Geleceğe bakış açısı

1998’de aramızdan ayrılan Carlos Castaneda,
ABD’li bir antropolog aslında...
İlk kez, birkaç yıl önce “sözlerinden alıntılar” yapmıştım bu köşede.
Kitaplarında değişik mistik olayları anlatması, yaşananların gerçekliği konusunda tartışmaları da hep beraberinde getirmişti.
O kadar ki, adını ve kitaplarını, “sıra dışı kurgular”ın içinde kullanmanın dayanılmaz hafifliği, ıskalanamaz hale gelmişti de, (Örneğin) yazarın, Bir Başka Gerçeklik (A Separate Reality) kitabı;
Lost adlı televizyon dizisinin 5. sezon 10. bölümünde,
Benjamin Linus tarafından okuması için Sayid Jarrah’a verildiğinde,
Takipçileri yıkmıştı ortalığı.
Popüler kültürün rüzgârı işte...

İşte bu zatın,
“Her şeye aynı açıdan bakarsan, hep aynı şeyleri düşünürsün.
Hep aynı şeyleri düşünürsen, hep aynı şeyleri yaparsın,
Hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin.
Hep aynı sonuçları elde edersen,
Hep ya mutlu, ya da hep mutsuz olursun...” sözleri, İzmir’in geride bıraktığı yılları hatırlatıyor.

İsterim ve dilerim ki,
Kapısını açtığımız yeni yıl,
Beraberinde
İzmir’e farklı açılardan bakmayı başardığımız,
Düşüncelerimizi çeşitlendirebildiğimiz,
Başka şeyler yaparak,
Başka sonuçlara dokunabildiğimiz,
Ve değişen resmin,
İzmirliyi daha mutlu kıldığı günleri getirsin.

Bunu, İzmirli için “başkası” yapmaz;
Yapmadı, yapmayacak!
Kentler de bireyler gibi, değişikliğe ancak “aynaya bakarak” başlayabilir.
Bu pek kolay olmaz her zaman.
Çünkü, aynada gördüğünüz her şey hoşunuza gitmeyebilir.
Dahası...
Aynaya bakıp da kendinizle ilgili her şeyi kabul edene kadar, istediğiniz hiçbir değişikliği gerçekleştiremezsiniz...

Yılın bu ilk yazısında demem o ki,
Her şey senin kendinle barışmana bağlı İzmirli!
Çaresizlik öğrenilmiştir.
Başarılı olmak da öğrenilebilir.
Gelebileceğin en iyi yerde değilsin...