Paylaş
ÖYLE anlaşılıyor ki, ilk kez ağustos ayında, rahmetli Orhan Boran’ı anarak ve bir “iletişim kanalı” açılır umuduyla yazıya döktüğümüz “Doğru mu yanlış mı?” yakıştırması, İzmir’in bonkör gündemi sayesinde, farklı konularda tekrara muhtaç bir başlığa dönüşecek... Yine, “zan yok, iddia yok...” tadında yazıyorum. “Kulağımıza böyle ulaştı, dileriz yanlıştır” dileğimi de ekliyorum.
Narlıdere Huzurevi’nin alanında Türkiye ve Avrupa’nın birinci, dünyanın ise ikinci büyük tesisi olduğu... / Doğru mu, yanlış mı?
Tesisin, 2011’de devlete bağlı tüm huzurevleri ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredildiği, fakat bu “ev sahibi” değişikliğinin, huzurevi sakinlerine çok da olumlu yansımadığı... / Doğru mu, yanlış mı?
29 Ağustos’ta ilân edilen yeni ücretlerin, 1 Temmuz’dan geçerli olduğu ve geriye dönük 2 aylık fark talep edildiği, bu durumun bazı sakinlerin (zaten kısıtlı olan) bütçelerini zorladığı... / Doğru mu, yanlış mı?
Tesise ait salonların gelir elde etmek amacıyla (çok doğal olarak, düğünler ve çeşitli toplantılar) için kullanıldığı, ama sakinlere hizmet edecek personelin bu etkinliklerde çalıştırılmasının bazı hizmetlerde aksamalara yol açtığı... / Doğru mu, yanlış mı?
Kurumun yeterince para kazanmasına rağmen, elde edilen gelirin tesisin ve hizmetin iyileştirilmesi için kullanılmadığı, (örneğin, genel kullanıma açık mekânlardaki masa, sandalyenin tamiri, yüzlerinin değiştirilmesi, yenilerinin alınması gibi ihtiyaçlar için bağış adı altında para toplanmasının talep edildiği, hattâ odalardaki perdelerin temizlenmesi için bile artık ücret istendiği)... / Doğru mu, yanlış mı?
Yemekhanenin, her gün birçok kuruluşa yemek yollaması neticesinde, yemek kalitesinin giderek bozulduğu... / Doğru mu, yanlış mı?
Doktor ve hemşire sayısında, (ücretlerin tatminkâr olmaması yüzünden) azalma yaşandığı, bu sebeple sağlık hizmetlerinin eskisi gibi nitelikli olmadığı, özellikle ilaç temininde ciddi gecikmeler yaşandığı... / Doğru mu, yanlış mı?
Bazı sakinler, (oda arkadaşlarını bezdiren ve darp edenler de dahil olmak üzere...) çeşitli nedenlerle tek kişilik odalarda yaşamaya devam ederken, tek kişilik oda talep edenlerin senelerce beklediği... / Doğru mu, yanlış mı?
Sakinlerle yönetim arasında bir süredir iletişim kopukluğu yaşandığı, sakinlerin tüm sorunlarını “sosyaller” denilen uzmanlara aktarmak zorunda kaldığı, ancak onlara da her zaman ulaşılamadığı... / Doğru mu, yanlış mı?
Maksadımız, “üzüm yemek”tir... İzmirin gözbebeği olan bu “efsane yuva”nın haklı şöhretine yakışır bir çizgide hizmetine devam etmesine katkıda bulunmaktır. Dileğimiz, varsa, “gözden kaçanlar”ın fark edilmesi, olası “yanlış anlaşılmalar ile algıda seçici yorumlar”ın ortadan kaldırılmasıdır. Beni her ziyaretimde çok etkileyen ve tesisin ana bina girişinde, misafirleri, “Yaşlı yok, düzen yok” diye karşılayan Uygur atasözüne gerçekten inanıyorsak, birlikte çok daha iyisini yapabilmeliyiz... Bu köşenin yazarı, ne zaman istenirse, elini taşın altına koymak üzere hazır beklemektedir.
Paylaş