlandalı patronu adını telaffuz etmekte zorlanıyordu. “Senin adın Mike Mitchell olsun” dedi.
İşte kaya gazı devriminin öncüsü de bu adamın okuyup petrol mühendisi olan oğlu George P.Mitchell oldu.
Yıllardan bu yana bazı yeraltı kayaç türlerinin gözeneklerinde doğalgaz ve petrol bulunduğu konuşuluyordu, ama kimse bunların nasıl yeryüzüne çıkarılacağını bilmiyordu. Mitchell, peşine düştü bu efsanenin. 1980’lerde Teksas’ta kuyular açıldı. Özel yatay sondaj yöntemleri geliştirildi. Çalışmalar yıllar sürdü. 1990’ların ortasında tam iflas bayrağı çekilecekken, tazyikli su, kimyasal madde ve kum enjekte edilen kayaçlar kusmaya başladı doğalgazı.
Hesaplarını dünyanın çeşitli yerlerindeki enerji rezervlerinin güvenliği üzerine yapan ABD, bir anda kendini yeni ama tartışmalı bir zenginliğin eşiğinde buldu.
*
ABD.
Şeyl enerjisi üretiminde şimdilik dünya lideri. ABD’de 15 binden fazla kuyu açılmış durumda. 2020 yılında ABD’nin toplam doğalgaz üretiminin yarısını kaya gazından sağlanacağına dair tahminler söz konusu.
PwC danışmanlık şirketinin yaptığı hesaplara göre 2035 yılında dünya petrol üretiminin yüzde 12’si kaya petrolü kökenli olabilir. Hatta üretimi nispeten ucuz olan bu alternatif enerji sayesinde petrol yüzde 40 oranında ucuzlayabilir.
Şeyl enerjisi üretimi, özellikle bütçesinde doğalgaz ihracatı önemli bir yer tutan Rusya ve Ortadoğu karşısında ABD’nin elini güçlendiriyor.
Ancak çevre örgütleri, enerji lobilerinin aksine kaya gazı sondajlarına çok sıcak bakmıyor. Çünkü yeraltı sularını kirletebileceği, ekolojiye zarar verebileceği, hatta depremleri, erozyonu tetikleyebileceği endişesi hâkim. Bu nedenle Fransa, Lüksemburg, Hollanda’da yasaklanmış durumda. Almanya ise temiz su havzalarına yakın arama yapılmasını yasaklamaya hazırlanıyor.
*
TÜRKİYE.
Kaya gazı rezervine sahip ülkeler arasında sayılıyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız, geçtiğimiz günlerde Konya, Ankara ve Kırşehir bölgelerinde kaya gazına dair bulgulara ulaştıklarını açıkladı. Reuters ajansına göre Shell, Diyarbakır civarında kaya gazı sondajı yapıyor, Kanadalı TransAtlantic Petroleum şirketi ise güneydoğu ve Trakya’da benzer aramalar yapıyor.
Kaya gazının varlığı, Türkiye’nin uluslararası platformda kısa vadeli güçlenmesini sağlayabilir, ancak Avrupa’nın temkinli yaklaşımı da göz önünde bulundurulup, çevre ve ekolojiyle ilgili çekinceler de ihmal edilmemelidir.
Paylaş