Paylaş
Hem de pazartesi pazartesi. Bir hafta daha, sanki başa sarmış gibi yapmışken. İşler yolundayken ve hayat rutinken. Yuvarlanıp giderken. Somut haberler, dedikodular ve hikayeler varken. Bu kadar organsal ve soyut olmanın alemi yokken. Hem niye cümleleri böyle deviriyorum, bazı harfleri kelimelerin sonundan atıyorum...bilmezken. Benim hafta boyu, başımın üzerinde bu bulut var diye, varsayıyorum ki, başkaları da kötü havada. İşte bu yüzden. Kendini yağmur öncesi bir nemlilikte hissedenler, bir sonraki paragrafın salonuna geçelim. Demek istediğimi açayım:
Kendimi akıllı buluyorum. Bunu bir marifet sayıyorum. Dum. Son günlerde, akıl pek bir işime yaramıyor. Muş. Yani, genelde pek işime yaramıyormuş meğer, bunu farkettim. Beni fazla kontrollü, fazla bilinçli, fazla uyanık yapıyor. Rüyalara dalamıyorum. Uyurgezer olamıyorum. Saçmalayamıyorum. Kendimi kaybedip, birgün ce e diye bulmak nedir bilmiyorum. Etrafımda, bundan şikayetçi arkadaşlarım da oldu. Duyuyorum. Daha şiirsel olmak gerekirse:
Bir sabah bir köşeden bir döndüm
Kafamın aldıklarını,
kalbimin bozdurup bozdurup sattığı
arka sokağı gördüm.
Cep telefonumun ekranında, aylardır aynı resim var. Bir koca kaplan ve arkasına tam ters yönde oturmuş, elinde direksiyon tutan, bir küçük maymun. Kaplan, bizi koştura koştura götüren tek hayvan olan duygularımız, içgüdülerimiz ve yeteneklerimiz. Yani evcilleştiremediklerimiz. Küçük maymuncuksa, binbir dereden su getirerek, değirmenleri döndürdüğünü zanneden aklımız. Direksiyonu oyuncaktan onun. Bizi götüren o kaplan. Bizi süren bir akıl da yok. Bunu kendime hatırlatanın da, o maymun olması ne ironik.
Aklımın aldıklarını, buhardan olan diğer organlarım -ruh gibi, duygu gibi- giysin, taksın takıştırsın istiyorum hemen. Mesela korkmamam gerektiğini öğrendiğim şeylerden, korkmamak istiyorum. Ama yok. ’Korkma bak, bu askıya asılmış bir ceket’ diyorsun; ’yok, ben burdan onu cadı gibi görüyorum’ diyip, kaçıyor. Aslında onu da anlıyorum. Hepsi, hayatın çok loş olmasından kaynaklanıyor. Ampül var. Elektrik düğmesi yok.
Kalbim buna gülüyor, aklım şaşıyor.
Paylaş