Ne çektin be Mekap!

(1) adet Doçka uçaksavar, (550) adet Doçka uçaksavar mühimmatı, (1) adet savunma tipi el bombası, (112) adet battaniye, (5) adet akü, (50) çift Mekap ayakkabı, (7) jelikan mazot, (8) adet hilti ucu, (1) adet fırın, (1) adet mutfak ocağı, (6) adet güç kaynağı, (2) adet Tol EYP anahtar sistemi, çok sayıda mutfak malzemesi, örgütsel doküman, elektrik malzemesi ve kadın hijyen malzemesi ele geçirilmiştir.”

Sadece Hakkâri değil Siirt, Mardin, Bitlis, Muş, Tunceli gibi illerde terör örgütüne yapılan operasyonlarda ele geçen malzemeler arasında silah ve mühimmat yanında hep bir markaya yer verildiğini görebilirsiniz; o marka Mekap ayakkabı.

ARAÇLARI TAŞLANDI

Çocukluğumuzdan beri sağlam spor ayakkabı markası olan Mekap, 40 yıllık PKK ile mücadele tarihinde hep karşımıza çıktı. PKK’lı teröristlerin sağlamlığı nedeniyle giydiği ayakkabı açılım sürecinde de dillerden düşmedi.
O süreçte PKK’lı teröristlerin Türkiye’yi terk etmesi için örgütün sözcüsü Selahatttin Demirtaş, “Sınır dışına çıkışın yöntemi konusunda ise şu an için bildiğimiz tek yöntem ‘Mekap’ yöntemi, yürüyerek çıkarlar sanırım” demişti.

Mekap’la PKK’lı teröristler öylesine özdeşleşti ki; özellikle Batı’daki illerde üzerinde Mekap yazan şirketin dağıtım araçları vatandaşların tepkisine neden oldu. Mekap yazan araçların taşlandığı bile oldu.

Ben de geçen hafta, vatan haini Şeyh Sait ile ilgili bir yazımda Mekap adını kullandım. Şeyh Sait ile PKK elebaşı Öcalan’ı karşılaştırdığım yazıya “Bölücünün başında sarık olanı da ayağında Mekap olanı da bir” başlığını attım.

Doğal olarak Mekap yetkilileri bu durumdan rahatsızlıklarını dile getirdiler. Elbette amacım Mekap gibi bir markaya zarar vermek değildi, sadece artık dillere yerleşmiş bir alışkanlıkla karşılaştırma yapmak istemiştim.

VATAN, MİLLET BİR DE MEKAP

O yüzden bir yazı ile hem niyetimi ortaya koymak hem de Trabzon’da gerçekten sağlam ayakkabılar üreten 50 yıllık bir markayı anlatmak istedim. Şirketin yöneticilerinden Samet İskender ile görüştüm. Benim yazım şirketin tam da İtalya’da yatırım yaptığı günlere geldiği için kötü bir tesadüf olmuş. İskender, 750 kişilik şirketi ve ortaklarını öyle bir anlattı ki bırakın terörle anılmayı, tersine bir Trabzonlu olarak vatan sevgisiyle ülkeye hizmet ettiklerini ayrıntılı biçimde ortaya koydu. İskender gönderdiği yazılı açıklamasında şunları aktardı:

“1972 yılından beri faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk spor ayakkabı markası olarak üretim yapan Mekap ne yazık ki talihsiz ve kabul edilemez bir bağlamda anılmıştır. Ancak, devlet büyüklerinin ve siyasi figürlerin açıklamalarında Mekap markasını, belirli ayakkabı çeşitlerini temsil etmek üzere kullanmaları, bu bağlamın yaygınlaşmasına yol açmış ve Mekap markası bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Mekap, geçmişte ve günümüzde hiçbir terör örgütü ile herhangi bir ilişkisi olmayan, Trabzon’da üretim yapan global bir markadır. Ancak, devlet büyüklerinin ve siyasi isimlerin terör örgütleriyle ilgili açıklamalarında Mekap markasını anmaları Türkiye için önemli bir değer olan Mekap’ın itibarını gerçeklerden uzak bir şekilde zedelemektedir. Markamızın bu tür siyasi çekişmeler ve haksız ilişkilendirmeler nedeniyle zarar görmesi, gerçeklerin araştırılmadan basında yer alması, sadece bir ayakkabı markası olmanın ötesinde sektöründe ülkesini gururla temsil eden, yıllık 3 milyon çift üretim kapasitesine sahip bir Türk markası olarak bizleri derinden üzmektedir. Bir markaya, üreticisinin iradesi dışında bunca sosyolojik, adli, kriminal ve tarihsel anlamlar yüklenmesi son derece talihsiz bir durumdur.

İTALYA’DA YATIRIM

Biz ayakkabı endüstrisinin kalbi İtalya’da gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımımız olan Element Hub Milano’yu dünya genelinde duyurmak, iş dünyasındaki verimliliği artırmak amacıyla M Plus Safety ile dünyada bir ilki gerçekleştiren teknolojiyi tanıtmak, aynı zamanda diğer birçok projemizle Türkiye’nin üretkenliğini herkesin görmesini sağlamak için çaba gösteriyoruz. Odağında yeniliğin ve üretimin olmasını isteyen bir şirket olarak bu durumun artık son bulmasını istiyoruz. Kim tarafından olursa olsun markamıza amacı dışında bir anlam yüklenmesini ve alâkasız söylemlere konu edilmesini artık istemiyoruz.”

Ama ne bu yazı ne de açıklamalar yaşanan sıkıntıların sona ereceği anlamına geliyor. Nitekim Samet İskender’in açıklamasını, “Mekap olarak geçmişte olduğu gibi bugün de terörle hiçbir bağımızın olmadığını ve bu tür yanlış algılamalara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna bildiririz” diyerek bitiriyor.

Belli ki Mekap’ın sahipleri sağlam ayakkabı ürettiği için seviniyor ama bu özelliği nedeniyle tercih sebebi olarak adının teröristlerle anılmasına üzülüyor. Bizim elimizden de açıklamalarına yer vermek ve “Ne çektin be Mekap” demekten başka bir şey gelmiyor.