Paylaş
Ben şanslıydım ki, hepsinden sonra doğdum. Onlarla güzelleşmiş bir dünyaya geldim.
Orhan Veli, “Gemlik’e doğru denizi göreceksin/sakın şaşırma” şiirini çoktan yazmıştı. Bir insancık, benim hesaplarıma göre, aşağı yukarı benim gibi bir şeyse eğer, onların yaptıklarını bulmuş, yapmış etmiş olamazdı.
Demek insan öyle küçümsenecek bir şey değildi. Ben de bir gün buradan giderken, geride bıraktığım bu mavi küreyi, en azından küçük bir parçasını, daha iyi bir yer olarak bırakmak isterim. Steve Jobs da bu kahramanlardandı. Apple, Macintosh’u yaptığında bilgisayar denen şeyi; iPod ve iTunes’u yaptığında müzik denen şeyi; iPhone da telefon denen şeyi geri dönülemez bir şekilde ters yüz etti.
Bize hem laptop’unu, hem iPhone’unu, hem iPad’ini elzem kıldı. Hepsinden istedik ve hepsini çocukluğumuzda yanımızdan ayırmadığımız oyuncağımız kadar sevdik.
Babam iPhone aldığında, “Düşünsene öyle bir şey yapıyorsun ki, rakiplerine seninle baş edebilmek için tek yol kalıyor: Seni taklit etmek!” demişti.
Dün Twitter’a ondan geriye kalan başka güzel bir şeyi, 2005 Stanford konuşmasını koydum. Yıllar önce dinlemiştim ama tekrar dinlediğimde, daha bir kulak kabarttım. Gözlerimi dolduran bu konuşmadan ve bize sihirli elmalar bırakan bu adamdan incileri yazmak istiyorum. Çünkü unutuyoruz. Çünkü anlamak için illa ölümle karşılaşmamız gerekiyor. Çünkü lütfen bunları artık tartışmayalım bile:
“Her şey... Bütün beklentilerin, bütün gururun, rezil olma korkun ya da kaybetme korkun, bütün bunlar ölümün yüzünü görünce dağılıp gidiyor. Sadece önemli olan geride kalıyor.
* * *
Kaybedecek bir şeyin olduğu tuzağından seni en iyi koruyan şey, öleceğini hatırlamak.
* * *
Zaten çıplaksın. Kalbini dinlememek için hiçbir sebep yok ki!
* * *
Kimse, hatta cennete gitmek isteyenler bile ölmeyi istemez. Ama o hepimizin gideceği yer. Kimse oradan kaçamadı. Ve zaten bu böyle olmalı. Çünkü ölüm, hayatın en güzel buluşudur! O hayatın değişim elemanıdır. Eskileri süpürür ki, yenilere yer açılsın. Şu an yeni olan sizsiniz, ama bundan çok uzak olmayan bir zamanda, siz de eski olacaksınız ve sıranız gelecek. Evet çok dramatik ama doğru.
* * *
Zamanınız kısıtlı. Onu başkalarının hayatını yaşayarak çöpe atmayın.
* * *
Dogmaların tuzağına düşmeyin, onlar başkalarının düşüncelerinin sonuçları.
* * *
Başkalarının gürültüsü, içinizdeki sesi susturmasın.
* * *
Ve daha da önemlisi, yüreğinizin sesini dinleyecek cesaretiniz olsun. O ses bir şekilde, sizin gerçekte olmanız gerekeni biliyor ve sizi oraya götürüyor. Gerisi önemli değil.”
Evet önemli değil, teşek-kürler ve hoşçakal Steve.
Paylaş