Deniz Feneri ve Ayşegül okuyan nesil...

Haberin Devamı

“Fener”, hoş bir sözcüktü hayatımızda; hele çocukken...
Teksas, Tommiks biriktirsek bile, kızların renkli kitaplarını da okurduk çaktırmadan.
Çok cazipti çünkü; resimler, çizgiler, hikâyeler...

Hiç unutmam; “Ayşegül Seyahatte”nin kapağında, sağ kolunun altında şemsiye, sağ elinde fener olan bir tavşan yürürdü...
Kitapçığın içinde, Ayşegül’le Kıvırcık’ın hallerine acıyıp fenerle evlerine kadar götüren anaç tavşandı o...

“Ayşegül Denizde”nin ise, içinde şöyle bir paragraf yer alırdı:
“Ahmet Amca teknenin ön tarafına bir fener astı.
Limana girerken dev bir yıldız gibi parlayan hafif bir ışık fark ettiler.
-Bu nedir? / -Bu bir deniz feneri.
En tepesinde bir fener vardır; gece olunca gemilerin yolunu aydınlatır...”

“Fener” her zaman, Işıklıydı; aydınlık şeyler çağrıştırırdı...
“Esmer”ce arkadaşlarımızı, “gündüz feneri” diye kızdırırdık; çocukluk işte...
“Fener alayı” yılları, bayramlarda, rahmetli babamın omzundan seyrederdim süslenmiş ve ışıklı arabaları.

Haberin Devamı

Büyüdükçe, deyimler girdi hayatımıza.
“Beklenmedik bir zamanda, istenmeyen bir durumla karşılaşılmasına, “fenersiz yakalanmak” deniyordu.
“Geç kalanlara”, “feneri nerede söndürdün?” diye soruluyordu.
Tarifi “gölge oyuncağı”ndan alan bir başka deyimde ise, “çok zayıflamış kimseler”, “hayali fenere dönmüş” diye etiketleniyordu.
Ama sözcük, hâlâ ışıklıydı ve hâlâ aydınlık şeyler çağrıştırıyordu.

Bir de...
Benim gibiler için tuttuğumuz takımdı “Fener...”
Fenerli olmayanlar için bile, “rakip” ile eşdeğer bir anlamı vardı.
Önce, 3 Temmuz süreci ile lekelenmek istedi sözcük; tutmadı!
Meğer turpun büyüğü heybedeymiş:
“Ayşegül kitaplarındaki, iyi, temiz ve saf insanların, kandırıldığı”nı yazdı bir gün gazeteler...

Evvelki gün de, ajanslar, şu manşeti geçtiler:
“Almanya’daki ‘Deniz Feneri e.V.’ ile bağlantılı olarak İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 sanık hakkında açılan davanın 13. duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme, 20 sanıktan hiçbirine ceza vermedi. Bazı sanıklar için ‘güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik’ suçlarından ‘beraat’, bazı sanıklar için de ‘zaman aşımı nedeniyle davanın düşürülmesi’ kararı verildi...”

Haberin Devamı

Çocuklarınıza “Ayşegül” filân okutmayın.
Bırakın bilgisayarda oynasınlar.
“Hikâye ile büyümesinler; bizler kadar saf ve salak yetişmemiş olurlar...”

Yazarın Tüm Yazıları