Paylaş
Konuşurken bana dedi ki: “Evliliklerin en büyük imtihanı, her iki tarafın da sürekli değişiyor olması. Karşındaki yeni değişmiş insanı, yeniden eş olarak seçiyor musun? O senin değişmiş halinle bugün karşılaşsa, yine seni seçiyor mu? Bu farklı insanı, farklı halinle sevmeye devam ediyor musun?”
Düşündüm bunu uzun süre.
Her ilişkide geçerli bir imtihan.
Çocuklarımızdan arkadaşlarımıza, sevgilimizden okulumuza kadar.
Değişim gerçeğiyle her an baş başayız hayatta.
Halbuki ne çok isterdik bazı şeyler aynı kalsın.
Bir marka benden, değişimle ilgili bir şarkı isteyince aklıma yıllar önceki bu konuşma geldi.
Yaptığımız her şey hayatımızdan izler taşıyor.
Her yaşadığımız şey, toprağımıza gübre. Her deneyim toprağın minerali, tadı tuzu, suyu, börtüşü böceği.
Oradan yeşeriyor her yaptığımız.
Ben de değişimle ilgili şarkı yapacaksam, bu zorluğun şarkısını yapmak istedim.
“Değişirken ben, hep yanımda kal” dedim.
Bir sürü aşk şarkısı var ama bunu söyleyene rastlamadım.
Bence asıl romantik olan bu. Değişirken yanımda kalabilmen.
Benim de sen değişirken, senin yanında durabilmem.
Bir şey dileyeceksek aşkla ilgili, bunu dileyelim.
Reklam müziği sonrası, bunun şarkısı da olsa dedik.
Uzun halini de yaptık şarkının.
O da ‘hayat kendini tekrarlamaz/ aynı şeyleri yapsan da aynısı olmaz/ yarın başka bir ben var/ değişirken ben hep yanımda kal’ diyor.
Bugün reklam yayında, Instagram’daki @niltakipte hesabıma koyacağım.
Şarkısı ise bir iki hafta içinde çıkacak.
Değişimi kutlayan bir şarkıya ihtiyacınız olduğunda, orada durur.
2020 bize değişimin ne olduğunu gösterdi.
Hepimizin, bütün gezegenin, bütün canlılarıyla beraber hayatı değişti.
Hayal bile edemeyeceğimiz, uzak bir kıyıya savrulduk.
Orada kendimize yeni hayatlar kurmaya çalıştık.
Ezberlediğimiz her şey değişti.
Sevdiklerimizle aramıza, sosyal mesafe denilen bir uzaklık girdi.
Bütün bunların üzerine de hayatta kalma korkusu geldi.
Çocuklar için ‘dışarısı’ ve ‘başkaları’ bir anda tehlike demek oldu.
Yaklaşmama, dokunmama, kıpırdamama ve kavuşamama zamanları başladı.
Bunlar bizim gibi birbiri olmadan olamayan bir tür için en zor zamanlardı.
Bu zamanlar hâlâ geçmedi.
Dünya işini kaybedenlerle, sevdiklerini kaybedenlerle doldu.
Beklenmedik bir değişiklik içinde, kendi ‘aynı’larımıza tutunduk mecburen.
Neler bozulmadıysa onlara sarılıp, ayakta kaldık. Kalıyoruz.
Değişimin en zoruna şahit olduğumuz bu zamanlardan geçerken, ‘değişirken ben hep yanımda kal’ diyoruzdur belki kendimize de içimizden.
Paylaş