PaylaÅŸ
Nerelerde, niye geziyoruz araÅŸtırmışlar. İçinde ‘ünlüler ve internet’ baÅŸlıklı bölümler vardı, yeni site sahibi biri olarak merak ettim. Fakat, o bölümlere gelmeden, çok daha ilginç bazı gerçeklerle karşılaÅŸtım.Â
İnternet, bizim en karanlık şeylerimizi paylaştığımız tek dostumuz. Dost denir mi bilmem aslında. Ailemize, eşimize dostumuza hatta terapistimize bile söylemekten çekindiğimiz şeyleri, o küçücük kutucuğa yazarak, bir cevap arıyoruz. En önemlisi, hepimiz kendimize bile itiraf edemediğimiz bazı korkularımızı ona yazıyoruz. Çünkü o kör, sağır, hafızası yok.
Tam korkulara göre.
Amerika’da yapılan National Comorbidity Survey’e göre, dokuz korku grubumuz şöyle: 1. Böcek, fare, yılan, yarasa. 2. Yükseklik. 3. Su. 4. Toplu taşıma araçları. 5. Fırtına. 6. Kapalı yerler. 7. Tünel ve köprüler. 8. Kalabalık. 9. Toplum önünde konuşmak.
Biri bizi arayıp, korktuğumuz şeyi sorunca aşağı yukarı bunları söylüyoruz. Peki, kimse bizi duymazken, internette içinde ‘korku’ kelimesi geçen, neleri araştırıyoruz? Neredeyse bambaşka şeyler: 1. Uçmak. 2. Yükseklik. 3. Palyaço. 4. Yakınlık kurmak! 5. Ölüm. 6. Reddedilme. 7. İnsanlar! 8.Yılan. 9. Başarı! 10. Araba kullanmak.
Uçmaktı, yılandı, yükseklikti falan beni şaşırtmıyor. Bence onlar evrim boyunca, genlerimize kazınmış korku fosilleri. Fakat ‘yakınlık kurmak’, ‘insanlar’ ve ‘başarı’ beni çok şaşırttı. Listeyi ilk 20’ye genişlettiğimizde, ‘aşk’, ‘aşık olmak’, ‘birine bağlanmak’, ‘kalp kırıklığı’, ‘yalnızlık’ dahil bir sürü sosyal korku var. Demek ki, yılandan çok birbirimizden korkuyoruz! Yükseklikten çok, başarmaktan! Bir yerde kapalı kalmaktan çok, aşık olmaktan... Aslına bakarsanız, ünlemlere rağmen, başkalarından korkmayı anlıyorum. Ben de korkuyorum başkalarından. Hatta bazen, bazı kadınlardan ödüm kopuyor. Aşktan korkmak da anlaşılır diyelim, hani aşk da bir tür geri sayım, sonunda kalbini burkuyor diyelim...
Başarıya ne buyrulur? Gerçi biraz düşününce, onu da anlıyorum, başarı da buz gibi bir tepe. Kaygan bir zemin, ‘düş düş düş!’ diye bağıran bir kalabalık, kimselere sokulup ısınamayacağın bir yalnızlık, kendinden sonsuz beklentiler. Büyük bir açlık.
Yine de, tıklamak içimizi dışımıza çıkarmanın en dürüst ölçeği. Bu arada, bazılarımız da ‘hippopotomonstrosesquippedalio’ adlı korkudan muzdarip.
Uzun kelime korkusuymuÅŸ! Hahaha.
Â
PaylaÅŸ