Paylaş
FETÖ’nün siyasi ayağı için “Devletin en mahrem birimlerine FETÖ’nün elemanlarını yerleştirenlere, FETÖ’nün siyasi ayağı diyoruz” dedi. Tanımı böyle daraltırsanız, Kılıçdaroğlu’nun hesabına göre 2002-2013 arası Erdoğan, öncesi için Ecevit, ondan önce Çiller, ondan önce Demirel, daha öncesi için de Özal isimlerini sıralamak mümkün. Peki bu isimler FETÖ’cü mü, FETÖ’nün siyasi ayağı mı, gerçek böyle mi?
40 YILLIK KADROLAR
Oysa, FETÖ 40 yıldır devletin tüm kadrolarına yerleşti. MİT’e, TSK’ya Emniyet’e, bürokrasiye, Milli Eğitim’e, Dışişleri’ne ve diğer kurumlara bu tarihsel süreçte yerleşti. Örneğin 15 Temmuz darbe girişimini yapan yurtta sulh konseyi üyeleri, askeri okullara 1986 girişlidir. Bir kısmı daha o yıllarda FETÖ üyesi olarak tespit edilmiş ama haklarında hiçbir işlem yapılmamıştır. Bu FETÖ’cüler 1994 yılında harp okullarından mezun olup kıta görevlerine başlamıştır. Yıllar içinde rütbe olarak 15 Temmuz darbe girişiminde tuğgeneral ve tümgeneral olarak katılmışlardır.
CANLI ÖRGÜT FETÖ
Siyasi ayak tanımını böyle yapmak yanlış. Çünkü FETÖ siyasetle ilişkisini iktidarlar üzerinden yürüttüğü gibi, muhalefet alanını da boş bırakmamıştır. FETÖ her dönemde kullanacağı bir siyasi aktör bulmuştur. Halen yaşayan, yani “canlı” örgüt olmasını buna borçludur.
PKK-HDP ÖRNEĞİ
Bir başka örnek ise terör örgütü PKK’dır. PKK’nın siyasi ayağı tartışmasız biçimde HDP’dir. HDP iktidar değildir ama PKK’nın söylemlerini, taleplerini siyasi alanda canlı tutmaktadır.
GERÇEK SİYASİ AYAK
FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili önemli bir tanımlama ise Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’nın hazırladığı ‘FETÖ/PDY Sözlüğü’nde yer almaktadır. 1094 kelimeden oluşan sözlükte ‘FETÖ’nün siyasi yapılanması’ şöyle tanımlanmıştır:
“Örgüt siyasi partilere sızarak, bu partilerde örgüt lehine faaliyet gösteren örgüt mensuplarını ‘yayın’ olarak kodlamıştır. Yayın faaliyetleri kapsamında yapılan kodlamalar,
Doğan: FETÖ tarafından 2012 yılında CHP’ye verilen kod isimdir.
Oğuz: FETÖ’nün 2012 yılında MHP’ye verdiği kod addır.
Timaş: Örgütün 2012 yılında AKP’ye verdiği kod isimdir.
Siyaset yapılanması, siyasi partilere sızmak suretiyle katılacak olan örgüt mensuplarının hazırlanması ve yetiştirilmesi aşamalarından sorumlu birimdir. Ayrıca siyasi parti üyesi, yöneticisi ya da siyasi partilere yakın söz sahibi kişiler ile diyalog kurarak bu kişileri kontrol altında tutmayı amaçlamaktadır.
Siyaset yapılanmasının amacı, siyasete müdahale ederek siyasi sonuçlar elde etmek ve bu sonuçları örgütün menfaatleri lehine kullanmaktır.
FETÖ, ‘yayın mahrem yapılanması’, ‘yayın grubu’, ‘yayınevi birimi’ tabirlerini, siyaset yapılanması ile aynı anlamda kullanmaktadır.”
HERKES OY VERDİĞİ PARTİYE BAKSIN
Kılıçdaroğlu tanımı yaparken, “FETÖ’nün önünü açan siyasi otorite FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. Şu bir gerçek ki, 17-25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra FETÖ ile en etkili mücadele eden kişi de Erdoğan’dır. 15 Temmuz darbe girişiminin hedefi de Erdoğan’dır. Madem FETÖ’nün siyasi ayağı Erdoğan, FETÖ neden onu hedef aldı? Bu soru elbette 2002-2013 arası AKP ile FETÖ’nün işbirliği yaptığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Ama FETÖ’nün siyasi ayağı ise FETÖ’nün Erdoğan’ı neden hedef aldığına da gerçekçi cevap bulmak gerekir.
2013’TEN SONRASI KİM?
O zaman FETÖ darbe girişimine Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” demesini, 17-25 Aralık sonrası FETÖ’cülerden elde edilen tape’leri TBMM’de dinletmesini, bir FETÖ yalanı olan “Adil Öksüz MİT elemanı olduğu için tutuklanmadı” sözünü nereye koyacağız?
Aslında tüm bunların cevabını, yazımın içinde yer verdiğim Emniyet’in ‘FETÖ sözlüğü’ndeki tanım veriyor.
Benim tanımım ise hep şu oldu: Kim FETÖ’nün işine yarayan söz söyler, fiilde bulunursa, siyasi ayak odur. O yüzden siyasi ayağı görmek isteyen oy verdiği partiye baksın.
CNN TÜRK 2013’TEN BERİ CHP’NİN HEDEFİYMİŞ!
SONN yazımda CHP’nin CNN Türk’e karşı aldığı boykot kararının arkasında uzun bir sürecin olduğunu yazmıştım. 15 Temmuz darbe girişimine karşı önemli bir görev yapan CNN Türk, o tarihten itibaren firari FETÖ üyelerinin hedefi oldu. CNN logosunun sahibi Amerikalı şirket nezdinde girişimlerde bulundular. Onlara CHP’nin Amerika temsilcisi Yurter Özcan da katıldı. CNN International şirketine isim hakkının iptali için başvuruda bulundu. CHP, kendisi aleyhinde yayın yapan birçok kanal ve gazete için bugüne kadar herhangi bir boykot kararı almadı. Ancak parti yöneticileri de “objektif yayın” yaptığını söylediği CNN Türk için boykota gitti. Bunları yazdıktan sonra, CHP Amerika temsilcisi Yurter Özcan, alınan boykot kararını öne sürülen gerekçelerle ilgisi olmadığını içeren bir tweet attı. “Biz Gezi zamanından beri (31 Mayıs 2013) CNN Türk’ün isim hakkının alınmasına çalışıyoruz” dedi.
CHP yetkilileri ise boykot kararının yerel seçimler sürecindeki taraflı yayıncılıkla ilgili olduğunu açıklamıştı. Seçmenine de bunu duyurdu. Ama dediğim gibi, işin aslı farklıymış...
Paylaş