Her şeyin her şeyle bağlantısı üstüne

Aramızda, kendini görünmez kurdeleler, lastikler, ağlarla ‘diğerlerine’ ve ‘diğer bütün şeyler’e bağlı hissetmeyen var mı?

Haberin Devamı

Birkaç kere, yolda yürürken yanımdan ağlayarak geçen insanlar gördüm.
Ben de birkaç kez birilerinin yanından öyle geçtim. Onları ne zaman gördüysem, içimde hıçkırıkları yankılandı. Durdurup sormak, ya da susup sarılmak, omuz olmak, “Merak etme, geçecek” diyen olmak istedim.
Ama modern zamanlarda bunu yapamazsın. Tanımadıklarından şeker almaz ve onlara şeker uzatmazsın.
Ben de hiç peşlerinden gitmedim. Ama hapşırdığını duyduğum herkese içimden “Çok yaşa” dedim.
Benden çook uzaklarda iki uçak, iki gökdelene çarptığında, okyanusun en dibindeki balık ve ben aynı ürpertiyle yanımızdakine baktık.
Şahit olmadığımız ama haberdar olduğumuz bin bir acı, gözlerimizi kapamak istesek, yok saymak istesek de bazen, bize dokunmayan yılanın bin yıl yaşamadığını hatırlattı bize.
Şimdi bilim de ispatladı ki,

Haberin Devamı

BİZE DOKUNMAYAN YILAN YOK!

Her şey her şeye dokunuyor.
Ve her şey her şeyi etkiliyor.
Profesör Brian Cox, “BBC Night with the Stars” programında tam da bunu anlattı. “Pauli’s exclusion principle” (Pauli’nin dışsallaştırma prensibi) diye bir şeyden bahsetti.
Bu prensip, benim gibi fiziğe turist gözüyle ama sevgi ve ilgiyle bakan birine, kısaca şunu dedi: Evrende her elektron, ayrı bir enerji seviyesinde titreşir.
Tek bir elektronun, başka bir enerji seviyesine zıplaması, evrendeki diğer bütün elektronların enerji seviyesini değiştirmelerine sebep olur!
Dikkatinizi çekerim: Tek bir elektron, evrendeki diğer bütün elektronların yer değiştirmesine sebep. (Elektron, atomun içindeki negatif yüklü temel parçacık. Yani sen ben o, canlı cansız her şeyin temel parçacığı.)
Aklıma şöyle bir görüntü geldi: Sanki evrendeki her şey olarak yan yana sandalyelerde oturuyoruz.
Bir tek şey kayınca, hepimiz yerimizden kalkıp yeni yerimize geçiyoruz.
Brian Cox, eline aldığı koca bir pırlantayı avuçlarının içinde ovuşturarak ısıtmaya başladı.
Yaptığı bu hareket, pırlantadaki elektronların ısınarak, olduklarından başka enerji seviyelerine zıplamasına yol açmış. Fakat hikaye burada bitmiyor. Brian Cox diye bir adam, BBC programında, “Pauli’nin prensibini anlatıcam” diye bir pırlantayı avucunda ısıttı diye, bütün evrendeki elektronlar başka enerji seviyelerine geçmek zorunda kaldı!
Etkinin boyutuna bak. Bakılamayan bir boyut!
Bundan böyle, yanımdan ağlayarak geçenlere koşarak yetişmem ve şunu demem icap edecek:
Pauli’nin prensibinin bana verdiği yetkiye dayanarak, elektronlarındaki zıplamalara kayıtsız kalamıyorum.
Şimdi sen ağlıyorsun diye, benim içimdeki her şey yer değiştiriyor biliyor musun? Gel bir banka oturup konuşalım ve el ele vermemizin ısısıyla tekrardan zıplatalım evreni yerinden.
Hah, bir de unutmadan, sevgili “Alo 183 Kadına Şiddete Son” hattı, numaranı tüm kadınların kulaklarında müzikli ezber yapmak istersen, sana seve seve yardımcı olabilirim. Kimsenin bir kadına el kaldırarak, evreni zıplatma hakkı yok.
Yaşasın Pauli! Kahrolsun şiddet!

 

Yazarın Tüm Yazıları