Seçimi kaybetmenin nedeni: PKK/HDP işbirliği, FETÖ bağlantısı, ABD-AB’ye teslimiyet

Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne de 6’lı masa ortakları bir türlü seçimi neden kaybettiklerini açıklamıyorlar.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın neden kazandığı üzerinde dursalar gerçeği görecekler belki ama o noktadan çok uzaktalar.

Meral Akşener, seçim kaybını “Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına” bağlıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ise her hafta bir başka sorumlu buluyor. Önce parayla tutukları anket firmalarını suçladı. Sonra, ayda 500 TL dağıtılan parayı harcayacak yeri olmayan ve ekonomik krizden etkilenmediğini iddia ettiği kırsal kesimi suçladı. Ardından, “Büyük bir kısmı sadece TRT izliyor” diyerek köylüleri suçladı.

Sonra, FETÖ’cü adayların yer aldığı milletvekili listelerine tepki gösteren; Erdoğan’dan uzaklaşan “kararsız muhafazakârları” olumsuz etkileyen “Ulusalcı” olduğunu söylediği kesimleri sorumlu tuttu.

6’lı Masa ortakları, gazeteci ve televizyoncuları eliyle seçimi kazanacağına inandırılan seçmenlerin üç aydır yaşadığı umutsuzluk, öfke ve çöküşü de görmezden gelen Kılıçdaroğlu, “Umutsuzluk tablosu değişecek. Aslında vatandaş şoku biraz atlatmış durumda” dedi.

Haberin Devamı

Kendisini destekleyenleri çileden çıkaran bu açıklamaların ardından Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmesinin sebebi olarak gördüğü Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veren seçmenleri şöyle suçladı: “Kitleler, Erdoğan’a oy veriyorsa o kitlenin sorgulanması gerek.”

ERDOĞAN NEDEN KAZANDI?

Kemal Kılıçdaroğlu ile 6’lı Masa ortakları, seçmenleri yönlendiren televizyoncu ve gazetecileri bir türlü doğru soruyu sormuyorlar. Doğru soru şu: “20 yıllık iktidarına, yapılan politik hata ve yanlışlıkları, pandemi sonrası artan fiyatlara, yükselen döviz kuru ve enflasyona, tarihin en büyük depreminin yarattığı sorunlara rağmen Erdoğan neden seçimi kazanıyor?”

Bunun birinci sebebi Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarı boyunca adeta kemikleşmiş, liderliğinden ve icraatlarından memnun seçmenlerin varlığı. Ama 14 Mayıs’a giderken özellikle mevcut ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle bu seçmenlerin sayısı seçimi kazanmasına yetmiyordu. Erdoğan’ın 28 Mayıs’ta seçimi kazanmasının belirleyici nedeni muhalefetin PKK/HDP ile işbirliği, FETÖ’cüleri devlete sokacağı endişesi, ABD ve AB politikalarına esir edileceğine dair seçmenlerde yarattığı “ülkenin bekası” korkusu oldu. Yani seçmen “ülke bekası” endişesi nedeniyle Erdoğan’a yöneldi.

Haberin Devamı

‘ÜLKE BEKASI’ ENDİŞESİ

Optimar Araştırma Şirketi’nin 10-17 Ağustos tarihleri arasında 63 ilde 2 bin 314 kişi ile yüz yüze yapılan “Türkiye’nin Nabzı-Ağustos 2023” araştırması bunu rakamsal olarak da ortaya koydu. Araştırmada, “28 Mayıs 2023 2.Tur Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a tercihinde bulunanlar”ın yüzde 72.7’si “Liderlik vasfı ve başarılı hizmetlerini” gerekçe olarak dile getirmiş. Erdoğan’a oy verilmesinin ikinci sebebi ise yüzde 18.5 ile “Ülke bekası”, üçüncü sebebi ise yüzde 6.8 ile “İttifaktan dolayı”. Buna göre Erdoğan’a “liderlik vasfı ve başarılı hizmetleri” nedeniyle oy verenler dikkate alınsa alacağı toplam oy yüzde 40’larda kalacaktı. Ancak, Erdoğan’a oy verenlerin yüzde 18.5’i muhalefetin yol açtığı “ülke bekası” endişesiyle hareket etti. Bu da yüzde 40’larda kalacak Erdoğan’ın aldığı oyun 10 puan artarak yüzde 52.8’e çıkmasına yol açtı. Yani Erdoğan’a kendi icraatları yanında muhalefetin politikaları kazandırdı. İşte bu gerçeği bir türlü ifade edemiyorlar.

