Paylaş
Yaşananlara bakınca düşündüm... Bilmediğimiz bir doğa olayına gösterdiğimiz duyarlılığı bazı önemli toplumsal olaylarda neden sergilemeyelim? Kasırga deneyimi neden örnek olmasın?
-----
Kasırga beklentisi deneyimi
örnek bir ders olamaz mı
EFENDİM hafta sonunda beklenen gerçekleşmedi. Tabii ki, çok da iyi oldu. Neden söz ettiğimi anlamışsınızdır. İlk kez tanışacağımız söylenen kasırgadan elbette. Şöyle bir düşündüm. “Kasırga geliyor” denildiğinde herkes harekete geçti. Sosyal medya çalkalandı, hepimiz meteoroloji uzmanı kesildik. Kimimiz gün, saat, yer verdi “geliyor” diye. Kimimiz iç rahatlattı, “Fırtına tellallığının alemi yok” dedi. Bazılarımız olası felaketten beslenir olduk.
BİR TÜR KENETLENDİK SANKİ
Sonuç olarak herkes kendince önlemler aldı. Örneğin, İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin toplam 7 bin 500 araçlık kapalı otoparkları ilk kez doldu. “Kiremitlerinizi bağlayın” diyen bile oldu. Belediyeler, valilikler seferber oldu. Kriz masaları kuruldu. Sonunda korkulan gerçekleşmedi, ama insanın can ve malını tehdit eden bilinmeyen bir doğa olayına karşı kısa sürede nasıl önlem alınması gerektiği sınavından geçtik. Bana göre başarılı da olundu. Bir tür kenetlendik de diyebilirim. Herkes edindiği bilgileri, bildiği ya da duyduğu önlemleri paylaştı.
ÖNCEDEN BİRLİK OLUNAMAZ MI
Ve herkes rahat soluk alınca işi espriye dökenler oldu, sosyal medyada “kasırga geyikleri” başladı. Bu süreçte aklıma düşüverdi. Yumurta kapıya gelmeden bazı toplumsal konularda da neden seferber olunmaz, kenetlenilmez? Örneğin, kimsesiz çocuklar, çocuk istismarı, kadına şiddet, çevre kirliliği, bireysel silahlanma gibi olumsuzluklara karşı toplum olarak daha ciddi düşünülemez mi? Kan ve organ bağışı, kitap okumaya teşvik daha da özendirilemez mi?
İNSANLAR EL ELE TUTUŞSA
Belki ilgisiz gelecek, ama bu sıraladıklarım da benim kasırga notları... Daha da ileri gideyim... Son kasırga örneğindeki gibi, insanların ortak çıkarları, geleceği söz konusu olduğunda, siyaset gibi değerler bir yana bırakılıp, el ele verilemez mi? Bu tür olaylarda barış ve sağduyuyla işbirliği güzel olmaz mı? Hani ünlü şarkıdaki gibi, “İnsanlar el ele tutuşsa birlik olsa, uzansak sonsuza.” Çok şey mi istiyorum?
-----
SÖZ
SİZİN
300 yataklı Ödemiş Devlet’e
tek kalp uzmanı yeter mi
ÖDEMİŞ’in duayen gazetecisi Yüksel Balcı, ilçesinin sorunlarıyla yakından ilgilidir, zaman zaman da bana iletir. “Yüksel Hoca” bu kez de Ödemiş Devlet Hastanesi’ndeki kalp uzmanı yetersizliğine el attı: “Geçen Nisan ayında zamanın Başbakanı Binali Yıldırım’ın açtığı 300 yataklı modern Ödemiş Devlet Hastanesi 132 bin nüfuslu ilçenin dışında, Beydağ, Kiraz ilçe ve köylerinden gelen hastalara da hizmet vermektedir.
SORUN YAŞANIYOR
Hastanede 3 kardiyoloji uzman kadrosu bulunmaktadır. Ancak görevli iki uzmandan birisi doçentlik için Kıbrıs’a gitti. Hastane tek uzmana kalınca, sorunlar yaşanmaya başladı. Tek doktorun kalp hastası yoğunluğuyla baş etmesinde aksaklıklar çoğaldı. Birçok hasta diğer il ve ilçelere gitmek zorunda kaldı. Kalp hastaları, tek uzmanın izne çıkması ya da herhangi bir mazereti halinde, daha da zor günler yaşayacaklarını belirtiyorlar.”
ÇÖZÜM BEKLENİYOR
Ödemişliler Sağlık Bakanlığı’nın Küçük Menderes Bölgesi’ne hizmet veren Devlet Hastanesi’ndeki kalp doktoru eksikliği sorununa çözüm getirmesini bekliyor. Sayın Bakan Fahrettin Koca’nın Ödemişlilerin bu sorununa el atacağına tüm kalbimizle inanıyoruz. Ödemiş Devlet Hastanesi Yöneticisi Dr. Ömer Koçak, “Sıkıntıyı biliyoruz. Gerçekten önemli. Durumu İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı’na bildirdik. Bakanlık bir uzman atadı. Ancak atanan uzman bir türlü gelmedi. Konunun takipçisiyiz” dedi.
-----
BİR KENT DOKUNUŞU
Duvarların güzelliği
Kayahan Ulusavaş’tan: Sanatçı eli değince...
-----
BİR SERGİ
-----
BİR ALINTI
Yeşim Alca’dan: İnsanda üç özellik ararım. Dürüstlük, zeka, enerji... Bunlardan birincisi yoksa, diğer ikisi sizi de mahveder. (W. Buffet)
Paylaş