Paylaş
Kılıçdaroğlu hâlâ “Kürt sorunu nedir, hangi maddeleri içerir?” gibi basit bir soruya cevap vermezken, HDP kanadı taleplerini gündeme getiriyor.
Önceki eşbaşkanlardan Sezai Temelli, “Asıl muhatap İmralı” diyerek PKK elebaşı Öcalan’ı adres gösterirken, HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer de Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorunu” dediği şeyin kendileri açısından neyi içerdiğini terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP’ye yakın ajansa şöyle açıkladı:
“Sayın Kılıçdaroğlu, eğer bireysel haklar temelinde Kürt sorununu çözme konusunda bir düşüncesi varsa, eğer Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilmezse, Anayasa’nın 40’ıncı maddesinin (Temel hak ve hürriyetler), 41’inci maddesinin (Ailenin korunması ve çocuk hakları) değiştirilmesi, bazı kanunlardaki çekinceler kaldırılmazsa Kürt sorununun çözülmesi tartışılamaz da.”
HDP’NİN TAKTİĞİ
Kılıçdaroğlu, “Kürt sorunu” deyip kenara çekilirken, HDP’liler konunu altını her gün bir açıklamayla dolduruyor. Ama onlar bunu yaparken ilginç bir taktik izliyor; Mithat Sancar, CHP’ye yakın ve seçmen tabanının izlediği medya ve televizyon kanallarında, Atatürkçü, ulusalcı, milliyetçi tabanı ürkütmeyecek açıklamalar yapıyor, bazen de sert ifadeleri yumuşakların yanında ambalajlayarak kabul edilebilir hale getiriyor. Ama yine aynı partiden başka isimler, HDP’nin gerçek düşüncesini ve arkasındaki terör örgütünün asıl niyeti gösteren cümleler kurarak süreci yönetiyor.
HDP’lilerin açıklamalarını ve sosyal medyasını ile PKK’ya yakın medyayı takip etmeyen CHP tabanı ise Sancar’ın, “Bana sorarsanız İmralı’nın rolü tartışması çoktan aşılmış olması gereken bir meseledir. İmralı’nın da bu konuda bir rolü olacaktır.” sözlerini duymuyor. HDP’nin açıkladığı 11 maddelik tutum belgesindeki “Başta anadili hakkı olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarının tanınması için gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşımaktadır” ifadesinin ne anlama geldiğine dikkat etmiyor.
CHP YÖNETİMİ HAZIR
HDP, CHP yönetiminin 2023 seçimlerinde hedeflediği siyasi amacı uğruna herkesle ve her koşulda işbirliği yapacak durumda olduğunu biliyor.
Bu durumu da çok ustaca kullanıyorlar.
Dediğim gibi HDP’de Mithat Sancar ve birkaç kişi tam bir uyutma taktiği ile ılımlı açıklamalar yapıyor ama Sezai Temelli, İmam Taşçıer hatta Ahmet Türk’ün de bulunduğu diğer kanadı taleplerini net olarak söylüyor.
Anayasa’nın ilk dört maddesinin değişmesini istiyorlar, tıpkı daha önce CHP’li İbrahim Kaboğlu başkanlığında, HDP, İyi Parti, Saadet Partisi temsilcilerinin hazırladığı ama sonra gülünç bir şekilde inkâr ettikleri Anayasa değişikliği ilkeler metninde olduğu gibi.
O metne göre, ‘Türk’, ‘Türk Milleti’, ‘Yüce Türk Devleti’, ‘ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’, ‘Vatan’ gibi kavramlar Anayasa’dan çıkartılıyor, yerine, ‘Biz, Anadolu uygarlıklarının mirasçısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin, -çocukları dahil- kadın ve erkek yurttaşları olarak, özünde insan onurunun bulunduğu hak ve özgürlüklere dayalı, eşitlik ve barış içinde yaşayan bir toplumu kurmak ve bunu gelecek kuşaklara emanet etmek amacıyla, bu Anayasa’yı hazırladık’ gibi bir başlangıç cümlesinin yer alması öneriliyordu.
Değişiklik önerilerinden birisi “anadil” diğeri de “özerklik” içeriyordu. Bu konuda çok hararetli tartışmalar bizi bekliyor. Bunlara bir de seçim kazanılırsa kurulacak hükümette koltuk talebini de ekleyin. Nitekim bazı CHP’liler bunun olabileceğini de açıklamışlardı.
NASIL OLSA KİTLE UYUYOR
HDP’nin seçimlerde vereceği destek karşılığı istediği en net talep Anayasa’nın ilk dört maddesinde, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkelerinin yer aldığı bölümde yapılacak değişiklik. Yani devletin şekli, Cumhuriyet’in nitelikleri, devletin bütünlüğü, bayrak ve resmi dil ile ilgili maddeler.
Tamam, HDP bunu istiyor da CHP ne istiyor?
1921 ANAYASASI ÖRNEĞİ
PKK ve HDP’ye yakın bir ajansa Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi konusunda görüşünü açıklayan HDP Milletvekili İmam Taşçıer’den sonra CHP Milletvekili Yıldırım Kaya da aynı ajansa şunları söylemiş: “İktidar olduğumuzda Kürtlere ne istediklerini soracağız. Nasıl yaparsak sizin yaşamış olduğunuz sorunları çözeriz, diye soracağız. Sorunun çözümüne ilişkin muhatap HDP’dir. HDP’yi muhatap görmeden, ne konuşsak sorun çözülmez. Türkiye Büyük Millet Meclisi ilk kurulduğunda Mustafa Kemal Atatürk döneminde Kürt milletvekilleri var mıydı, vardı. Kimlikleriyle Kürtleri temsilen gelmişlerdi. Kürtler, Cumhuriyet’in kurucu unsurudur. 1921 Anayasası bugün uygulanırsa zaten sorun çözülür. Osmanlı’da da bir birliktelik söz konusuydu.
Bu sorun bize çok kültürlü, dilli, etnisiteli, inançlı Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine ve ilk Kurucu Meclis’e kadar gelmiştir.”
ÖZERKLİK VE SONRASI
1921 Anayasası özellikle, PKK’ya yakın gruplar tarafından, “özerklik” tartışmalarında kullanılmak üzere sıkça gündeme getirilmiştir. Öyle anlaşılıyor ki Atatürk’ün kurduğu partide birileri, “Atatürk” adını kullana kullana Türkiye’yi bölünmeye götürecek projeyi devreye sokmuş.
Nasıl olsa kitle uyuyor...
Paylaş