Yüzde otuz hata payı

Şimdiden söyleyeyim bu rakamı tamamen uydurdum. Hiçbir bilimsel veriye dayanmıyor. Kendi kendime konuşurken (evet sık yaparım) dedim ki, “Nil kızım, yüzde otuz hata payı tamamdır.”

Haberin Devamı

Yüzde yetmiş galip olmak, büyük hediyedir.

Her şeyi, her zaman, her koşulda ve her halinle yüzde yüz iyi yapamazsın. 

Yüzde yüz insanın içinde bir canavardır. Seni kemirir. Ayaklarından ufak ufak kemirir.

Her Nil, yüzde otuz eksik ve defolu gelir.

Anne Nil, eş Nil, müzik yapan Nil, yazan Nil, kız çocuğu Nil, kardeş Nil, yoldaş Nil...

Bardak doludur, boştur... Güne göre, bakışına göre, akışına göre değişir onu bilemem.

Bildiğim şu, sen yüzde otuzu rahat bırak!

Size, hayatta beni ferahlatan düşünceleri yazmayı en başından beri borç bildim.

Paylaşmazsam anlamı yok benim için duyguların ve düşüncelerin.

Sırf size pişirip getireyim, masamızda her pazartesi bir şey olsun, en azından karnımız doysun diye kuruyorum ben bu sofrayı. Bu hafta da bu:

Yüzde otuz! 

Haberin Devamı

Kimi der ki, benim hata payım, bir şeyleri yanlış yapma payım yirmi, kimi der on, kimi der hiç olmasın.

İşte o hiç olmasın isteyenin işi zor.

Hayat bu. Oyunu oynayacaksın.

Topu atacaksın, tutacaksın, koşacaksın, zıplatacaksın, golü var, basketi var ama top bu...

Yola kaçar, taca çıkar, kale direğine vurur. Ne yapacaksın?

İnsan kendiyle mücadelede hoş görebiliyor hatalarını.

Diyor ki, kendim ettim kendim buldum. Annelikte zor yalnız.

Annelik bir kendim ettim, o buldu dünyası.

Sorumluluğu kocaman.

Özellikle annelikte bu yüzde otuz (evet kendime geniş bir alan tanıdığım doğrudur) beni çok rahatlattı.

Yahu ben, bir küçük tatlı insan yavrusu için, en doğru olan şeylerin yüzde yüzünü, nasıl zamanın yüzde yüzünde bilebileyim?

Nasıl yüzde yüz hep doğrusunu yapabileyim?

Yapamam, insanım. Anneyim. Bazen yorgunum, dalgınım, kafam başka yerde.

Bazen hayallere dalmışım, bir şeye cevap yetiştiriyorum, ayna karşısındayım.

Hep orada, hep tamam, hep merkezimde olamam. 

Yüzde yetmiş demek on ikiden vurmam demek.

Gerisi benim nefes alanım. Kendimi affettiğim ve affedileceğim alan olsun.

Küçükken bu kararı vermek isterdim.

Mükemmel haline gelsin diye beklediğim nice şey bozuldu, bayatladı, koktu, attım.

Tamı tamına iyi yapamadım diye çok eleştirdim kendimi, kendi kendime çok şikâyet ettim, çok beklettim.

Haberin Devamı

Nil bak bu hayat. Nefesi bir lütuf, yaşaması bir sanat. Sen yüzde yetmişinde es, yüzde otuz da bırak sana essin.

Bu cümleyi şimdi kurabildim, anca varabildim.

E bu da benim yüzde otuz hakkım olsun.

 

Yazarın Tüm Yazıları