Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Dünyayı saran yeni tehdit

YAŞAYAN neslin gördüğü belki de en zor dönemden geçiyoruz.

Haberin Devamı

Bir kanattaki aşırılık çok geçmeden öte kanatta anti tezini oluşturuyor. Ülkeler arası husumetler, dinler arası kutuplaşmalar, dünyanın varlığını tehdit eder bir hal alıyor.

PUTİN’İN OYLARI ZİRVE YAPTI


Suriye savaşı dünyayı geçen yıl öngörülmesi bile mümkün olmayan bir yere taşıdı. Rusya, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a destek bahanesiyle Akdeniz’in sıcak sularına inmekle kalmadı, Ortadoğu’daki hesapları alt üst etti. Dünyanın önde gelen ülkeleri, terör örgütü IŞİD ile savaş için bölgeye büyük bir askeri yığınak yaptı.Türkiye’nin 24 Kasım’da sınır ihlali yapan Rus savaş uçağını düşürmesiyle birlikte dost izlenimi veren iki ülke kendini bütün bir dünyanın tedirginlikle izlediği bir krizin içinde buldu. Türkiye’yi ‘Önlemlerimiz domates ambargosuyla sınırlı kalmayacak’ diye tehdit eden Putin, sınırlarımızın hemen ötesinde askeri varlığını tehlikeli bir şekilde arttırıyor. Neredeyse her gün Moskova’dan Türkiye’ye yönelik başka bir tehdit açıklaması yapılıyor. 

Haberin Devamı


Türkiye’den alınan ucuz sebze, meyve sayesinde bolluk yaşayan, yazları Türkiye’nin güney sahillerinde güneş depolayan Rusların tavrını merak ettim. Geçtiğimiz günlerde CNN International’da bir haber vardı. Levada Center isimli Rus bağımsız kamuoyu araştırma şirketinin araştırmasına göre Putin’in oyları yüzde 85 ile 90 arasında seyrediyormuş. 


Siyasi gözlemciler bunu Putin Yönetimi’nin geçen yıl Ukrayna’dan Kırım’ı geri almasıyla Rusların Sovyetler sonrasında ezilmiş psikolojisinin yeniden kendine gelmesi olarak yorumluyor. Bu nedenle de Putin’i destekliyorlar.


TRUMP’A ÖNEMLİ DESTEK


ABD’de ise haftanın konusu Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı olan emlak kralı Donald Trump’ın California terör saldırısı sonrasında yaptığı ‘Durum anlaşılıncaya kadar Müslümanlar ABD’ye alınmasın’ minvalindeki sözleriydi. Daha önce de sivri açıklamalarıyla ülke gündemini dalgalandıran Trump’ın sözleri her ne kadar tepki çekse de çoğunluk tarafından benimsenmese de aldığı destek de dikkat çekiciydi. ABD’de doğan, yetişen, toplum içinde kayda değer bir yer bulan Pakistan asıllı gencin nasıl böyle radikalleşebildiği tartışılırken, anketlerde Trump’ın bu görüşünün destekçilerinin hiç de azımsanamayacak kadar çok olduğu görüldü. NBC News-Wall Street Journal’ın ortaklaşa yaptığı bir ankete katılanların yüzde 57’sinin Trump’ın görüşlerini desteklemediği, yüzde 25’in ise onayladığı ortaya çıktı.

Haberin Devamı


Pakistan asıllı çiftin acımasızca gerçekleştirdiği bir terör eylemi, ABD’de İslamofobi’yi uyandırırken radikal tepkilere de zemin hazırlamıştı.

FRANSA’DA AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ

Paris’te geçtiğimiz haftalarda 130 kişinin öldüğü Müslüman kökenli teröristlerin düzenlediği saldırıların ardından aşırı sağcı Ulusal Cephe, yerel seçimlerin ilk turunda tarihinin en iyi performansını sergiledi. Dün Fransa’da seçimlerin ikinci turu vardı. Hatta seçimler öncesinde Başbakan Manuel Valls, ‘Ulusal Cephe’nin seçilmesi halinde ülkede iç savaş çıkabilir’ diyerek korku terörüne bile başvurdu. Trump ve Le Pen, göçmenlere karşı, sınır güvenliğinin arttırılmasını isteyen, Hıristiyan değerlere sahip çıkan yeni dönem aşırı sağcı politikacılar. Trump seçilmesi halinde Putin ile iyi geçinebileceğini söylüyor, Le Pen ise Ruslara onurlarını geri kazandıran Putin’i hayranlıkla izlediğini gizlemiyor.

 

Haberin Devamı

ULUSLARARASI ilişkiler açısından radikal tehditler karşısında milliyetçi politikaların aşırı sayılabilecek söylem ve hamleleri beraberinde getirdiği bir döneme girdiğimiz aşikar.


Avrupa Birliği’ne baktığınızda Almanya ve Fransa’nın başında görece iyi anlaşan iki lider profili ortaya çıkıyor. ABD Başkanı Barack Obama’ya baktığınızda sahne önünde barışçı, selefi George Bush’un aksine doğrudan askeri müdahaleyi desteklemeyen bir liderliği benimsiyor.


Obama’nın görev süresi 2016’da dolacak. Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimleri 2017 yılında. Rusya’da başkanlık seçimleri 2018 yılında. Seçim kampanyalarını hareketlendirseler bile Trump ve Le Pen’in seçilme şansının çok olmayacağı yorumları söz konusu. Ancak söylemlerinin merkezdeki siyasetçileri etkilemesi ve onlar tarafından benimsenmesi de kuvvetle muhtemel. Yeni dönemin en ciddi risklerinden biri de bu sanırım. O nedenle tüm dünyada seçmenin aklıselim, uzlaşma ve dengeyi dayatan baskılarına her zamankinden daha çok ihtiyaç var.

Yazarın Tüm Yazıları