Paylaş
Özellikle, insan gözünün görmek için ille de bir şeye fokuslamasının şart olduğunu öğrendi-ğimden beri, adam akıllı görmüyormuşum gibi geliyordu zaten.
Peri’yle sıcak bir termal havuzda yüzüyorduk. Etrafta bir sonbahar parkı, sarının bütün tonlarını giyinmiş şov yapıyordu.
Bulutlar gri gri üstümüze toplaştılar ve çok geçmeden, havuza çiselemeye başladılar... Yağmur yağıyordu.
O an, o anı unutmamam gerektiğini düşündüm. Ama unutacaktım işte. Hafızamda minik bir duygu parçacığı kalacaktı sadece biliyorum.
Peri’nin bikinisinin rengini filan hep unutacaktım. Tamamen silecektim, düşen ilk dişinin bıraktığı o küçük aralığı.
Sonra kendi kendime bir oyun uydurdum. İsmi, 10 saniye oyunu.
Bu, anları ölümsüzleştirmek için geliştirdiğim bir hafıza oyunu aslında.
Şöyle oynanıyor: İçinden 10 saniye sayıyorsun. Ve bu 10 saniyeyi, bütün duyularınla tek tek kayda alıyorsun.
Kendi iç sesinin seslendirdiği, 10 saniyelik bir belgesel olarak da düşünebilirsin. “Başla” diyorsun içinden.
Sonra 10 saniye boyunca etrafta gördüğün her şeye, tek tek fokuslayarak içinden geçiriyorsun. Kelimeler, içine yerleştiriyor her şeyi tek tek. Sonra koku, ısı, tendeki his, tat. Hepsini düşünerek ve içinden konuşarak kayda alıyorsun. Ve işin iyi tarafı bu dışarıdan katiyen anlaşılmıyor.
Yüzünde aptal bir ifadeyle, etrafa dalıp gitmiş birine benziyorsun. Peri’yle havuzda yüzerken yağmurun başladığı an, kayda alındı.
Şimdi istediğim zaman, detaylı olarak, kendime yaşatabiliyorum onu.
Sonra bu oyunu, hayatın beni büyülediği her ana uygulamaya başladım. Daha fazla nüfuz ettiğimi düşünüyorum olayların akışına.
Yumuşatıcı reklamlarındaki gibi, sert dokulara girerek onları çözüp mis gibi kokutuyorum. Bir çekmeceye yerleştiriyorum o anı, lavanta torbacıları bırakıyorum içine. Bir kavanoza kapatıyorum havasını. Bir kağıda sarıyorum tadını. Yumuşak bir yorgan gibi üstüme örtüyorum onu.
10 saniye amma uzunmuş diye düşünüyor insan bu oyunu oynarken. O kadar çok şey var ki, saatler geçip giderken dikkat etmediğimiz. O kadar detay.
Bu hafta siz de oynayın bir bakın.
Kayıt tuşuna basıp, 10 saniye akıtın sevdiğiniz anı. Gözlerinizden yaşlar gelebiliyor sonunda.
Paylaş