Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

ABD’nin yeni Suriye planı

ABD’nin SDG’nin Suriye’de DEAŞ’tan ele geçirdiği topraklarda bir sınır gücü oluşturacağı açıklamasının ardından Türkiye, Afrin’e kilitlenmiş durumda.

Haberin Devamı

Her ne kadar önceki gün ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ‘Sınır gücü kurmuyoruz, bu yanlış resmedilmiş bir durum’ dese de Ankara tatmin olmuş değil. Resmi ağızlardan yapılan açıklamalar bunu gösteriyor.

2017 yılında DEAŞ’ın kritik bir şekilde toprak kaybetmesinin ardından Suriye’de yeni bir döneme girildiğine dair işaretler gelmeye başlamıştı. Ve önceki gün ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Stanford Üniversitesi’nde yaptığı konuşma bu açıdan önemliydi.

Türkiye, Tillerson’ın terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin ‘sınır ordusu’ kurmasıyla ilgili ne söyleyeceğine odaklanmışken bakan, Suriye için nasıl bir yol haritası öngördüklerine dair bazı unsurları da deşifre etti.

HEDEF ESAD VE İRAN

- ABD’li bakan Irak’taki aynı hataya düşülmeyeceğini söylüyordu. Barack Obama, göreve geldikten sonra herhangi bir düzen oluşturulmadan Irak’tan asker çekerek kaosa sürükleyip DEAŞ’ın gelişmesini sağlayan ortamı yaratmakla suçlanmıştı. Bakan bunu kastediyordu. ABD’nin askeri varlığı ‘ucu açık’ bir şekilde devam edecekti. Böylece Washington yönetimi herhangi bir siyasi düzen oluşmadan Suriye’den çekilme niyeti olmadığını beyan etmiş oldu.

Haberin Devamı

- Ayrıca Tillerson’ın açıklamaları ABD’nin şimdi DEAŞ ve El Kaide’nin yenilmesinden öteye geçen yeni hedefler belirlediğini ortaya koyuyordu. BM barış sürecine işlerlik sağlamak, Suriye Devlet Başkanı Esad ve ailesinin iktidardan uzaklaştırılması için diplomatik girişimleri sürdürmek ve Suriye’deki İran etkisini bertaraf etmek.

- Amerikan Washington Post gazetesinde de dün özellikle İran vurgusuna işaret ediliyordu. W.P., ABD askerinin Obama döneminde DEAŞ’ı yenmek için bölgeye geldiğine işaret ederek şimdi ise ABD’nin bölgedeki varlığının Başkan Trump’ın İran’ın nüfuzunun azaltılması taahhüdünü yerine getirmek üzere evrildiğini yazıyordu.

SABIR VURGUSU ÖNEMLİ

- Bakan Tillerson’ın Beşar Esad’ın iktidardan gitmesi konusunda ‘sabır’ tavsiye etmesi de dikkat çekiciydi. Tillerson, “Bu süreç zaman alacak; Esad’ın gitmesi ve yerine yeni bir liderliğin kurulması konusunda sabır tavsiye ediyoruz” diyordu. ABD’li bakanın bu vurgusundan Rusya ve İran desteğiyle sahada önemli ilerleme sağlayan Esad’ın bir süre daha iktidarda kalacağını öngördüğü anlaşılıyor.

Haberin Devamı

-  Rex Tillerson, bundan sonra bir yandan diplomatik mücadele sürdürürken bir yandan da DEAŞ’ın kaybettiği toprakların geri alınmaması için de faaliyet yürüteceklerini söylüyordu.

‘SINIR ORDUSU’ MESELESİ

- Ve işte tam da burada SDG’nin oynayacağı yeni rol gündeme geliyor. Aralık ayında ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, YPG’nin bir polis gücüne dönüştürülebileceğini söylemişti. Ve geçen pazar günü DEAŞ ile Mücadele Koalisyonu’nun Halkla İlişkiler Ofisi’nin SDG’den bir ‘Sınır Güvenliği Gücü’ (BSF) kurulacağına dair açıklaması geldi. Her ne kadar önceki gün Pentagon, ‘bu yeni bir ordu ya da konvansiyonel sınır muhafız gücü değil’ diyerek Türkiye’yi yatıştırmaya çalışsa da ABD’den gelen silahlar ve verilen eğitimlerle DEAŞ ile savaşan YPG’nin giderek düzenli bir orduya dönüştüğü gerçeğini değiştirmiyor.

Haberin Devamı

- Sözün özü, İran, Rusya gibi ABD’nin askeri varlığının da Suriye’de uzun vadeli olduğu görülüyor. Türk yetkililerin ‘teröristlerle iş yapmayın’ uyarılarına rağmen Trump yönetiminin gelecekte de YPG’ye rol biçtiği, yeni Suriye için kuzeydoğusunun PYD hakimiyetinde olduğu parçalı bir yapı öngördüğü anlaşılıyor.

- Ancak ABD, müttefiki Türkiye’nin hassasiyetlerine de özen göstermelidir. Mesela Trump yönetimi, Ankara’nın beklediği YPG’ye verilen silahların toplanması, YPG’nin Menbiç’ten çekilmesini sağlamak gibi somut adımlarla başlayabilir. Aksi halde Türkiye’yi olası sınırötesi müdahaleye götürebilecek gelişmeler bölgeyi yeni bilinmezlerle karşı karşıya bırakabilir.

Yazarın Tüm Yazıları