Paylaş
Günlük yaşamanın, günü kurtarmanın ödüllendirildiği “balık hâfızalı insanlar ülkesi”nde, duyarsızlığa kafa tutan bir emekten söz açmak istiyorum. “Özel Ege Lisesi”nin evsahipliğinde, bu yıl onuncusu düzenlenen yarışma, ilköğretimden liselere uzanan bir “genç edebiyatçılar şöleni”ne dönüştü artık. Başlangıçta sadece samimi bir özveri gibiydi, giderek “iğne oyası” gibi işlendi ve bir gelenek yaratıldı.
Neredeyse ilk günden beri, “Seçici Kurul Üyeliği”ne davet edilerek onurlandırıldığım bu yarışmanın en çarpıcı katma değeri, “okur-yazar” sıradanlığından sıyrılmak isteyen gençlerin, “yazan ve okutan” kimliğine can suyu veriyor olmasıdır. İzmir’in seçkin edebiyatçılarını, eğitimci, şair ve yazarlarını, “gönüllü bir heyecanla” bir masa etrafında toplamak, gölgesiz ve şeffaf bir değerlendirme modeli kurmuş olmak, nihayet genç kalemlerin bahar aylarını iple çektiği bir özendirme sarmalı oluşturmak az iş midir? Böyle zamanlarda, istemeden de olsa yaşanabilecek unutkanlıkları önlemek için, görece kolay bir yol seçeceğim: Eli değen, fikri değen, gönlü değen herkese teşekkürler… “Daha nice yıllara” diyorum.
Seçki’den küçük bir alıntıyı sizlerle paylaşmak niyetimi, “neden bu değil de öteki?” renginde ikilemler ayağıma dolaştırdı. Ben de, kimseyi kırmamak için, İlköğretim Masal Birincisi, Özel Çamlaraltı İlköğretim Okulu’ndan Dilek Çelik kardeşimizin, “Düşler Ülkesi” adlı masalının girişinde kullandığı tekerlemeyle yetinmeye karar verdim. “Günaydın Edebiyat” fikrinin, aslında neler hayal edip neler düşlediğini anlatmaya yeter bu satırlar:
Hayalinin hayalini / Hayal etmez hayaliler – Hayali de hayal etmez / Hayalinin hayalini. / Düşe yatanlar düşlerini / Düşleyemez düşleyenler – Düşleyen de düşleyemez / Düşlenenin düşlerini…
Kansere değil, hayata şans verin
Ege Bölgesi’nda bir kanser hastanesi olmadığını, Genel Yönetmen Nasuhi Öndersev’in davetiyesini okuyunca fark ettim. “Kansere Değil Hayata Şans Verin - Sağlıkta İzmir İçin Güç Birliği” sloganları ile yola çıkılmış. Ege Bölgesinde ve İzmir’de, “İlk” olacak bir Kanser Hastanesi yapmak üzere, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Lions ile el ele vermiş. Bu sosyal sorumluluk projesi için, 6 Nisan Çarşamba akşamı Swiss Otel’de bir yardım balosu düzenlemişler. Hemşehrilerimizden destek vermek isteyenler, “duyduk duymadık” diyemesinler diye hatırlatıyorum.
Bozuk Terazi
Son birkaç yazımın içinde, mutlaka ESİAD’a ayrılmış satırlar yer alıyor. Sadece bir rastlantı. Öyle bir uvertür dinledik ki Bülent Akgerman’dan, bu estetiği gel de yazma… ESİAD’ın yeni seçilen Yönetim Kurulu adına kürsüye çıkan Sayın Başkan, teşekkür konuşmasını şöyle bağladı: “Ben yıllardır her sabah tartılırım. Seyahatte de olsam, yurtdışında da bu değişmez. Bugünden sonra, dünyadaki hiçbir tartı beni doğru tartamayacak; omuzlarımdaki yükün ve sorumluluğun ne kadar ağır olduğunu biliyorum...
Paylaş