Başladıklarının sonunu getirebilenlere

Hayatta başladığının sonunu güzelce getirmeden başını yastığa koyanlara saygım yok.

Haberin Devamı

Başladığımız kitapların sadece yüzde 3’ünün sonuna geliyormuşuz.
Demek başladığımız şeylerin de çoğunun yüzde 3’ünü nihayete erdiriyoruz.
Sormalıyız bence, bizi yolları tamamlamaktan alıkoyan nedir?
Çoğu zaman koca bir tembellik.
(Ki yaz mevsim olarak buna çanak tutar, kanmamak gerek.)
“Gel kucağıma uzan” der yaz, sonra orada, sıcacık elini alnından çekmeden seni bir güzel uyutur.
Karnını doyurup durur.
Masal bilmez, dedikodu bilir.
Kucağından kalktığında neden yorgun olduğunu merak edersin.
Bazen de hırssızlık.
İçten yanmalı motorun olmayışı.
“Yahu bitireceğim de n’olacak, gelip geçiyoruz işte” anlayışı.
Ruhunda gaza asılacak, güçlü bir sağ bacağın olmayışı.
Bu konuda üstümüze çok gelinmesin ama.
Ne yazık ki, gözlemim şu; bu doğuştandır.
Gen babayla Gen ana, bunu ya vermiştir ya da vermemiştir.
Bir çocuğa, bir insana, “Bak bitirdin ve ne kadar güzel hissettin di mi?” öğretilemiyor.
Keşke öğretilse, “başladığını bitir”.
Keşke öğrenilse, “bir şeyi elinden geldiğinin en iyi şekide tamamlamak gibisi yoktur”.
Herkesin bir gideceği yer var mıdır bilmiyorum.
Dürüst olmak gerekirse, insan sadece kendini bilebiliyor.
Hepimiz ruhen miyobuz.
Kendi yakınımız, hatta kendi gözümüzün önünü netleyebiliyoruz sadece.
Benim gideceğim yerler var. Gitmek istediğim.
Gözümü kapatınca, bir filmdeki en heyecanlı sahnelerimi izleyebiliyorum.
Hayat yönetmen. Diyor ki; “Senarist sensin, hadi yaz çekelim.”
Eğer heyecanlı bir şeyler olmuyorsa, senariste kızacaksın, hayata değil.
Yaz ki çekilsin. Çek ki izlensin.
Herkes doğarken, filmlerin başındaki o aslan kükrüyor evet.
Ama çok az insan kalemi bırakmadan güzel sahneler, güzel diyaloglar, unutulmaz anlar yazıyor.
O çok azın içinde olmaya çalışmıyorsak, niye sıkıcı bir filmin baş kahramanı olalım?
Geç kalınmışlığa, yaşlara başlara inanmıyorum ben.
İnsanın zamanı kendine. Herkesin ritmi kalbinin atışında.
Kalbinin ritmine dans etmiyorsan da, ne yazı suçla ne başkasını.
Sen yazdın, sen oynuyorsun hayatını.

Yazarın Tüm Yazıları