Amerikan usulü aklama

Suudi Arabistan Veliaht Prens’i Bin Selman, tarihte eşi görülmemiş vahşilikte işlenen bir gazeteci cinayetinin sorumlusu, Biden ise bu vahşi cinayetin baş sorumlusunu aklayan ABD Başkanı olarak tarihe geçecektir.

Haberin Devamı

Türkiye ise bu cinayeti aydınlatma çabası ile “tarih yazan ülke” olarak anılacaktır.

2 Ekim 2018 günü girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda, Prens Bin Selman’ın Suudi Arabistan’dan gönderdiği infaz ekibi tarafından öldürüldükten sonra vücudu parçalara ayrılan gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD yönetiminin yıllardır elinde tutuğu istihbarat raporu nihayet açıklandı.

Amerikan usulü aklama

CIA BAŞKANI İSTANBUL’A GELDİ

CIA Başkanı Gina Haspel İstanbul’a geldikten sonra hazırlanan ve Trump yönetimi tarafından sümenaltı edilen rapor, Biden yönetimi tarafından önceki gün yayınlandı. Raporda, Bin Selman’ın sorumluluğu şöyle anlatıldı:

Haberin Devamı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı yakalamak veya öldürmek için İstanbul, Türkiye’de bir operasyonu onayladığı değerlendirmesinde bulunuyoruz.

Bu değerlendirmeyi, Veliaht Prens’in Krallık’taki karar verme üzerindeki kontrolüne, önemli bir danışmanın ve Muhammed bin Selman’ın güvenlik ekibinin üyelerinin operasyona doğrudan katılımına ve Veliaht Prens’in yurtdışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içeren tedbirler kullanmayı desteklemesine dayandırıyoruz.

2017’den beri, Veliaht Prens, Krallığın güvenlik ve istihbarat örgütleri üzerinde mutlak kontrole sahipti ve bu da Suudi yetkililerin Veliaht Prens’in izni olmadan bu tür bir operasyonu gerçekleştirme ihtimalini oldukça düşük hale getirdi.”

Kaşıkçı cinayetinde Suudi Prens Bin Selman’ın sorumluluğunu “değerlendirmek” için bu kadar beklemeye, gürültü yapmaya gerek var mıydı?

BİN SELMAN SORUMLULUĞU KABUL ETMİŞTİ

Veliaht Prens Bin Selman, kısa süre önce emri vermediğini söylese de “Kaşıkçı cinayeti benim sorumluluğum altında gerçekleşti. Tüm sorumluluğu kabul ediyorum” şeklinde bir açıklama bile yapmıştı. Tüm dünyanın bildiği bir gerçeği istihbarat raporu şeklinde yayınlayan Amerika, neredeyse cinayeti çözen rolüne soyunmaya kalkıyor.

Haberin Devamı

Oysa buradaki tüm başarı, Türkiye’ye ve Türk istihbaratına aittir. Biden yönetiminin yaptığı ise böyle bir cinayetin Bin Selman’ın emri dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığına ilişkin bir “değerlendirme” boyutunu aşmıyor. Bu kısmı da daha önce defalarca söylenmişti. ABD cinayet emrini Bin Selman’ın verdiğine ilişkin kesin bir delil koymuyor. Raporun açıklanması sonrası Prens Bin Selman’ı dışında tutan yaptırım kararları, baştan beri zaten böyle bir delillendirme amacının olmadığını da gösteriyor. Biden yönetimi cinayete adı karışanlar dahil 76 kişi hakkında yaptırım kararı açıkladı. Ama Bin Selman’ı bunların dışında tuttu. İşte Amerikan usulü aklama...

Haberin Devamı

ABD’NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜN SON ÖRNEĞİ

Amerika’yı hâlâ “ifade özgürlüğü ve insan hakları” savunucusu zannedenler için tam bir “şok” ama Biden’ın, Trump’tan farkı olmadığını biliyorsanız olağan bir durum.

Sıra geldi bu ikiyüzlü tutumun gerekçelendirilmesine... O da dışişleri bakanı Blinken’ın işiydi. Blinken’ın dışişleri bakanlığında düzenlediği basın toplantısında yaptırımlara Suudi Veliaht Prensi Selman’ın neden dahil edilmediği sorusuna verdiği en gülünç cevap şuydu: “Böyle bir raporun açıklanması bile başlı başına önemli bir adım.”

Blinken sonra da şu cümleyi ekledi: “Yaptığımız şey, Suudilerle ilişkileri koparmak değil, yeniden düzenlemek. Bunun bazı sonuçlarını görmeye başlıyoruz bile.” Buradan çıkarılacak tek sonuç: İkiyüzlü Amerika, Kaşıkçı raporunu bir süre sonra Suudi Arabistan Kralı olacak Muhammed bin Selman bin Abdülaziz el-Suud’u baskı ve kontrol altına almak için koz olarak kullanacak.

Haberin Devamı

Amerikan usulü aklama

TÜRKİYE’YE KURULAN KOMPLONUN FOTOĞRAFI

Kaşıkçı cinayetinin üzerinde en çok durmamız gereken kısmı, bunun Türkiye’ye yönelik komplo boyutu oldu. Türk istihbaratının etkinliği bu komployu kuranların amaçlarını boşa çıkardı.

Hatırlanacağı gibi Kaşıkçı Suudi Arabistan Konsolosluğu’na girdikten kısa süre sonra katledilmiş, infaz ekibinden Mustafa al Madani, Kaşıkçı’nın kıyafetlerini giyip güvenlik kameralarına görüntü vererek Sultanahmet’e kadar gelmişti. İnfaz ekibinden olan bu kişi tuvalette kıyafetlerini değiştirip izini kaybettirmişti.

Bu Suudi infaz ekibinin Kaşıkçı’yı katletmek yanında suçu Türkiye’nin üzerine atmak niyetinde olduğunu gösteriyor. Çünkü o günlerde özellikle FETÖ’cüler ve BAE basını Türkiye için “güvenilmez ülke, insanların kaçırıldığı, yok edildiği bir ülke” algısı yaratmak için ellerinden geleni yapıyordu. Cinayet işte tam o süreçte, böylesine iz bırakmadan ve vahşice işlendi.

Haberin Devamı

Eğer Türk istihbaratı bu olayı aydınlatmasaydı, bugün cinayet emrini veren Bin Selman’a son derece “anlayışlı” davranan Amerika başta, Batı ve bazı Arap ülkeleri basınının Türkiye hakkında neler yazacağını, Türkiye’yi yönetenlerle ilgili hangi yaptırım kararlarını alacağını tahmin etmek hiç de zor değil.

Yazarın Tüm Yazıları