Paylaş
Kalbinin oralara koyma
Kollarını bana sarma
Kalamam oralarda
Sen de gül eğlen
Öyle acıklı konuşma
Hayat ne ki sonuçta
Anlık bir buluşma
Lalala la ben de böyleyim
Lalala la hep de böyleydim
Geçmişe gitmem
Küsüm gözyaşlarıyla
Daha güçlüyüm ben
Hatalarımla
Beni kendi yoluna çağırma
Benim yolum başka
Gittiğim yer başka
Yokuşlarım başka
Karanlıkta yanabilirim
Boşlukta durabilirim
Düşmem ben!
Kanatlarım var ruhumda
Geldiğim gibi gidebilirim
Aşktan vazgeçebilirim
Zincir yok ki benim boynumda
Bazen, bir şeylerin olması için, başka bir şeyin olmasına izin vermek gerekir. Ay Yapım, Kerem Deren’in yazıp yönettiği “Bi Küçük Eylül Meselesi” (Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek başrollerde) filmi için şarkı yapar mısın diye aradığında, aklımda bir şarkı yapmak hiç yoktu.
Kafam tamamen başka yerlerdeydi.
Bir tür lunaparktaydım. Hızlı duygu trenindeydim. Hayatı izliyordum. Hayatın oluşumunu izliyordum hayranlıkla.
Eskiden, kimsenin benden bir şey istemediği yıllarda, sırf egzersiz olsun diye, beğendiğim posterlerin, resimlerin şarkılarını yapmaya çalışırdım.
Posteri yatağın ucundaki duvara asar, gitarımla uzanır, ona bakarak demek istediğini tercüme etmeye uğraşırdım.
Sonra, yine kimse benden bir şey istemezken, yerde duran gazetedeki en saçma komik ya da trajik haberi bestelerdim. Herhalde şarkı olsa böyle olurdu derdim.
En sevdiğim şey, insanlık hallerini şarkılaştırmaktı. Rahattım, duyan yoktu. Sıkışık bir kozada, kanat yapan kelebekler gibi, bir gün bu seslerin serbest kalacağını ve duyulacağını hayal ederdim.
İnsan kendini hayallerinden yapıyor.
“Bi Küçük Eylül Meselesi”ni, çocukluğumdaki o posterler gibi izledim. Bana yukarıdaki “Kanatlarım Var Ruhumda” şarkısını yazdırttı. İçimdeki duygulara, bir çöplüğe dalar gibi daldı ve üzerine olan şeyleri ağzımdan döktü. Vallahi lunaparkta gibiyim diye demiyorum, aynen böyle oldu.
Film 14 Şubat’ta, şarkısı bugün çıkıyor. Umarım şarkımı seversiniz. Zira size kendimi en yakın hissettiğim yer şarkılar.
Paylaş