Paylaş
Medineye develer geldi. Osman’ın (r.a) kervanıydı bu. Yüzlerce deve... Halk açtı...
Tüccarlar, hemen Hz. Osman’a (r.a) geldiler, dediler ki: "Bu develeri üzerindeki yüklerle beraber bize satar mısın?"
Üzerindeki malı biraz pahalıya satıp para kazanacaklardı. Halk kıtlıktaydı ya.
Hz. Osman (r.a) dedi ki: "Bunun fiyatı çok fazladır!"
Sordular: "Ne kadardır?"
Hz. Osman (r.a) cevapladı: "Şu kadar..."
Diyorlardı ki: "Yüzde yüz kár veriyoruz."
Hz. Osman (r.a) diyordu ki: "Daha fazla veren var."
İkinci gündü. Yine Hz. Osman’ın (r.a) kapısındaydılar...
"Şu develeri indir de bize sat..." diyorlardı.
Hz. Osman (r.a) diyordu ki: "Nekadar vereceksiniz?"
"Yüzde şu kadar" diyorlar, fiyat artırıyorlardı.
Hz. Osman (r.a) diyordu ki: "Daha çok veren var, size satamam!"
Nihayet tüccarlar Hz. Ebu Bekir’e (r.a) gittiler:
"Osman pazarı kızıştırıyor. Çok para istiyor. Biz bu malları alıp ticaret yapmak istiyoruz. Hem kazanacağız, hem halkı doyuracağız. Ama o, daha çok veren var diyor. Biz öğrenmek istiyoruz nedir bu işin sırrı?"
Sıdık-ı Ekber, Osman’ı çağırıyordu, sevgili dostunu:
"Osman! Senin malını almak istiyorlar, satmıyormuşsun..."
"Doğru" diyordu Osman (r.a).
Hz. Ebu Bekir (r.a): "Malına kat kat kár veriyorlar, niye satmıyorsun" deyince, Hz. Osman (r.a) diyordu ki: "Ey Allah Resulü’nün Halifesi! Daha çok veren var!"
Sıdık-ı Ekber hayret ediyor, gülümsüyordu: "Kim bu daha çok veren?.."
Hz. Osman (r.a) ayağa kalkıyor ve diyordu ki: "Daha çok veren Allah var, Allah veriyor!"
Sonra devam ediyordu:
"Ben bütün malımı Allah için hibe ediyorum. Ey müminlerin Halifesi! Al binlerce deveyi, Allah için fakirlere dağıt... Benim hesabım Allah içindi!.."
Osman olmak...
Fedakárlıkta bulunmak...
Feda etmek... Her şeyden vazgeçmek...
Vazgeçebilmek!
Tüm okurlarımızın ve Doğan medya Grubunun Bayramlarını tebrik ederim.
GÜNÜN AYETİ
Zalimlerin Allah’ın huzurunda ne bir koruyucu dostu vardır, ne de yardımcısı! (Şûrá 42/8)
GÜNÜN HADİSİ
Hakim bin Hizam (r.a.) Resulullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor.
"Sadakaların ve yardımların en hayırlısı verilen kimsenin ihtiyacını giderendir. Veren el, alan elden daha hayırlıdır. Sadaka vermeye, bakmakla sorumlu olduklarından başla." (Nesei Zekat 60)
Paylaş