“İstemezük”çülüğün “İsterik” hali

GEÇEN haftanın “Ege”li manşetlerinde, en sinir bozan gündem, İzmir Ticaret Odası’nın üst kullanım hakkı ihalesini kazandığı, “Dalgakıran merkezli proje” hakkındaki, gazetelere düşmüş vecizelerdi; hatırlayalım:

Haberin Devamı

Burası tarihi Sit olarak tescillidir, “istemezük...”
Kent tarihi açısından kültür mirasıdır, “istemezük...”
Bölge esnafı zarar görecektir, “istemezük...”
Çevre yollarda trafik akışı olumsuz etkilenecektir, “istemezük...”
Plânlama ilkeleri ve tekniği açısından sakıncalıdır, “istemezük...”
Limana yeni ticari kullanımlar getirilmesi tehdittir, “istemezük...”

Tam “el insaf artık” diyerek, bayramlık ağzımı açmak üzereydim ki, sanal iletişim uzayının, kendi tabirleriyle, “kutsal bilgi kaynağı” olan “Ekşi Sözlük” imdadıma yetişti.
“Sen niye celâlleniyorsun şimdi akşam akşam” dedim kendime.
“Bak genç çocuklar düşünüp taşınıp herkesin yerine, bulup buluşturuyor, verip veriştiriyorlar. Bugün de Ekşi Sözlük ağzıyla yazıver. ‘Yap-sat’tan vazgeç, dönüver ‘al-sat’a; duyanlar duymayanlara söylemiş olsun” deyip, çıkıverdim konunun üstüme üstüme düşen gölgesinden...
Bu duygu ve düşüncelerle, İzmir’deki kronik bir yaraya parmak basacağız bugün.
İşte sözlükçülerin, “Nedir bu istemezükçülük?” şeklindeki basit soruya
verdikleri yine basit fakat doyurucu yanıtlar:

Haberin Devamı

“İstemeyiz biz bunu padişahım” anlamındaki Yeniçeri nidası...
Osmanlı’da arıza çıkarma efekti...
Akabinde birkaç kellenin uçması sonucu yumuşacık, ipek gibi olur ortam...
Lâik kesim sözcüğü, yenileşmeye muhalif olan gerici tayfa için kullanmakta.
İstemezük familyasının mensupları.
Trabzonspor taraftarında yıllardır bir türlü tedavi edilemeyen hastalık.
Her sene birisinin kellesini isteyen zihniyet.
İsyankâr ve hayal kırıklığına uğramış bir Yeniçeri’nin söylemi...
Asıl görevlerini bırakıp ikbal ve menfaat peşinde koşmaları yetmezmiş gibi, her türlü kargaşanın kaynağını oluşturanlar...
Bunlar için, artık sadece kendi statülerini devam ettirmek ön planda.
Yeniçeriler’in şirretliğinden kurtuluşu, tarihçiler Vak’a-i Hayriyye diye anarlar...

Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yoktur herhalde. Ama, “Sözlükçüler”in son “entry”si(?!), yine de, içlerinde en mesaj dolu olanı gibi geldi bana. “Yeniçeriler’in istediği bir şey olduğunda da –isterik- kelimesi kullanılır” diye sündürmüşler gülmeceyi. İnsanın aklına hemen, “Bu proje mutlaka yapılacaksa, biz esnafa verilmesinden yanayız...” yollu dilek ve temenniler geliveriyor; nedense? Projenin bir anda beraat edivermesi ne güzel!

Yazarın Tüm Yazıları