Hakaret, küfür derken el hareketi

Ne yazık ki bu sadece sözlerine değil, hareketlerine de yansımaya başladı.

İP Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, bir şehit yakınına, “Senin bacını s...m” diye küfür etmesinden sonra, İP Genel Başkanı Meral Akşener’in bir kadın olarak partisinin meclis grup toplantısındaki kürsüden “yavşak yavşak...” diye kelimeler kullanması oldukça şaşırtıcıydı.

Asıl şaşırtıcı olan ise, “Asla yapmaz” diye düşünülen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden yaptığı el hareketi oldu.

TBMM KÜFÜR TARİHİNDE İLKLER

Sadece yapılan el hareketi değil, yapan da şaşırtıcıydı. TBMM çatısı altında ağza alınmayacak küfürlerin edildiği, yumruklaşmaların olduğu olaylar yaşanmıştır. Ama bir genel başkanın, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları anlatırken, el hareketi yaptığı görülmemişti.
Tıpkı, bir partinin genel başkanı sıfatını taşıyan üstüne üstlük bir kadın olarak “yavşak” kelimesini kullanması gibi, TBMM küfür tarihinde ilkler arasına girdi.

Şaşırdınız değil mi, evet TBMM’nin bir küfür tarihi vardır hatta bu yine TBMM Başkanlığı tarafından da raporlaştırılmıştır.

2013 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Zeyid Arslan, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Kamer Genç ile yaşadığı tartışma sırasında, “Senin a... k...! Soytarı, köpek, şerefsiz! O... çocuğu! Piç kurusu! Piç kurusu! Satılık köpek! Şerefsiz!, Senin a... s...!”şeklinde küfür etmişti.

CEMİL ÇİÇEK HAZIRLATTI

Bunun üzerine dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 24. Dönem TBMM Genel Kurul Görüşmelerinde “Kaba ve Yaralayıcı Sözler” başlığını taşıyan 26 Şubat 2013 tarihli rapor hazırlattı. Toplam 111 sayfalık rapor, o tarihte TBMM’de grubu olan tüm parti başkanlarına gönderildi.

Amacı, milletvekillerinin birbirlerine hitaplarında kaba ve hakaret içeren ifadelerden kaçınmasıydı. Raporda, küfürbaz milletvekilleri rencide olmasın diye isimleri çıkartılmıştı!!!!

MİLLETVEKİLLERİNİN HİTAPLARI!!!

Raporda yer alan bilgilere göre, birbirlerine “Sayın milletvekili” veya en azından adıyla hitap etmesi beklenen kişiler, TBMM çatısı altında birbirlerine şöyle sesleniyorlardı:

“Terbiyesiz-Şerefsiz-Yağcı-Fitneci-Utanmaz-Yalancı-Eşkıya-Dangalak-Çüş-Ahlaksız-Haydut-Sahtekâr-Hayvan-Kalpazan-Onursuz-Densiz-Adi-Terörist-Namert-Çapsız-Dansöz...”

Milletvekilleri yalnız hakaret sayılan isim ve sıfatları kullanmıyor, birbirinden ağır cümleleri de kuruyorlardı. İşte size rapordan bazı örnekler:

Yediririm o lafı sana. Gazdan uçuyor bu arkadaş galiba, yakışmıyor, gaz çıkaran grup başkanı.

Gece Türkeş’in mezarının önünden geçme, kalkıp halledebilir.

Sen fitneci misin be.

Densizlik etme.

Şark dansözü.

O mikrofonu yedirirler sana.

Tükürdüğünü yalatırım.

İğrenç herif.

Lan salak.

Terbiyesiz herif.

Utanmaz adam.

Sen ahlaksızsın, sen şerefsizsin.

Hangi hayvan verdi bu emri.

Parazit herif.

Get lan, ahlaksız.

Konuşma lan, yeter lan.

Hırsız, çalarak geldin.

