MİT’in caydırıcılık formülü: ‘Türkiye’ye taş atan kurşuna hazır olsun’

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 97’nci kuruluş yıldönümü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla kutlandı.

Haberin Devamı

Teşkilatın 97’nci yılında doktora ve yüksek lisans eğitimi verecek olan MİT İstihbarat Akademisi’nin faaliyete geçtiği müjdelenirken, ilk yayın olarak “Batılı Ülkelerde Aşırı Sağın Yükselişi” başlıklı raporu ise dünyada gittikçe büyüyen bir tehlikeye dikkat çekilmesi bakımından anlamlıydı.

MİT’in caydırıcılık formülü: ‘Türkiye’ye taş atan kurşuna hazır olsun’

Güncel konuysa, Türkiye’yi hedef alan İsrail’e bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen mesajdı. 2021 yılından beri İsrail istihbarat servisi Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerine yönelik operasyonlar düzenleyen MİT, kısa süre önce de bir ajan ağını çökertmişti.

MOSSAD’A MESAJ

İsrailli yetkililerin Türkiye’de de saldırı yapacaklarını açıklamasından sonra gelen bu operasyonun ne anlama geldiğini bizzat Erdoğan şu sözlerle duyurdu; “İsrail’in ülkemizdeki ajanlarını ortaya çıkaran Milli İstihbarat Teşkilatı’mız bunları şaşırttı. Bu işin daha ilk adımıydı. Türkiye’yi daha tanıyamadınız.”

Haberin Devamı

MİT’in, Mossad’ın faaliyetlerine yönelik karşı operasyonlarını duyarsak şaşırmayalım. MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın konuşması MİT’in yurtiçinde ve yurtdışında diğer ülkelerin istihbarat kuruluşlarına ve terör örgütlerine karşı verdiği mücadelenin yeni yol haritası niteliği taşıyordu.

Soğuk Savaş sonrası ABD’nin öncülüğünde tek-kutuplu bir dünya düşüncesini esas alan yeni küresel düzenin, düzenden çok kargaşaya yol açtığını, uluslararası sistemin temelini oluşturduğu varsayılan ilke ve kuralların, mevcut sistemi oluşturan aktörler tarafından ihlal edildiğini söyleyen MİT Başkanı Kalın, bu kargaşa döneminde Türkiye’nin kendine yeterli, caydırıcı ve egemenliği esas alan bir duruş sergilediğini vurguladı.

İHANET CEZASIZ KALMAYACAK

Türkiye’nin özellikle FETÖ, DEAŞ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği bulamadığını anlatırken, bunun için konuşmasında “kendine yeterlilik” ve “caydırıcılık” kavramlarına özel vurgu yaptı:

“Kendine yeterlilik ve caydırıcılık bir ülkenin önleyici stratejiler geliştirmesinin vazgeçilmez parçasıdır. Önleyici güç olmak, sorunlar krize, riskler tehdide dönüşmeden sürece müdahale etmektir.

Haberin Devamı

Kendine yeterlilik ilkesi: Savunma, taarruz teknik istihbarat ve endüstriyel teknolojilerin yanı sıra siber güvenlik, biyolojik güvenlik ve çeşitlilik, enerji güvenliği ve gıda güvenliği ve ekonomik güvenlik gibi temel alanlarda da hayati öneme haizdir.

Caydırıcılık ise bir tehdidi ortaya çıkmadan önce engelleme kabiliyetine sahip olmaktır. Bir kişi size taş attığında karşıdan kurşun geleceğini bilmeli ve bir daha taşı eline almadan iki defa düşünmeli. Gerçek güç kullanmak zorunda kalmadığınız güçtür ve bunun somutlaşmış hali caydırıcılık kabiliyetidir. Size yönelen muhtemel bir tehdit, daha ortaya çıkmadan ne tür sonuçlara sebep olacağını bilecek ve ona göre davranacaktır. Haksız hiçbir eylem karşılıksız kalmayacaktır. Devlete ve millete yapılan hiçbir kötülük cezasız bırakılmayacaktır.”

Haberin Devamı

DÜNYAYI BEKLEYEN TEHLİKE

MİT bu ilke ve hedefler çerçevesinde Türkiye’nin güvenlik stratejisine odaklanırken yazımın girişinde bahsettiğim raporla dünyayı bekleyen yeni tehlikeye de dikkat çekiyor. Dünyada artan ırkçılık/yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, İslamofobi, siyahi düşmanlığı, Anti Semitizm, Avrupa’da Türk düşmanlığının yakın zamanda “küresel çapta sağ teröre” dönüşebileceği belirtilen raporda, 2014-2018 arası sağ terörizmle ilgili saldırılarda yüzde 320 artış yaklaşan büyük tehlikeyi haber vermeye yetiyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları