PaylaÅŸ
Ne kadar inkar edersen et, seni uzun kollarıyla sarar korkular. Tanımadığın ve hiç tanımayacağın bir sürü insan, yaptığın şeyi görür, duyar, okur. Ve muhakkak birşey der. ışini severlerse seni severler. ışini sevmezlerse seni sevmezler. ıki kere iki dört. Seni işinle bir tutarlar. Kendini herkese sevdirme açlığıyla doğan sen, kendince numaralar bulup dikkati istersin. Dikkat her zaman senin olmaz. Spot her çıktığında sana kaymaz. Kurtlar sofrasına kuzu kuzu oturur, sıranı beklersin.
Üretmen gerekir, tabiki güzel ve akıllı olman, ve hep ‘doğru’ şeyleri söylemen. Bunları yaparken, büyük bir hızla yenilenerek şaşırtman gerekir. ısmin soyadın, senden ayrılır. Onlar başka birşeyin adı olurlar. Senden çok daha büyük birşeyin. ısmin konuşulur, yazılır, anılır. Sen heryerde olamazsın, tanımadığın insanların sofralarına oturamazsın, ismin konuşulur. Bazen bir sakız gibi, seni küçük acımasız bir hikayeye sığdırmaya çalışırlar, bazen -pek de istemeyerek- yere göğe koyamazlar. ıkisi de en fazla 10 dakika sürer. ıkisi de seni yalnızlaştırır, endişelendirir, insan olduğunu unutturur. Ha, kaymağı yok mudur, vardır. Fakat o kaymağı löpür löpür yutarsanız, ruhunuz şişer. şişmiş ruhlar, bedenlerine sığamadıkları için sinirli olur. ınsanca davranılmak onlara az gelir. En büyük tuzak da budur. ısmini kendin sanmak, seni gitgide hızlanan bir koşu bandına koyar. Sanal bir şeyi gerçek sanıp, hızlandıkça hızlanırsın. Artık kendin olman mümkün değildir. Herkes sana bakınca bir isim görürken, sen nasıl insanca bir can sıkıntısıyla, fotoromanın neyse çekesin?
Tabi rahatlatıcılar, uyuşturucular, uyutucular ve unutturucular vardır başvuranlara. Bunlar risklidir, çünkü gerçekle bağın koparsa düşersin. Yine de sen bilirsin.
Tahammül sınırlarını zorlar, oldurtmak için kendini perişan eder, ve zamanının hangi döneminde olduğunu unutursan, ruhun beden ayarlarınla oynar. ınsan, maksadı eğlendirmek de olsa, ki ne güzel bir uğraştır aslında, yürüyeceği yerde koşmamalıdır. ınsan evinde koşar mı? Nadiren. ınsan sokakta durur mu? Nadiren... Her ritmin bir yeri ve zamanı var. Arızalar çıkmadan, nefesimize bakalım.
Çünkü diğerlerinin hepsi, insan uydurması oyun. Sıkılmamak için yaptığımız aktivite. Para da kağıt.
Yükleri azaltarak yürümek gereken bu kısa yolun adı: hayat.Â
(Yazı ağır, ben hafifim. Sevdiğim herkesi, bir uyarıyım dedim.)
PaylaÅŸ