Paylaş
Geçen gün, bir arkadaşıma ‘bak bana kabala ipi hediye ettiler, ben de taktım’ dedim.
‘Böyle şeylere hiç inanmam, çok komik çok saçma’ dedi.
‘Ben de öyle çok inandığımdan falan değil ama hediye eden arkadaşımın ablasının dilekleri gerçek olmuş...’ dedim.
Biz kadınlar kendi aramızda böyle konuşmalar yaparız.
Sonra bir baktım, o inanmayan arkadaşım acil gerçekleşmesini istediği dilekleri olduğunu hatırlayıp, kabala ipi sipariş etmiş.
Hem de, ne olur yeni yıla girmeden olsun diye tembihlemiş.
Bunu duyunca hem güldüm hem de şunun farkına vardım...
Hayatta dileklerimizin gerçekleşmesinden daha çok istediğimiz bir şey yok.
Yeni yıl, yeni zaman bizde başlangıç hissi uyandırdığı için, umutla doluyoruz.
Her türlü, saçma ya da değil, töreni yapmaya da açığız.
Dilerim, elimizi uzattıklarımıza ulaşmayı önemsediğimiz kadar, elimizdekilerin de kıymetini bilelim.
Ulaştık diye, onları avucumuzda bilmeyelim.
Yıllar önce bir yeni yıl duası yazmıştım. İzninizle onu tekrar paylaşıyorum.
Haftaya, yeni ve inşallah daha güzel bir yılda buluşmak üzere duaya başlıyorum:
* İki bin on altı hoş gelsin, sefalar getirsin.
* Sevdiğiniz kim varsa, sağlığı iyi olsun.
* Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın.
* Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın.
* Sevdikleriyle bir arada olsun. Kolu kollarına değsin, gözü gözlerinin içine baksın. Lafları birbiriyle başlasın. Nesi varsa, bölüşecek biri olsun, nesi yoksa, bulup getirecek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın.
* Sevmekten bıkıp usanmayacağı biri olsun. Onun yeri ayrı olsun. Onu soysun, başucuna koysun ama yalan uydurmasın. O her şeyine, her haline tek tanık olsun. Bir hareketiyle güldüren, bir hareketiyle ağlatan olsun. Duyguların hepsi onda olsun. Kalbi buna teslim olsun. Bütün şarkılar onu anlatsın. Aşık olsun, sırılsıklam olsun. Kurumasın.
* Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini her gün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun. Yaptıkça daha iyi yaptığını görsün. Daha iyi yaptıkça bunu başkaları da görsün. O başkalarının bunu gördüğünü, dış gözüyle görsün, iç gözüyle işine baksın.
* Neşesi bol olsun. Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde bir şey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın. Gürültü çıkarsın. Saçma şeyler söylesin. Çocuklukta en şımardığı ana sık sık gidip gelsin. Nereye gidip geldiği bilinmesin.
* Değiştirmek istedikleri değişsin. İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun. Bileği, bütün alışkanlıklarıyla, bağımlılıklarıyla güreşsin.
* Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üç yüz altmış beş’ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan bir şey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın.
* Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, her şeyin mümkün olduğunu unutmasın.
* Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Duası gerçek olsun.
* Her kelimesine şükretsin. Tek satırına nazar değmesin. Amin.
Paylaş