O protokol bir CHP’li için utançtır

Kemal Kılıçdaroğlu, 6’lı masa ortakları tarafından “cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için tam yetkili” ilan edilerek “Ne hali varsa görsün” denircesine yalnız başına orta yere bırakıldı.

Haberin Devamı

14 Mayıs’a kadar söylediklerinin tam tersini söyleyerek “milliyetçi” rolüne bürünen Kılıçdaroğlu, 6’lı Masa’dan kalkarak ikinci tur için Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ayrı bir masaya oturdu. Ümit Özdağ da masa masa dolaşıp destek arayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne öyle bir protokol metni koydu ki adeta siyasi kariyerinin tabutuna son çiviyi çaktı. Artık, kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığı için önüne konulan protokole imza attı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu Atatürk’ün koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu’na Anayasa’nın ilk dört maddesine, 66’ncı maddesine bağlılık ve “milli birlik, laiklik ve üniter yapıya” sadakat konusunda protokol imzalattı. Böylece Kılıçdaroğlu attığı skandal imza ile siyasi tarihe ve CHP tarihine geçti.

CHP LİDERİNE DERS

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu ile Özdağ’ın imzasını taşıyan 7 maddelik protokol metninin birinci ve ikinci maddelerinde aynen şunlar yazıyor: “Anayasa’mızın ilk 4 maddesi ve 66’ncı maddesinde yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.

1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir.”

Protokolün 4’üncü maddesinde ise, “Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir” yazıyor.

Bir Cumhuriyet Partisi genel başkanı hatta bir CHP’li, herhangi birisinden “milli birlik, laiklik ve üniter yapı” konusunda ders alacak son kişi bile değildir.

Çünkü sayılan bu maddeler, CHP’nin kurucu ilkeleri ve amblemindeki 6 ok ile temsil edilir. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi ve CHP’lileri öyle bir noktaya getirdi ki Ümit Özdağ bu maddeleri bir protokol ile imza altına almak zorunda kaldı.

O protokol bir CHP’li için utançtır

BESLEMELERİ DE ALKIŞLIYOR

Oysa Kemal Kılıçdaroğlu, oturduğu koltuğun değerini bilen birisi olsaydı, Ümit Özdağ’ın önüne koyduğu bu maddeleri çıkartır şunları söylerdi: “Siz kim oluyorsunuz da bana ‘Anayasa’nın ilk dört ve 66’ncı maddesini koruma dersi veriyorsunuz? Laiklik ve üniter yapıya bağlılık konusunda imza attırmak istiyorsunuz? Ben CHP Genel Başkanı’yım, benim partimin temel ilkeleri zaten bunlar. Ben yaşadığım sürece, CHP olduğu sürece zaten bu maddelerin değiştirilmesine kimse cesaret dahi edemez”

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, bunun yerine “gururla” protokole imza atıyor. Yandaş ve besleme medya elemanları da “Bravo” diye propagandasını yapıyor.

O protokol bir CHP’li için utançtır

PKK İŞBİRLİKÇİSİ BELEDİYELERE KAYYUM ATANMASIN DA NE YAPILSIN?

PKK’ya yardım yataklık suçu işleyen, propagandasını yapan HDP’li belediyelere “kayyum” atanması ile ilgili yalanlar havada uçuşuyor. Teröristlere yardım yataklığı “demokrasi” diye yutturmaya çalışan PKK/HDP’liler bunun için “halkın iradesine müdahale” diyerek yalan söylüyorlar.

Peki gerçek ne bir bakalım; PKK/HDP’li belediye sayısı 65, kayyum atanan belediye sayısı 48, mazbatası verilmeyen belediye başkanı 6, kayyum olmayan belediye sayısı 11.

26 Belediye başkanı tutuklu, 15’i ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Bu kişilerin, “silahlı terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak, suçu ve suçluyu kayırmak” suçlamasıyla yargılaması devam ediyor.

Haberin Devamı

KAYYUM’A DÖNÜŞ

İşte Kılıçdaroğlu bunları savunuyor, daha doğrusu savunuyordu. Kılıçdaroğlu ikinci tura öyle bir dönüş hızıyla girdi ki herkesin kafası karıştı. Kılıçdaroğlu, Özdağ’ın önüne koyduğu protokolde “kayyuma” geri döndü. Yalnız Ümit Özdağ da, şu anda yasa ile ilçelerde vali, illerde İçişleri Bakanı yetkisinde olan kayyum uygulamasının yargı kararına bırakılmasını şu ifadeyle kabul etmiş: “Terörle mücadele çerçevesinde terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idareci yöneticileri yerine devlet görevlileri atanması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir.

KOMEDİ GİBİ

Komedi gibi, bir yandan İçişleri Bakanı olma hayali olan Ümit Özdağ diğer yandan kayyum atama yetkisinden vazgeçme sözü veriyor. Oysa kendisi de biliyor ki kayyum atama idari bir tedbir ve kayyum atamayla PKK’ya yardım yataklık eden, propagandasını yapan belediye başkanları geçici olarak görevden alınıyor. Eğer bu yapılmazsa, açık açık PKK propagandası yapan belediye başkanları uzun süren soruşturma ve yargılama bitene kadar görevine devam edecek ve teröristlere yardım ve yataklık etmeye devam edecek.

Haberin Devamı

Ama her iki taraf da bunu bunların hiçbirini uygulanmayacağını biliyor. Görmek için seçim sonucunu beklemek gerek.

O protokol bir CHP’li için utançtır

Yazarın Tüm Yazıları