Paylaş
Özel’in bunu söylemesine gerek yok. Çünkü yasa gereği Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs’taki seçimi kaybederse, Hakan Fidan yasa gereği zaten görevinden ayrılmak zorunda olan üst düzey bürokratlardan birisi.
Göreve geldiğinden bu yana sürekli ve sistematik olarak MOSSAD, CIA ve Türkiye’deki taşeronu FETÖ’den sonra, şimdi de CHP sözcüsü Özel MİT Başkanı Fidan’ı neden hedef alıyor?
Bunu anlamak için FETÖ’nün, yarın 11’inci yıldönümü olan 7 Şubat 2012 MİT müsteşarı ve yardımcılarını tutuklama girişimi olayını incelemek yeterli.
İSRAİLLİ BAKAN’DAN İRAN AJANI SUÇLAMASI
Hakan Fidan’ın 24 Mayıs 2010’da MİT Müsteşarlığı’na atanmasının ardından İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, haddini aşan şu açıklamayı yaptı: “Türkiye dost bir ülke ve stratejik bir müttefik. Fakat son haftalarda İran destekçisi bir adam Türkiye Mossad’ının başına atandı. Onların elinde önemli miktarda sırrımız var. Son iki aydaki izlenimimiz, bu sırları İran’a açabilecekleri şeklinde. Bu da çok rahatsız edici.”
HER ŞEY ‘ONE MINUTE’ İLE BAŞLADI
Aslında İsrail, Hakan Fidan’ı değil 29 Ocak 2009’da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e Davos’ta “One minute” diye bilinen konuşması sırasında; “...Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum” diyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alıyordu.
İsrail ile gerginlik Türkiye, İran ve Brezilya arasında imzalanan 17 Mayıs 2010 tarihli “Tahran Deklarasyonu” ile zirveye çıktı. Hakan Fidan da Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı iken 10 Nisan 2010’da İran nükleer görüşmelerini yürüten ekipteydi. 2010 Ocak-Şubat aylarında Erdoğan’ın verdiği görevle terör örgütü PKK’nın silah bırakmasına yönelik görüşmelere katılmıştı.
FETÖ DEVREYE GİRİYOR
Cumhurbaşkanı Şimon Peres, dünyanın gözü önünde Erdoğan tarafından aşağılandıktan sonra, İsrail bundan sonra Erdoğan’a yönelik her operasyonu Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başındaki isim olan Hakan Fidan’ı hedef alarak yapacaktı.
Ehud Barak’ın açıklamasının anlamı da buydu. Gerisini, Türkiye içinde İsrail ve ABD istihbaratına çalışan Fetullahçı Terör Örgütü halledecekti!
İşte FETÖ’nün Hakan Fidan’ı, 7 Haziran 2012’de PKK/KCK üyesi diye tutuklanma girişimi süreci böyle başladı.
24 Mayıs 2010’de MİT Müsteşar Yardımcılığı’na atanan Hakan Fidan’ın şahsında yürütülen dezenformasyon kampanyası İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın, “Hakan Fidan İran ajanı” saçmalığı ile sınırlı kalmadı, MOSSAD ve CIA de devreye girdi. İsrail ve ABD ile Avrupa medyasında benzer haberler yayınlatıldı.
MAVİ MARMARA VE FETÖ
31 Mayıs 2010 Gazze’ye yardım götüren ve İsrail’in uluslararası sularda saldırdığı Mavi Marmara gemisi konusunda da MİT’in adı ortaya atıldı. Haziran ayında İsrail Haaretz gazetesinde, “MOSSAD’ın Hakan Fidan’ın atanmasından rahatsız olduğu” yönünde haberler çıktı.
FETÖ elebaşı Gülen Mavi Marmara olayı üzerine Türkiye’yi suçladı ve “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır” dedi.
Bu basit bir görüş ayrılığı değil, FETÖ’nün, İsrail ve ABD adına devlete ilk kumpas emriydi. Yargı, Emniyet ve medyadaki uzantıları eşzamanlı harekete geçti.
FETÖ İRAN AJANI DİYE DİNLEDİ
2010’da, İran adına çalışan devasa bir casusluk örgütü olan “Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü” soruşturmasıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın “Emin” kod adı verilerek telefonlarını dinlemeye aldı. Sadece Fidan değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil bakanlar, her siyasi partiden yüzlerce isim, devletin en önemli kurumlarının başındaki bürokratlar, işadamı ve gazeteciler de 2014 yılına kadar dinlenmiş.
Ama Hakan Fidan’a operasyon farklı bir yönden, yine Erdoğan’ın talimatıyla 2010 Ocak ve Şubat aylarında Oslo’da PKK terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili görüşmeler üzerinden tezgâhlandı.
12 Haziran 2011 seçimlerini kaybedeceği beklenen AKP’nin yüzde 46.6 ile yeniden iktidar olması üzerine kumpas süreci başlatıldı. Yabancı istihbarat ajanları tarafından Türkiye’ye getirilen Oslo görüşmelerinin ses kayıtları, 13 Eylül 2011’de bir internet sitesinde yayınlandı.
KUMPASTA CHP’Lİ ÖZCAN’IN ROLÜ
MİT yetkililerinin PKK üyeleriyle Oslo’da yaptıkları bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen ses kaydında, “Hakan Fidan’ın, Öcalan’la ve PKK’lılarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve özel temsilcisi sıfatıyla görüştüğünü ifade ettiği” belirtiliyordu.
İlginçtir, devreye 16 Eylül 2011 tarihinde Alp Kağan Polatkan ile şimdi Bolu Belediye Başkanı olan CHP Milletvekili Tanju Özcan girerek MİT görevlileri Hakan Fidan ve MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında şikâyet dilekçesi verdiler. Böylece 7 Şubat 2012’de içre edilecek kumpasın temeli de atılmış oldu.
MİT’E OPERASYON VE CHP’LİLER
7 Şubat 2012 günü mesai bitimi saati olan 17.00’de tam da Başbakan Erdoğan’ın önceden planlanmış bir ameliyata gireceği saatte FETÖ’cü savcılar MİT Başkanı Hakan Fidan ve yardımcılarını terör örgütü PKK/KCK’ya yardımdan ifadeye çağırıp tutuklayacaktı. Eğer ameliyata biraz gecikmeli girmese ve haberi duyunca MİT Müsteşarı ve yardımcılarına “İfadeye gitmeyin” talimatı vermeseydi, narkozun etkisi geçtiğinde Erdoğan, Hakan Fidan’ın tutuklandığı haberi ile uyanacaktı.
Erdoğan’ın MİT Müşteşarı’nın tutuklanması halinde sonraki hedefin kendisinin tutuklanması olduğunu söylediği 7 Şubat olayı, FETÖ’nün devlete karşı giriştiği ilk operasyondu. Süreç 17/25 Aralık 2013 operasyonları, 2014 MİT Tırları’nın durdurulması operasyonu, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile devam etti.
Ama Hakan Fidan ve başındaki MİT, artık kontrol edemedikleri ve yurtiçi ve yurtdışı istihbarat operasyonlarını bozan MOSSAD ve CIA’ın hedefi olmaktan hiç çıkmadı. Dün bir de onlara hizmet eden FETÖ vardı. Peki CHP’li Özgür Özel MİT’i hedef alarak kime hizmet ediyor?
Paylaş