Sahtecisin sen, sahteci.

Tüh senin suratına.

Küçük beyinli.

Hırsız, mazbata hırsızısın.

Otomatik yalan makinesi...

MEĞER GÖRECEKLERİMİZ VARMIŞ...

O tarihte konuyla ilgili Posta gazetesinde yazdığım yazıyı şöyle bitirmiştim:

“Gördüğünüz gibi CHP’li Kamer Genç’e ‘Senin a... k...! Soytarı, köpek, şerefsiz! O... çocuğu! Piç kurusu! Piç kurusu! Satılık köpek! Şerefsiz!, Senin a... s...!’ şeklinde küfür eden AK Partili Zeyid Arslan bu alanda hiç de yalnız değil.

Herhalde Türkiye tarihinin en küfürbaz Meclis’i ile karşı karşıyayız. Başkan Cemil Çiçek, böyle olayları engellemek istiyorsa bırakın rapordan isimleri çıkarttırmayı, bu sözleri eden milletvekillerini TBMM’nin internet sitesinden ilan etmeli. Birbirinden utanmayan milletvekilleri o zaman belki vekili oldukları milletten utanır.”

Meğer İP Genel Başkanı Meral Akşener gibi kadın bir siyasetçinin ağzından, “yavşak yavşak konuşanlar....” ifadelerini duyacak, Kılıçdaroğlu gibi bir siyasetçiden hiç beklenmeyen el hareketini görecekmişiz.

HAREKET DE AÇIKLAMASI DA TUHAF...

BELKİ Kılıçdaroğlu’nun el hareketi kadar tuhaf olan bir diğer şey, buna açıklık getirmeye çalışan Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in sözleriydi. Özel, duruma şöyle açıklık getirdi: “Genel Başkanımız elini elinin sırtına vurmuştur. Sırtına yük bindirmek anlamındaki vücut dilidir” dedi.

“Halkın sırtına yük bindirmek” anlamında elinin tersine vurmak suretiyle vücut dili kullanan biri var mı bilmiyorum? Böyle bir vücut dili var mı, elbette hayır.

Ama, aynı anlamda kullanılan; tıpkı Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi sol yumruğunu sıkıp açık sağ elini üzerine hızlıca kapatmak şeklinde argo vücut dili var ve herkes anlamını biliyor.

ELEŞTİRDİKLERİNİZDEN FARKINIZ YOK

İnsanız, hepimiz sözümüzde, elimizde hatalar yapabiliriz. Önemli olan bu konudaki eleştirileri görüp özür diledikten sonra tekrar etmemektir. Ama bunu yapmak yerine tıpkı trol ordusu gibi, başkalarının ettiği küfürlerden ve hakaretlerden örnekler vererek, durumu kurtarmaya çalışacaklardır.

Ben de onu söylüyorum zaten, eleştirdiklerinden bir farkları yok, mesafeyi de hızla açarak öne geçiyorlar. Aslında yaşananlar kimseyi şaşırtmamalı, CHP ve İP’nin sosyal medyadaki küfür ve hakaret ordularının yaptıkları başkanlarının diline de yansımaya başladı. Daha önce de birkaç kez yazdım, küfür ve hakaret ile baskı yaratmaya çalışıyorlar. Bu partilerin sosyal medyadaki trol ordularında inanılmaz bir küfür kültürü yerleşti. Ama küfrettikçe çürüyorlar, onlar farkına varmasa da kokusu topluma yayılıyor.

ŞEYH EDEBALİ’DEN HEPİMİZE DERS

Yazımı, Şeyh Edebali’ye atfedilen ve hepimize rehber olması gereken sözleriyle bitireyim:

“Düşüncelerine dikkat et, sözlerin olur...

Sözlerine dikkat et ,davranışın olur...

Davranışına dikkat et, alışkanlıkların olur...

Alışkanlıklarına dikkat et, günahların olur...

Günahlarına dikkat et, sonun olur...”