Benim havalar çalmaya başladı atmosferde. Uuuu rüzgar, şıp şıp yağmur, khahaha gök gürültüsü, lıkı lıkı lıkı çay suyu kaynaması...
Ev oturması. İçim demleniyor bu havada, üfleyip kendimden içebiliyorum. Gri beni hiçbir zaman mutsuz etmedi. Etmiyor.
Dikkat ettim, beni takip ediyorsunuz. Etmeyin. Nereye gitsem gelmeyin. Hem başınız döner, hem benim dönüp dolaşıp aynı yerlere varmam sıkar sizi. Fikirlerimi sıklıkla değiştiririm. Prensipler, ideolojiler, aynı şeyi sevip, sayıklayıp durmalar bana çekilmez gelir. Mobilyalar ve duvarlar sabit de olsa, insan boyar çekiştirir.
Hah, bu girizgahtan sonra her şeyi geri alabilecek hale geldiğime göre, asıl konuyu açayım. Geçen hafta, bir fısıltıya haklısın deyip havaya kaldırdığım ellerimi, yine yürüyüş pozisyonuna getirmek istiyorum. Çocuk ve kariyer konusunda, ’çabuk pes ettin’ yazmışsınız. Haklısınız. Pes edemem. En anne halimde bile, dilim susmamalı benim. O susarsa, benden fayda göremez kimse. Hele bebekler hiç.
Tabi o yazıda, dayımın yeni doğan kızının etkisi vardı. Adını ben koydum: Peri. Perinin resimleri her yerde, telefonumda bilgisayarımda. Daha hiç görmedim ama olsun. Kokusu buraya kadar geldi. Ben de en kısa zamanda gidip görücem, o başka ülkede büyüyen periyi. Doğal olarak etkileniyorum tabi. Kadınlık eşittir çocukmuş gibi geliyor bir an. Geçiyor sonra. Kendimin ne işe yaradığını, sürekli yeniden aramazsam, bulmazsam, çocuğu da kaybederim diyorum. İnsanın en kalabalık ailelerde bile yaşasa, sadece kendinin girebildiği odaları olduğunu biliyorum. (Hahaha, yanlışlıkla kedinin yazmıştım, düzelttim. Ama o da var tabi.) O odalardan biri de, bir şeyler vermek, yaymak ve takdir ve sevgi görmek. Hem benim gibi bu odaları geniş olanlar da var.
Demek ki, o tarafa ya da bu tarafa yatmadan, denge tutturmak gereken bir konu bu da. Yine yoga yani. Esneyip kuvvetlenmenin mümkün olduğunu gördük. İçinden bir tane daha çıkmayanların, kendisini bomboş bulduğunu gördük. Kadın olmanın kolay olmadığını da. Pes etmeyeceğimize göre... Pes edip kenarda oturmayı seven var mıydı çocukken... İnsana berbat hissettirir kendini o. Benim üye olduğum bir dergi değil o.
Başımıza getirip, mücadelesini verme yeri burası. Eğer böyleysen gel.
(Yağmura rağmen nem kapmamışım, demek ki ciddiyim.)