Paylaş
Kentli olmanın bilincinden uzak yaşarken, 5 duyu arasında ısrarla ayrım yapıyor ve kulaklarımızı es geçiyoruz.
Mahallenin orta yerinde, “bilmem kaç desibel gürültü üreten” sokak düğünleri yapılıyor.
Hastayı, yaşlıyı, bebeği, yorgunu, ertesi gün sınavı veya seyahati olanı düşünen yok.
Ayrıca AB uyum yasalarına göre, (2006’tan bu yana...) bu düğünü-gürültüyü, “meskûn mahâl”de yapmak da suç, buna vâsıta olmak da...
İzin veren kim? Belli değil! “Kim vurdu ?”ya gidiyoruz yani...
Emniyet topu belediyelere, belediyeler emniyete atıyor...
İzin veren işini, verdiği iznin nasıl kullanıldığını, neden takip etmez?
Burası “Muz Cumhuriyeti” midir?
Aşağıdaki satırlara bakarsanız, değilmiş gibi görünüyor:
Yerel yönetimlerimiz şemsiyesi altında görev yapan çevre koruma ve kontrol müdürlükleri var. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu var. 5393 sayılı Belediye Kanunu var. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu var. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği var. Çevre Bakanlığı var. İlgili bakanlıklar var. Valilik talimatları var. Belediye meclis ve encümen kararları var. Gürültü denetim birimleri var. Mevzuatla tanımlanmış görev tanımı içinde, “çevre korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla şartlara en uygun geliştirilebilir teknolojiyi belirlemek” var. “Bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit etmek” var. “Gürültü kirliliğine ilişkin şikâyetleri değerlendirmek” var. “Gürültünün önlenmesine yönelik teknik çalışmaları yapmak” var... Ama sokaktaki kepazeliğe “dur” diyecek bir Allahın kulu yok! İşini iyi yapmayan insanların elinde, bütün “var”lar, “yok” hükmünde çünkü...
3 Eylül Cumartesi, balkonda, yanımda oturanı duyamadığım, telefonla konuşamadığım, elimdeki çay bardağını tabağında, terliğimi ayağımda tutamadığım bir gece yaşadık...
Bir de kalkıp, insanın damarına basar gibi, 80. İEF’de ana temanın, “Çevre ve Çevre Teknolojileri” olduğu açıklamazlar mı?
Güldürmeyin insanı...
9 Eylül’ler
1921-Sakarya Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa, bazı komutanlarla Yunan birliklerinin mukavemetinin kırıldığı Zafertepe’ye gelerek, Yunan ordusunun durumunu inceledi.
1922-Yunan ordularını önüne katan Türk orduları İzmir’e girdi. İzmir’in Kurtuluşu.
1923-Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu.
1933–Sergi’den Fuar’a uzanan yolda, “9 Eylül Panayırı”, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından açıldı... Üzerinden nice 9 Eylül’ler geçti... Ve İzmir, bir daha hiç bu kadar mutlu olamadı... Tekrar tekrar kutlu olsun!
Paylaş