Bahar, yanıma gelip kulağıma eğildi ve aynen şöyle dedi: Hadi artık söylediğini geri al, ikisi birden yapılmıyor...
Henüz çocuğu olmayan bir kariyer koşucusu olarak, hariçten gazel okumuştum. Bu doğru. Yaparım, yapabilirim anlamındaydı gerçi. Kafamdaki geleceğe ait, bir kolunda pazusunu sıkan, öbür kolunda çocuğunu emziren anne resmimdi beni cesaretlendiren. Karnım şişmeden, göğsümü şişirmiş, ve bir nefeste söyleyivermiştim: Çocuk da yaparım, kariyer de. Onlardan da cevap gelmişti hemen: Yok ya.
Şu anda, en azından İstanbul’daki bir sürü toplantı masasının etrafında, eli dosyalı, eteği mini, mini mini kadınlar dolu. Çoğu, 30’unun sağında solunda duruyor. 30, çocuk konusunun iç meclislerde tartışmaya açıldığı bir yaş. Bir şarkım daha vardı: aman gün almasın 30’undan/bir tane bulunsun aynı babasından... diye. Şarkı söylemesi kolay tabi. Günü gelince kafandaki pop fikirler birden klasikleşmeye başlıyor ve sen dans pistinden inip, sandalyene oturuyorsun. Hollywood filmlerinde genelde, o sırada partiden senin kadar sıkılmış yakışıklı yanında oturuyor olur ve olay bir şekilde elbet tatlıya bağlanır. Fakat hayattaki hiçbir hikaye, ’ve sonsuza dek mutlu yaşadılar’ diye bitmez. Biz biteriz. Peki bu çocuk ve kariyer maçı kaç kaç bitecek? Hepimiz, er geç birgün, Bahar’ın durduğu yerde durup, kendi kalemize gol mu atmak zorunda kalıcaz? Golü kariyer kalesine mi, çocuk kalesine mi atıcaz? Başarı emme gücümüz ve isteğimiz, emzirme gücümüzün önüne mi geçecek?
Zamanın şarkıları, o günün ruhunu taşır. Bu şarkı da, bugünden bahsettiği için, içimizden gizliden gizliye eşlik ettiğimiz bir ıslık haline geldi. Bizi çağırıyor. Bizi, kitapçıların, herkesten gizleyerek de olsa uğradığımız ’self help’ (kendim bana yardım etsin) bölümünde yakalıyor. O kitapları, kendine yardım edebilenler okur diye düşünüyorum hep. Kimse gidemeyeceği yerlerin haritasına para vermez. Bir kadın, gidemeyeceği yerlerin şarkısını yazabilir mi? Gidemeyeceği yerlerin şarkısına eşlik edebilir mi? ’Haydi sevgilim, başka bir gezegene gidelim’ albümünün şarkısı mı bu yani?
Görüyorsunuz değil mi, cevaptan çok sorularım var. Ana yollardan çok, kestirmelerim. Kadın dediğin de böyle olur zaten. Fakat, bu soru kafamı meşgul ediyor. Birgün seçmem gerekse, sanırım, ben de Bahar gibi çocuğu seçer, kariyere hayıflanırım. Hem Madonna’nın dvd’sinde gördük, ’hep aynı şeyin daha büyüğü’ diye gidiyor bu iş. Pek enteresan değil. Şarkı yazar yazar, arkadaşlarıma söylerim ne yapayım? Biraz içince de, fazla anlaşılmadım ben aslında dünya çapında adamdım derim... Yooo, hayır yapamayacağım galiba, yok yok yapıcam. Bir tanesini... İkisini birden... Birini adam gibi ya da ikisini yarımyamalak. Bilmiyorum. Bir başka Bahar’a kadar susuyorum.