Paylaş
1. GÜN YALANI:
PKK terör örgütünün Mersin Mezitli’deki saldırısından sonra, “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan’ın CHP’nin raporunda “gazeteci” diye gösterilmesi tartışmalara sebep oldu.
Raporda imzası bulunan CHP’li Özgür Özel, saldırıdan bir gün sonra kameralar karşısına geçip raporda tutuklu olmayan ama yargılaması süren gazetecilerden bazılarını sayarken, “Nedim Şener’le de görüşülmüş” dedi.
Bu yazının girişinde da belirttiğim gibi rapor 2012 Aralık-2013 Ocak döneminde hazırlanmış. Ben 12 Mart 2012’de tahliye edildiğim, yani o dönem cezaevinde olmadığım için böyle bir görüşmenin mümkün olmadığını anlattım.
2. GÜN YALANI
İkinci gün basın toplantısında ise, 9 Ağustos 2011’de cezaevindeki birçok kişi gibi benimle de yaptıkları sıradan bir ziyareti gündeme getirerek, sanki rapor hakkında görüştüğümüz algısını yaratmaya çalıştı. Oysa sıradan bir ziyaret ve konuştuğumuz konular da tutuklanma sebebim, yemekler, kitaplar hakkındaki söylediklerimden ibaretti.
Benimle bu rapor için ne cezaevinde ne tahliye olunca görüşüldüğü halde, yalanı örtmek için görüşüldüğünü ispatlamak için tam üç gün TBMM kürsüsünde zıplaya zıplaya iftiralar atıp durdu. Kendince bir oyuna girişti ve benim asla söylemediğim, “yazsanız iyi olur” dediğim bir konudan söz etti
YEMEĞİN YAĞINI YAZIP GÜLEN KONUSUNU NOT ALMAMIŞ, ÖYLE Mİ?
Üçüncü gün tamamen bir iftira olan sözde “Yazsanız iyi olur” dediğim konunun, “Benim Fetullah Gülen’le bir meselem yok, çocuğumu onların okullarına verebilirim” olduğunu söyledi. Ailemi içine katan böyle alçakça iftara atan biri hiç olmadı. Bunu hem de TBMM kürsüsünden yapan; yemeğin yağını, kitap yetersizliğini not defterine yazan Özgür Özel, bunu not almadığına benim de üzüldüğüm yalanına sığındı. Tutuklandığım 6 Mart 2011’den ziyarete geldiği 9 Ağustos 2011’e kadar birçok yazı yazdığım halde şahsen ifade etmediğim, gelen başka ziyaretçilere, avukatlarıma söylemediğim bir şeyi 5 ay bekleyip Özgür Özel’e mi söyledim?
O yazmadı diye sözde üzülmek yerine, oturup kendim yazmamışım ya da gelen yerli yabancı, siyasetçi, gazeteci ziyaretçilerimden başka hiç kimseye söylememişim. Öyle mi?
Üstüne üstlük, yemeğin yağını not defterine kaydeden Özel, bunu not defterine yazmamış, tam 11 yıl sonra hatırlayıp söylemiş, öyle mi?
3. GÜN YALANI
Sonra da, benim yargılandığım davadaki mahkeme tutanaklarından bir bölümü okudu. Benim yüzlerce sayfa içinde “cemaat” denilen devlet içinde devlet yapılanması olan FETÖ’yü ve Dink cinayetindeki rollerini anlattığım bölümlerden bahsetmeyip bugün de tekrarladığım cemaatlerin şeffaflaşması konusunda söylediğim cümlelerimi, “FETÖ’ye övgü” diye pazarlamaya kalktı.
Yalanını ispatlayamayacağı için, kendisinin cezaevinde sözde “Yazsanız iyi olur” dememe rağmen kendisini “not almadığını” söyleyerek kurtaracağını zannetti.
Sonra da cezaevindeki ziyarete ilişkin görüşme kamera kayıtlarını talep etmemi istedi. Cuma akşamı mesai bitmeden şikâyet dilekçemin içinde onu da belirterek suç duyurusunda bulundum.
Bakalım, fezlekesi TBMM’ye gittiğinde dokunulmazlık arkasına saklanmadan mahkemede karşıma çıkıp iftiraları ile yüzleşebilecek mi?
AYNI YALANIN ÜÇ ORTAĞI: 2016 CEM KÜÇÜK, 2018 EROL MÜTERCİMLER, 2022 ÖZGÜR ÖZEL
Yıllardır FETÖ’cülerle mücadele ederim, etmedikleri hakaret, küfür yoktur ama ailemi içine katarak böylesine alçakça bir iftira onların da aklına gelmedi.
Ama bunu iftiralarla yapan ilk CHP’li Özgür Özel de değil. 2016’da Cem Küçük iftiraları attı. 8 Kasım 2016 tarihinde kendi Twitter hesabından, “Artık Nedim Şener gerçeğini bu ülkeye anlatma vakti geldi. Nedim, 2011’de FETÖ’ye yalvarmış yakarmış bir adamdır” diye bir dizi tweet atmıştı.
2018’de Erol Mütercimler onun söylediklerini televizyona çıkıp tekrar etti. Şimdi de CHP’li Özgür Özel, CHP tarafından, “Hizmet bedeli” faturaları karşılığı fonlanan, besleme medya ve internet siteleri ile sosyal medyadaki trol ağları üzerinden aynı yalanla beni karalayabileceğini zannediyor.
Yıllardır, FETÖ’nün, PKK’lıların, DHKP-C artıklarının, İP’lilerin, CHP’lilerin, HDP’lilerin yapamadığını sen de başaramayacaksın yalancı Özgür Özel.
YALANCI ÖZGÜR ÖZEL’E BİR SORU:
Madem, konu FETÖ’den açıldı, FETÖ’cülerle ilişkilerden açıldı, o zaman CHP’li iftiracı Özgür Özel’e ben sorayım; MİT mahrem yapılanmasından “Cafer” kod adlı Ahmet Hamdi Parlak, askeri mahrem yapılanmadan Ali Topdağ, Büyük Bölge Talebe Mesulü Tahsin Gündüz, Şerif Osman Çetinel, Alper Emreli, İsmail Muslu, gazete mesulü Murat Şimşek, ‘Eğitim Danışmanı Seyit Ahmet Akçalı’ isimli kişilerden hangilerini tanıyorsunuz? Hiç ilişkin, yüz yüze, telefonla görüşmen oldu mu? Onların istediği ne gibi şeyler yaptın?
Paylaş