Urla’nın “farkındalık” koşusu...

“...güzel beldenin,

‘butik mekânları’ndan ‘Eski Tamirhâne Binası’na buyur edildiğimizi,

20-21 Ağustos 2019 tarihlerinde,

“eteğinde dökecek taşı olan isimlerin iştirakiyle ve

‘Urla’nın önümüzdeki 5 yıllık dönemdeki vizyonunun şekillenmesi amacıyla,

2 günlük bir ‘Arama Konferansı’  düzenleneceğini,

karar vericiye gerçekçi bir veri tabanı sunabilmek amacıyla bir araya gelen katılımcıların,

yola çıkılacak nokta üzerinde mutabakat aradıkları bu çalışma toplantısını,

moderatör sıfatıyla bendenizin yöneteceğini...”

duyurmuştum.

Ve bu yazıyı şöyle bitirmiştim:

“...Urla için ‘turbun büyüğü heybede !’

Urla, ‘kendi kimliğini yaratmalı fikri’ni tomurcuklandırmak için,

destedeki kartları yeniden dağıtmaya talip !

Bu konuda yazmaya devam edeceğim...”

Sözümü tutuyorum !

Anılan buluşma, zengin bir katılımla

ve evsahibimizin çok başarılı organizasyonuyla gerçekleşti.

Öncelikle hem katılımcılara, hem de Urla Belediyesi’nden,

bu işe eli değen, fikri değen, gönlü değen herkese teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki haftalarda,

“Arama Konferansı”nın notları bir rapora dönüştükten sonra,

öyle sanıyorum ki, mutabakatın (hiç değilse) “Yönetici Özeti” denilen kısmı,

kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Kendi hesabıma,

Böyle toplantılardan “onlarcası”nı yöneten bir “orta oyuncu” kimliğimle,

ilk gözlemlerimi, sansürsüz, abartısız, beklentisiz ama merak dolu bir samimiyetle

şöyle özetleyebilirim:

Urla’nın, “kendi kalitelerini, farkındalık düzeyine” taşıyacak bir koşuya başladığını

görmek zor değil !

Küçük ipuçları vermek gerekirse;

“Dünyada, (küresel tanımı bile henüz çok gölgeli olan etiket ile...)

-Provence-  denilince ilk 5’te anılabilmek” heyecanından,

“Sürdürülebilirliğin örnek yerleşimi olmak” fikrini telaffuz edebilmeye,

“Yaratıcı Kentler ağına katılmak” gibi,

başka bir “lig”in enstrümanlarına talip olabilmeye kadar,

“serbest atış” tertibinden,

pek keyif verici şeyler konuşuldu, kaydedildi, veriler işleniyor.

“Urla”nın Stratejik plânına,

yıllar içinde,

“küçük, fakat anlamlı dokunuşlar” halinde nüfuz edecek bu ruh,

güzel şeyler müjdeliyor.

Bu yazının sonunu da,

“herkes”i bu koşuyu izlemeye davet ederek bitirelim.