Paylaş
Benim de önceki gün sosyal medyadan öğrendiğim konuşma, bize hep söylenen “dış mihrak” kimdir, onu gösterdi. Trump karşısında 10 puan ileride olan Biden’ın açıklamaları, aslında ABD Başkanı olursa ne yapacağından çok, bugün de “ABD kurulu düzeni” tarafından Türkiye’ye yönelik uygulanan planın itirafıdır. Yine ocak ayında yayınlanan CIA’in yan kuruluşu Rand Corporation’un raporunda Türkiye’de izledikleri stratejinin cümlelere dökülmüş halidir. Öyle ki eğer Biden seçilirse Türkiye’ye yönelik sürdüreceği politikayı da gösteriyor.
ABD TEK BİR ŞEY İSTER: HER İSTEDİĞİNİN YAPILMASI
Aslında Cumhuriyetçi Trump olsa da Demokrat Biden olsa da bazılarının “Amerikan derin devleti” dedikleri “Amerikan kurulu düzeninin” diğer ülkelere bakışı değişmez, sadece kendi menfaatine odaklı bu bakış açısı her ülkede iktidarla çalışır. Eğer iktidarla çatışıyorsa darbe yaptırır, olmuyorsa kaos çıkartır, o da olmuyorsa muhalefetle çalışıp iktidar yapmaya uğraşır. Bunun karşılığında da çok şey değil yalnızca bir tek şey isterler, o da her istediklerinin yapılması.
BİDEN’IN SÖZLERI YAPILANI ANLATIYOR
Zaten Biden’ın 8 ay önceki sözlerinin bu kadar büyük fırtına koparması, konuşmanın bugün yaşadıklarımızla örtüşmesidir. Bir-iki cümle ile hatırlatayım. Şöyle diyor Biden:
“Şu an ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım.
Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli.
Yani çok endişeliyim. Ama bence daha önce benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile. Dışarı atıldı. İstanbul’da dışarı atıldı, partisi dışarı atıldı.
Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.
Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.
Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.
Özellikle Doğu Akdeniz’de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey. Ama cevabım ‘Evet, endişeliyim’.”
DARBE İTİRAFI GİBİ
Şimdi bu cümleleri okuduğumuzda hangisi bize yabancı geliyor? Kürtlerle temas dediği PKK ile ilişkisi mi, Akdeniz’de Türkiye’nin hamlelerine karşı ifadeleri mi, dizayn etmeye çalıştığı muhalefet ile ilişkisi mi?
Peki “darbe” ile ilgili sözleri size bir şeyler çağrıştırıyor mu?
O cümleyi tekrar edeyim:
“Ama bence daha önce yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.”
Bu cümle, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi sırasında ABD Başkan Yardımcısı olan Joe Biden’ın, bu darbe girişiminden haberdar olduğunu hatta ABD yönetiminin bu alçakça saldırının arkasında olduğunu gösteriyor. “Daha önce yaptığım gibi” derken, darbeyi ve halen ülkelerinde korudukları FETÖ’cüleri kast ediyor aslında. Ama bu kez “darbe ile değil, seçim süreciyle” diye tamamlıyor düşüncesini.
DARBEYE ‘İNTERNET OYUNU’ DEMİŞTİ
Oysa, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra 24 Ağustos’ta Ankara’ya gelen Joe Biden, “Biz o gece olaylar olurken gerçek olup olmadığını, yaşananların internet oyunu olup olmadığını, ciddi olup olmadığını anlayamadık” demişti.
Ancak New York Times editör masasındaki sözleri, Beyaz Saray’a girip çıkan firari FETÖ yöneticisi Faruk Taban, Burak Yeneroğlu, Kemal Öksüz’ün basına yansıyan fotoğrafları, Biden ile FETÖ arasındaki ilişkiyi gösteriyordu. Tıpkı eski Demokrat ABD Başkanı Clinton ve ailesi gibi...
Ayrıca FETÖ yöneticileri Rıdvan Kızıltepe ile Barbaros Kocakurt’un ByLock yazışmaları Biden’ın FETÖ darbe girişimi hakkında hem çok şey bildiğini, hem de işin içinde olduğunu gösteriyor.
FETÖ’CÜLERİN BYLOCK YAZIŞMASINDA DARBE VE BIDEN
ByLock kullanıcı numarası (ID) 283838 olan Rıdvan Kızıltepe ile 146905 ID no’lu kullanıcı Barbaros Kocakurt arasında 2 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşen yazışmada, 22 Ocak 2016 günü Türkiye’de bulunan Biden’ın İstanbul’da yaptığı toplantıdan söz ediyordu.
Rıdvan Kızıltepe ile Barbaros Kocakurt arasında şu konuşma geçiyor:
“Kızıltepe: Hidayet beyin çok selamı var
Kocakurt: Aro (Allah razı olsun) Aleyküm slm
Kızıltepe: Bu arada bir bilgi Biden Can Dündar’ın oğluna, ‘Bu adam (Erdoğan) bizi pek dinlemiyor ama TSK tarafından kokular geliyor’ gibi bir cümle sarf etmiş.
Kocakurt: Bu adam kim?
Kızıltepe: Biden Başkan yardımcısı, Obama yardımcısı
Kocakurt: Ne kokusu, olumlu mu olumsuz mu?
Kızıltepe: Hareket var manasında kullanmış, rahatsızlıkları var manasında hareket edebilirler gibi.”
Anlaşılan o ki Biden ve yönetimi (elbette Amerikan kurulu düzeni) 15 Temmuz’da darbe ile yapamadıklarını bu kez iç siyaseti dizayn ederek tamamlamaya geliyorlar.
Ama ABD böyle bir dizayn çalışması sonucunda, iktidarıyla muhalefetiyle Türk milletini karşısında bulacaktır.
Paylaş