Haberin Devamı

Seçimi kaybetmenin nedeni: PKK/HDP işbirliği, FETÖ bağlantısı, ABD-AB’ye teslimiyet

PKK’NIN YAPAMADIĞINI...

Seçmen, PKK terör örgütünün 40 yılda yapamadığını, PKK’nın siyasi kolu HDP ile işbirliği yapan Kılıçdaroğlu ve 6’lı masa ortaklarının Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanarak, TBMM’de Anayasa ya da yasalarla gerçekleştirileceğini gördü. PKK elebaşı Öcalan dahil teröristlerin serbest bırakılacağını, PKK’ya yardım eden HDP’nin kapatılmasının, PKK’ya yardım eden belediyelere kayyum atamasının engelleneceğini, KHK ile ihraç edilmiş PKK destekçileri ile FETÖ’cülerin devlete gireceğini, Anayasa’da eetnik bölücülük maddelerinin konulacağını, özerlik vaadiyle ülkenin bölüneceğini gördü.

İMAMOĞLU’NUN RAPORU DA AYNI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hazırlattığı “Yenilginin Anatomisi” raporunda da seçimin kaybedilmesi faktörlerinden biri olan Millet İttifakı’nın ve Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın siyasi kolu HDP ile girdiği ilişkinin seçmende yarattığı endişeyi muhalefetin hafife aldığı şöyle analiz edilmişti:

Haberin Devamı

“Muhalefet, iktidarın terör bağlamında topluma derinden hissettirdiği güvenlik talebini hafife aldı, güvenlik-demokrasi/özgürlük dengesi etrafında ikna edici bir gündem oluşturamadı. CHP-HDP koalisyonu söylemi etkili oldu, karşılık verilemedi. Altılı Masa’nın kurulduğu günden itibaren, Cumhur İttifakı’nın öncelikli kampanya konularından biri Altılı Masa’nın HDP ile ilişkileri ve HDP’nin aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi oldu. HDP ile resmi görüşmelerin yapıldığı tarihten itibaren bu ilişkiye dair suçlamaların dozu giderek arttı. Cumhur İttifakı seçimin son haftasını ise neredeyse yalnızca bu konuya ayırdı. Sonuçlar, bu söylemin etkili olduğunu gösteriyor...”

Haberin Devamı

Seçimi kaybetmenin nedeni: PKK/HDP işbirliği, FETÖ bağlantısı, ABD-AB’ye teslimiyet

KILIÇDAROĞLU’NUN OYLARI

Optimar, aynı ankette 28 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’na oy verme tercihlerini de sormuş. Sadece yüzde 2’si “Ekonomik sorunları çözebileceğine inandığım için” cevabını vermiş. Kılıçdaroğlu’nun aldığı yüzde 48 oyun yarısının kendisi ya da politikalarıyla hiç ilgili yok. Sadece Erdoğan’ın gitmesi için Kılıçdaroğlu’na oy verenlerin oranı yüzde 50.3. Yani aldığı oyların yarısı “iktidar değişsin” diye verilmiş. “İttifaktan dolayı” oy verenlerin oranı yüzde 17.6, “Dürüst, samimi ve güvenilir” diyenlerin oranı yüzde 10.7, siyasi görüşüme yakın diye oy verenlerin oranı yüzde 10, “adalet ve barış için oy verdim” diyenlerin oranı yüzde 3.1, “Atatürk’ün partisinin adayı” diye oy verenlerin oranı ise yüzde 2.1.

Bu tablo bize şunu gösteriyor: Aday Kılıçdaroğlu ya da bir başkası dahi olsa, PKK/HDP ile işbirliği, FETÖ’cülerin devlete döndürme vaadinde bulunan, Türkiye’nin ABD ve AB politikalarının esiri yapacak kişinin seçimde başarı kazanması imkânsız. Muhalefet bir türlü bu konuda özeleştiri yapmıyor. Sebebi basit, böyle bir özeleştiri tasfiye olmaları demektir, ikincisi yerel seçim dahil bundan sonra da aynı politikalarla kitleden oy isteyecekler de ondan.

Ha bir eksik ha bir fazla; 13 seçim kandırılmış seçmen siyasetçi, anketçi ve gazeteciler tarafından 14’üncü de de kandırılmış çok mu...

Yazarın Tüm Yazıları