Paylaş
Eskimişti anlaşılan; tavsamıştı habercilerin gözünde…
Aynı sitelerdeki 1. haberin manşeti ise,
(bir önceki ve daha önceki gün de, zaten aynı sıradan girmişti gündeme)
“…İşte ayrılığın perde arkası” diye atılmıştı.
“Kimse kendisini gönder(e)mezdi, o da ‘herhangi biriymiş gibi’ istifa etmezdi zaten;
olsa olsa ‘kendi bırakır’ fikri” pazarlanıyor, ısrarla “bıraktı” vurgusu yapılıyordu…
Her şey bu kadar “tarafsız” duyuruluyordu yani !
Kıymetini, “verilen öncelik sırasından anladığımız”
bu ikinci yangına ilişkin ayrıntılar arasında;
“…futbol dışı konulardan gündem oluşturulduğu,
Türkiye Futbol Direktörü ile Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminin yıpratılmak istendiği,
yolları ayırmanın her iki taraf açısından daha sağlıklı olacağına kanaat getirildiği,
karşılıklı anlaşarak yolların ayrıldığı,
Fatih Terim’in, tazminat olarak, Federasyondan,
‘kalan 1 yıllık sözleşmesine karşılık’ 3.5 milyon Euro alacağı…” sıralanıyordu.
Burada, sıradan okuyucunun anlayamadığı nokta,
“iki taraf için daha sağlıklı olacağına inanılan bir ‘tasfiye’nin parasını,
neden sokaktaki adamın cebinden ödediğimiz ?” açmazıydı…
“Cebinden parası alınan ‘sokaktaki adam’a,
sıradanlaşan, sıradanlaştırılan “İzmir-Bayındır yangını” hakkında ise, şu bilgiler veriliyordu:
“…Dünden beri söndürülemedi !
Vatandaşların korku dolu bekleyişi sürüyor.
7 helikopter, 3 amfibi uçağı, 90 arazöz, 5 dozer ve 20 su tankeriyle müdahale ediliyor.
Helikopterler su dolumunu Ergenli Barajı'ndan yapıyor.
Bölgede yaşayan vatandaşların korku dolu bekleyişi devam ediyor.
Kızılkeçili ile Ovacık mahalleleri arasında bulunan
‘Lütuflar mevkii’ndeki ormanlık alandaki orman yangını,
öğleden sonra rüzgârın etkisiyle yayıldı.
Vatandaşlar da söndürme çalışmalarına destek veriyor.
Şu ana kadar, yaklaşık 300 hektarlık ormanlık alan zarar gördü.
Ekipler, iki gündür uyumadan çalışıyor…”
Haberin ayrıntılarında, “yangın söndürme çalışmalarına katılanların,
canla, başla koşturdukları, tarifsiz bir adanmışlık duygusuyla kendilerini paraladıkları,
dahası, aslında işleri olan bu zor ve riskli millî görev için,
ayrıca bir ‘söndürme primi’ istemedikleri,
söndürme ekibinden hiç kimsenin ‘kadro dışı bırakılmadığı’
ve ‘yangına sebep olan saha dışı olaylar ve failleri’ gibi çarpıcı ayrıntılara yer verilmiyordu.
Her şey bu kadar “tarafsız” duyuruluyordu yani !
Ve sanırım okuyucu, “birinci haberdeki tazminat rakamı ile
İkinci haberdeki yangına müdahale etmek üzere,
kaç tane amfibi uçak ya da yangın helikopteri alınabileceği”ni merak ediyordu.
Paylaş