Özel yetenek sınavları 14 bölümde de kalkmasın

 

Bu bölümlerden özel yetenek sınavı kaldırıldı, merkezi yerleştirmeyle öğrenci alınmasına karar verildi. Karar ilgili çevrelerde tepkilere neden oldu. “Ne gereği vardı?” diye sorulurken kararın düzeltilmesi için imza kampanyası açıldı. Kısa sürede de yaklaşık 30 bin imzaya ulaşıldığı bildirildi.

BELİRLİ YERLER İÇİN ZORUNLU
Özel yetenek sınavlarını anımsayalım: Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Güzel Sanatlar Fakültesi, Mesleki Eğitim Fakültesi gibi kurumlarda yeteneğin ön planda olduğu bölümlerdeki zorunlu sınav. Özel sınavı ilgili yükseköğretim kurumu düzenliyor. Bu sınava girecek öğrencinin üniversite sınavında da belirli bir puan alması zorunlu. Örneğin, güzel sanatlarda resim bölümü okumak isteyen bir öğrenci, özel yetenek sınavında istenileni çizer. Kurul bunu değerlendirir, kişinin o bölüme girip giremeyeceğine karar verir.

HANGİ BÖLÜMLERDE İPTAL
Özel yetenek sınavı iptal edilen bölümler: Çizgi Film (Animasyon), Grafik, Grafik Resimleme ve Baskı, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı.

YÖK BAŞKANI’NIN AÇIKLAMASI
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç da açıklama gereği duymuş: “Özel yetenek sınavının kaldırılmasına yönelik çalışma olmadığı gibi böyle bir düşünce zihnimizde de yer almıyor. Söz konusu olan; 128 programın 14’ü ile ilgili alınan bir karar. 14 programın ortak özelliği; bu programlara hem özel yetenek, hem de merkezi yerleştirme ile öğrenci alınması. Dolayısıyla ‘bunlar sadece özel yetenekle girilebilecek programlardır’ düşüncesi yanlış. Demek ki özel yetenek sınavı kaldırıldı iddiası bütünüyle gerçek dışı.”

BAKAN SELÇUK’A SORU ÖNERGESİ
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle, TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Kılıç, kararın bu bölümler için yıllarca özel yetenek sınavına hazırlanan öğrencilerde büyük hayal kırıklığı yarattığını bildirdi, “Sanat ve spor sadece yetenek işi, puanla ölçülemez” dedi. 14 bölümde bu sınavın kaldırılmasına anlam veremediğini vurgulayan Kılıç, kararın acilen iptal edilmesini istedi.

ÖĞRENCİ VELİSİNIN YAKINMASI
Ve de söz bir velide: “Kızım güzel sanatlar sınavına hazırlanıyor. Yıllardır Çizgi Film ve Animasyon bölümünü hedefliyor. Kızım diye demiyorum, ama gerçekten çok yetenekli. Birçok uzman da çizim yeteneğine sahip olduğunu dile getirdi, neredeyse üç yaşından beri. YÖK’ün kararıyla yaşadığımız hayal kırıklığını tahmin edebilirsiniz. Hepimiz aynı tornadan geçmek zorunda mıyız, kişisel farklılık ve değerlerimizin hiç mi önemi yok?

BU UYGULAMA SAKINCALAR GETİRİR
Bölüm içerikleri incelendiğinde yetenek sınavından geçmeden bölüme YKS ile yerleşen herhangi bir öğrencinin bu bölümlerde başarı gösterebilmesi imkansız gibi görünüyor. Çok yeteneği olduğu halde yeterli matematik sorusu çözemediği için istediği sanat bölümüne yerleşemeyen öğrenci de kayıp değer olacaktır. Yeteneğe göre yerleştirilmeyen öğrencinin de mesleki olarak ileride başarılı olma ihtimali maalesef düşüktür.

HAZIRLANANLARA BÜYÜK HAKSIZLIK
Kararın 2020 yerleştirmesi için geçerli olması da mevcut hazırlanan öğrenciler için çok büyük haksızlık. Çocuklarımızın senelerdir hedefleri için verdiği emek ve aldığı sanat eğitimi de bir anda çöpe gitmektedir. Ülkemizin iyi bilim adamına da, iyi sanatçıya da, iyi sporcuya da çok ihtiyacı var. Üniversitelerin itiraz hakkı varmış. Kabul edilirse bazı üniversiteler kendi sınavını yapabilecekmiş.”
Özel yetenek sınavıyla ilgili tartışmalar sürecek gibi görünüyor. Konuyu biraz daha ayrıntı ve görüşlerle aktarmaya çalıştım. Karar uygulanır mı, geri adım mı atılır bilemem. Uzman değilim ama şöyle bir bakınca doğrusu pek anlayamadım. Neden o 14 bölüm özel olarak seçilmiş?

----

BİR ALINTI
İZMİR’DEN YORUMSUZ

Tarihi Saat Kulesi ve Konak Yalı Camii- Fotoğraf: Esat Erçetingöz

----------

BİR ERKEN
VEDA DAHA

Dost, arkadaş, kardeş, gazeteci Adnan Çağlayan’ı dün sonsuzluğu uğurladık. Huzurla uyusun. (Gamzeli gülüşüyle ‘Şefim’ diye seslenişini ardından kahkahasını asla unutamam...)