Bizi Anlatsam

Filmlerde olur

Yoksa nasıl bir kalp
Birini görünce
Küt diye durur?

Kollarında olsam
Bizi anlatsam
Bir sessizlik olsa
Gözünde yaş olsam
Aksam yanağından

Buz gibi bir ekran
Bizi tutuşturan
Tek bir soru işareti
Her şeyi başlatan

Bu gece bir şey yazar mı diye?
O sözden o sonuç çıkar mı diye?
Bekle bekle bekle bekle
Derken birdenbire
Karşımda o...

Bugün çıkacak ‘Bizi Anlatsam’ şarkısının sözleri böyle.
12 Şubat’ta çıkacak, güzel, komik, tatlı film ‘Hesapta Aşk’ için yazdım.
Filmde internette başlayan bir aşkın yolculuğu anlatılıyor.
Filmi, imaj stüdyolarında annem, kardeşim, ben izlemiştik. Film bitince, Ender (Depo Film) dedi ki: Şarkıyı bir filme yazar gibi yazma, kendine yeni bir single çıkarıyormuş gibi yaz. Şarkının filmle alakası olmayabilir.
İşte o an, elim ayağım birbirine girdi. En zor şey serbest alan. Eve geldim. Kendime yeni bir şarkı yazar gibi yazmak...
Uzun zamandır çıtayı buraya koymamıştım. Bu kazılar yapmak, bu müzikle çok uğraşmak, bu vakit, bu bu... Zor. Öyle deyince olmaz.
Sonra başladı sancı. Haftalar sürdü.
Elimde gitar, olmadı, olmadı, kötü oldu.
Evimize yakın cafe’ye gidip, laptop’la oturup yazmayı deneyeceğim dedim Serdar’a.
Yap ama senin şarkı yazma şeklin o değil ki dedi.
Haklıydı, gitarım benim fenerimdi. Ben onunla yol alıyordum.
Evin kapısında, laptop’ımla durup, cafe’nin kapısına baktığım tuhaf günler oldu.
Bunların hepsi, ‘kendine gibi yap’ cümlesindeki beni tuzağına düşüren mükemmeliyetçi ruhtan oldu.
Elimde sadece tek bir satır vardı sevdiğim... ‘Böyle büyük bir aşk filmlerde olur.’ Şarkı böyle başlayacaktı. Gerisi neredeydi?
Sonra bir şey okudum.
Konsantre olmak için, bir saat boyunca ‘ya elindekini yap, ya da hiçbir şey yapma’ diyordu.
Yani, eğer şarkıyı çalışmayacaksan, aptal aptal duracaksın, sıkılacaksın.
Telefon yok, bi çıkıp geleyim yok, sosyal medya yok. Tek medya orası, o an, o oda, o iş.
Kum saatimi aldım.
Kendimi odaya kapadım. Müziğini bulmuştum da, sözleri olmuyordu.
Bu çağın telefonlarda, buz gibi ekranlarda başlayan aşklarından bahsetmek istiyordum.
Bunu anlatan aşk şarkısı niye yoktu?
Çoğu aşk, tek bir soru işaretiyle başlamıyor muydu?
Teoman’ın bu yaz dediği bir cümle, işimi zorlaştırıyordu: Güzel şarkı, kağıt üzerinde güzel olacak.
Ah o kağıt! Ah o kelimelerin kağıtta da güzel durması meselesi! Böyle böyle, doğdu şarkı. Onu çok seviyorum. Bugün size veriyorum onu.
Ender Sevim’e, Burçak’a, Depo Film’deki herkese, bu mücadeleyi içimde başlatıp beni harladıkları için, Gönenç Uyanık’a üçümüzü bir koltukta kikir kikir eğlendiren o filmi çekip, bir de üstüne bana şahane bir klip çektiği için, Sertaç Özgümüş’e şarkıyı inanılmaz güzel, cesur ve yazmak zorundayım ‘cool’ müziklendirdiği için çok teşekkür ederim.
İşin doğrusu, kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum.