Feminist diyorlar bana, desinler değişemem

’Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem’ şarkısını, ben hep erkeklere söylerim.

Ben onları severim. Hatta kadınları, kadınsever ve erkeksever diye ayırıverseler birgün, erkeksever kadınlara katılırım. Küçük bir kızken bile, diğer küçük kızlara güvenmezdim. Çünkü hepimiz, elleri ayakları küçük birer kadın gibiydik taa o yaşta. Arkadaşlık falan da edemezdim. Ben kadınlara sırlarımı vermez, yanlarında ağlamazdım.

Büyüdükçe bu biraz değişti. Ama biraz. Aralarından bazılarına güveniyorum şimdi. Şimdi bazı cümlelerimi sadece onların anlayabildiklerini biliyorum. Düğümlerim varsa kadınlarla, kurdalelerim varsa erkeklerle paylaşıyorum. Yani çözümleme modumdaysam başka, düğümleme modumdaysam başkayım. Ama eğer Madonna gibi İmparator olmuş kadınlara, sırf bunu becerdiler diye hayran değilim dersem de, yalancıyım. Bu bağlamda bir anda sertleşip, evet kadın dediğin güçlü olmalı derim. Kadına gücü ve zekayı hele hele espiritüelliği çok yakıştırırım. Eminim çoğu erkek buna katılmaz. Anlayacağınız kafam karışık bugün, ne kadar kadıncı ve erkekçi olduğumla ilgili. Galiba yaşım büyüdükçe, düğümlerim artıcak ve cümlelerimin anlaşılması önem kazanıcak ve kadınlar ağır basıcak gibi duruyor ama... Henüz orda değilim.

Bütün kızları toplayıp, çocuk ve kariyer yaptırıp, tek taşlarını kendilerine aldırtan ben, aslında ne demek istiyorum? Sezen Aksu bir keresinde, şarkılarda ne demek istediğini insan, onları yazdıktan çok sonra anlıyor demişti. Belki benim jeton da geç düşücek, bu şarkılarla ilgili. Sivri olmaları, bazılarının sinirlerini bozmaları, sağlıklı olduklarını gösteriyor ama erkeklere yüklenmek istemiyorum. Kadınların herşeye alttan alta hükmettiği bir dünyada, asıl korkulması gerekenin bizler olduğunu düşünüyorum. Hatta biliyorum. Kendimden biliyorum.

Kadınların olaylara birçok açıdan bakan o petekli gözleri, bazen kafamı bulandırıyor. Ayrıca yorumlarının dürüstlüğünden son derece şüpheliyim. Çünkü kadın dediğin, konuşmadan önce konuşmanın sonuna gider. Ne söyliyeceğine ’varır’. Erkeklerse söyleceğini ’söyler’. Bu yüzden iş yaparken, erkekleri tercih ederim. Hem uzun süre konsantre olurlar, hem fazla kurcalamadan sonuca giderler. Ha, kadınlar da o işi daha önce yapılmamış bir şekilde akıllarına getirebilirler, o ayrı. Çoğumuz net gördüğümüz yeni adreslere, sadece çetrefilli yollardan gitmeyi bilmekten kayboluyoruz.

Beynimin iki lobunun, erkeklerinkinden üç kat daha fazla kabloyla birbirine bağlı olduğunu biliyorum. Kablo çok, fakat net görüntü az. Özne ve yüklemle cümle kurmak varken; ver elini zarf, edat, gizli özne demek, yüklemi yapamaz hale getirebilir. Bu, biz kadınların zayıf noktası. Ama ’Nil genetik programına uy’, ’otur yemek yap, çocuk bak’ fişlerini asarsanız da, error veririm. Devir değişti derim. Ayrıca doğaya discovery channel’dan bakıldığında, aslanların dişisi gidip avlanıyor. Öbürü sadece yele ve kükreme. Bakın şimdi kadın tarafına kaydım. Hemen öbür tarafa koşayım....

Erkekler, kadınların dediklerini yapıyorlar. Bir yere, arkadaşınız olan bir erkeği çağırmak istediğinizde, kız arkadaşını ya da karısını ararsınız. Kararı verecek olan, odur çünkü. Gizli açık bir sürü kararı verdiği gibi. Erkeğin haberinin olmadığı binlerce haber, ’az sonra’ alt yazısıyla geçmez mi beynimizden? Neredeyse hiçbir zaman da şaşırmayız. Bu kadar sıkıcıyız işte.

Ben kadınlara kolay kolay kollarımı açmam. Onların mutlaka bir bildiği vardır. Benim bilmek istemediğim. Onların benim bilmemi istemediği. ’Ay yavrum, çocukken başına ne geldiyse’ demeyin, beni annemle babam eşit derecede sevdi. Hayatta en güvendiğim kadın annemdir. Annem olduğu için. Diğer birkaç kişi, onlar kendilerini bilir, benim şıklarımı aza indirmemi, sorularımı doğru sormamı sağlarlar. Onlarla güneş gelen her masada, saatlerce oturup konuşurum... Yine de erkeklerin yeri ayrı benim için. Başka şarkılarımda, onlar için selülit kremi sürer, kek yapar, prensesleri olurum. Nakaratta ne dersem deyim, olurum. Derim ki:

Herşeyimsin dedim ona

Ben birşeyler bulayım sana

Olurum ben senin şeyin

Olur musun herbişeyim?

Neyim var bugün?
Yazarın Tüm Yazıları